ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sevilen çizgi filmin en vurucu cümlesi
-
alo polis mi? evimde bir yakisikli var, ah pardon o benmişim. -johnny bravo
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yeter! artık kızlara kanka diyecek gücüm kalmadı"
76 beğeni
hem güldük, hem üzüldük
lionel messi
-
gelecegin futbol tanrisi. barcelona nin 13 yasindayken hormon tedavisini ustlenip arjantinden getirdigi, futbol dengesizi bir firlama. sozu gecen hormon dengesizliginden dolayi under 21 de oynadigi son sampiyonada yedekten bes mac girip 6 gol atmisligi var. calimlar direk ilahindan arak, rakibin bastigi ayaga dogru topu vurmayla. bu teknik abidesi de saviola olmaz umarim. ekstrasi sampiyonlar liginde forma giymis en genc futbolcusu olmasi disinda futbolda kendi derdinin futbol oldugunu sahada gostermesi. (edit*: bu entry yazıldıktan sonra bissürü sakatlık geçirdi gidişat pert)
polonyalı ismi telaffuz ederken havale geçirmek
-
en büyük korkularımdan biri. mesela sırf bu yüzden trois couleurs filmlerini izleyemedim. ezkaza şöyle bir diyalog yaşasam:
- abi bu filmler çok güzelmiş, öyle duydum. sen izledin mi?
+ izledim.
- yönetmeni çok meşhurmuş, adı neydi yahu? sen bilirsin...
+ bilmez miyim... kıriş... kıriz... kıriştof kieş... kıriştofkieşloooo... olm yazıyor şurada, bak. kendin oku işte, of be... ağrı girdi başıma.
- aaa, müziklerini de şey yapmış...
+ evet, zıbıng... zıbıngniyiw... zıbıngniyivpıreieşşedüeeeeeee...
- abi? abi iyi misin? yetişin lan, adam ölüyo...
+ kırişpireisszcwzieszcisiesaelnaelnzzzzzzzzz... (burda üç ayrı çeşit z, ortası çizgili l, tepesi çentikli n, altı kuyruklu a ve e var aslen)
allahınızı, kitabınızı, papa 2. jean paul'ü, adam malysz'i seviyorsanız yapmayın. şu isimleri parantez içinde telaffuzlarıyla mı yazarsınız, ne yaparsınız bilemiyorum. leh leksikolojisi öğrenmek durumunda mıyız hepimiz yahu?
(bkz: krzysztof kieslowski)
(bkz: zbigniew preisner)
tümsek terörü
-
okul çıkışı ilkokul kapısının önündeki yaya geçidinde bile durmak istemeyen sürücülerle dolu bir ülkede şarttır.
susmayan whatsapp grupları
-
kreş çocuğunuz varsa, veli grubu buna en tepe örnektir.
zaten siksok bi dönemden geçiyorum, trollemeye başladım artık.
kadın a- ben patates salatası getiririm.
kadın b- börek de benden
kadın c- o zaman keki ben yapayım.
delfina - ya ben bişey mi kaçırdım?
müdür- delfi hanımcım, haftaiçi çocuklarla anneler günü partisi yapmıştık ya hani. haftasonu da sadece annelerin katılacağı bi parti yapıcaz okulda.
delfina -pek güzel. itfaiyeci kostümlü erkek striptizci de benden o halde. anneler gününü bi kez kutladık. bu da "anneysek ölmedik ya" günü olsun o zaman
-grupta sessiz, serin rüzgarlar-
*
bugün ne giysem'in yayından kaldırılması
tanışma mesajı atan erkeği ifşa eden kadın
-
son zamanlarda iyice sayısı artan, ve bundan daha da cesaret alıp yaptıkları şeyin yanlışlığını fark etmeyen kadındır. tanımadığı kadınlara ısrarla ve küstahça mesaj atan erkekleri tasvip etmiyorum. yaptıkları kesinlikle yanlış. ancak selam yazan, ya da bir şekilde sohbet açmaya çalışan her erkeği de kendi sosyal medya hesabından fotoğraf, isim-soyisim sansürlemeden ifşa eden kadınların yaptıkları daha da büyük bir suç bence. tanımadığın insanlardan mesaj almak istemiyorsan, mesaj alma özelliğini kapatırsın bu kadar basit. bu durumu resmen kendine bir meşgale haline getirmiş, her 3-4 saatte bir ifşa paylaşan kadınlar bile var.
varan 1
varan 2
paylaşırken mesaj atanların isim ve fotoğraflarını ben sansürledim. hanımefendinin paylaşımında sansür yoktu onu da belirtmek istedim. insanı profeminist olup kadın haklarını savunmaktan caydıracaksınız bu gidişle.
edit: kendisini 'yaptığınız şey çok yanlış.' diye uyardığımda da uzun bir mesajla bana çemkirdi. sanırım gerçekten bazı sorunları var, allah şifa versin.
mission complet’edit’:
bu paylaşımları yapan hanımefendi çok pişman olduğunu söyleyip, ifşa ettiği beyefendilerden özür diledi. sonra da hesabı dondurup bu diyarları terk etti. sözlüğün gücünü de bu olay ile birlikte tekrar görmüş olduk. hepinize teşekkür ederim, iyi ki varsınız. bunu yapan ya da yapmayı düşünenlere de iyi bir ders oldu sanırım.
sabri sarıoğlu
-
-son okuduğunuz kitap?
-dostoyevski'den şut ve feza.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
tarih itibariyle dün akşam tam yatıcam baktım the green mile var show tv'de bi takıldım 4.30 da bitti film. sabah 7 de kalktım maymun gibi. dedim yatayım biraz daha 8:30'a kurdum saati. 9:30 da kalktım. lan dedim bu telefon çalmadı mı acaba. bir baktım saati kurcam diye hesap makinasını açıp 830 yazmışım. kahkahalar içinde duşa girdim tabi.
cumhurbaşkanı'nı bira içmeye zorlamak faşistliktir
-
(bkz: mozart dinlemeye zorlamak)
adamın düşman olmadığı bir tek klasik müzik dehası mozart kalmıştı. o da oldu.
edit: https://www.youtube.com/watch?v=ugcivw-uvx4