hesabın var mı? giriş yap

  • şu endeksin doğruluğunu ülke dışına çıkıp özgürlüklerle içli dışlı olmadan anlayamıyorsun.

    bir lgbt birey "lan yine de yaşanıyor burada" diye debelenirken bir gidiyor ispanya'ya sıradan biri olduğunu fark ediyor.

    türkiye'nin çok sosyal olduğunu düşünen kişi bir gidiyor porto riko'ya dünyanın farklı döndüğünü görüyor.

    türkiye o kadar da kötü değil kadın bir gidiyor kanada'ya erkekten hiçbir farkı olmadığını görüyor.

    övmeyin anam. listenin olabilecek en doğru yerindeyiz.

  • arjantinli bir ressam olan lemesoff arabaları kitaplık haline getirmesiyle biliniyor. konuyla ilgili ilginç bir projelere de imza atmış. örneğin 1979 model bir ford falcon'dan tank yapmış.

    bu tankın her yerine kitap doldurarak tank görünümünde ayaklı bir kütüphane yapmış. yaklaşık 900 kitabı kendi yaptığı bu tanka sığdırmayı başaran bu güzel insan sokak sokak dolaşarak insanlara "okuma sözü" karşılığında ücretsiz kitap dağıtıyormuş. ismini "kitle eğitim silahı" koymuş. röportajlarında da görevinin çok tehlikeli olduğunu çünkü insanlara eğlenceli bir yoldan saldırdığını söylüyor. ne tatlısın lemesoff!

    kaynak

  • atatürk'ün çevresindeki insanların rahat olabildiklerini kanıtlayan adamdır.

    ceketi silindikten sonra atatürk'ün dönüp bakması ve ne olduğunu söylediklerinde, muhtemelen "önemi değil" dedikten sonraki gülümsemesi, içten ve alçakgönüllü bir insan olduğunu açıkça göstermektedir. yıllar sonra bile içimizi ısıtmıştır.

  • adamlar delirmesin de ne yapsın onların nasibine hakan ural, tuğba ekinci düşmüş. bizim nasibimize cem yılmaz.

  • kısmen katıldığım gerçek.

    birincisi ukrayna'da olaylara bakış çok farklı. bizde hakkını arayan herkes "anarşik" olarak isimlendirilir ve haklı olsa bile hakir görülür. işsiz kalıp başbakana-bakana haykıran adam bile partizanca saldırıya uğrar, sıradan vatandaş tarafından linç edilir. linç edenler de muhtemelen açlıktan ağzı kokanlardır.

    ikincisi orada büyük oranda göstericiler şiddet kullandı. oradaki kullanımı sonuna kadar meşru görüyorum, haklı buluyorum. eğer bizim gibi "şiddet yok abi" modunda olsalardı sinek gibi ezileceklerdi. öte yandan biz şiddet kullansa idik muhtemelen paramiliter güçler oluşturulup ateşli silahlarla vurulacaktık.

    sorun, korkaklık değil ama halkın hala tebaa psikolojisi ile devlete ve dolayısıyla güce tapmasıdır.

    son hususta bir şeyler yazdım, dolu bakınızdır. (bkz: türk halkının tebaa psikolojisinden çıkamaması)

  • katılımcılarının çoğunun özgürlükle hakla falan derdi yoktur.

    polis 8 mart'ta kadınlara, 1 mayıs'ta işçilere şiddet uygularken vur vur diye tempo tutan tipler iğneden korkuyorlar diye kendilerini özgürlük savaşçısı sanıyor. lan lideriniz abdurrahman dilipak, neyin özgürlüğü?

    vücut bütünlüğüne tecavüze karşıysanız yarın toplanmışken el kadar çocukların sünnet edilmesini de protesto edin.

    devlet dayatmasına karşıysanız, hazır bir aradayken zorunlu askerliği de kınayın.

    bunun için ilkeli omurgalı olmak gerekir. 3 cümlede 5 yalan söyleyen adamlarda ne ilkesi ne omurgası ...

  • gece nöbetinde acil servise çağırılan ve durumu gerçekten acil bir hastayla ilgilenen doktorun başına, alkollü şekilde araç kullanırken kaza yapıp durumu hiç de acil olmayan bir gencin iyi giyimli babası dikilir:
    iyi giyim: ne hakla bekletirsiniz bizi! hemen oğlumla ilgilenmenizi istiyorum!
    doktor: sıranızı bekleyin beyefendi. hem siz nasıl girdiniz içeri?!!!
    iyi giyim: sen benim kim olduğumu biliyor musun! milletvekiliyim ben.
    doktor: biliyorum beyefendi, sizi biz seçtik!!!