ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayatın bir numaralı kuralı
-
bencil ol , olamıyorsan öğren.
tarihin en mutsuz nesli
-
filmleri, bir film sahnesine ait bir fotografin altina yazilmis bir replik kadar taniyan,
sair, dusunur yahut yazarlar hakkindaki fikirleri, sadece onlara ait bir cumle, dize ya da kisa bir paragraf kadar olan,
arkadaslarla bir sey yapmayi, kahvenin adinin bile kahve olmadigi ucube mekanlarda karsilikli oturup telefonlara gomulmek sanrisi ile karistiran,
baskalarinin dayattiklarini, hic suzgecten gecirme geregi duymadan dogru kabul edip icsellestiren ve bu sayede adim adim kendine yabancilasan,
bu yabancilasma ve surekli poh pohlanma yuzunden, yedigi yemek, o an nerede oldugu, o gun ne giydigi, o hafta sonu kiminle oldugu baskalarinca gercekten onemseniyormus zannedecek kadar benzersiz bir ego sahibi olan,
nihayetinde, tum bu sanrilarin kacinilmaz sonucu olarak oncelikli ihtiyaci 'ilgi' olan, tum hareket, davranis yahut soylemleri sadece ilgi cekmek adina olan, istedigi ilgiyi bulamadigi anda kendini dunyanin en mutsuz insani ilan eden, bambaskalasan bir nesildir muhtemelen.
mutlulugu, 'oglen yemegimizzz kips kips' etiketi ile paylasilan bir fotografin toplayacagi 'like'ta arayanlar, mutsuzluga mahkumdur.
otobüste uyuyan güzel kızı öpmeyi istemek
-
$ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
ornek olay, tamamen mizansendir:
ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
(bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
-ücret beklentiniz nedir?
+siz hiç lüks bir restorana gittiniz mi?
-gittim
+işte ben hiç gidemedim.
toma'nın üstüne su deposu atan halk
-
ödediğim vergilerle alınan... şaka şaka. şahane insanlardır.
bebek'te yalıya giren yaban domuzu
-
ebru gündeş'in yalısı olabilir. umarım çocuğu etkilenmemiştir.
(bkz: azerbaycan domuzu)
(bkz: devletin malı deniz yemeyen domuz)
türkçe yetersiz bir dildir
-
doğru söze ne denir... mesela bu şahsı tanımlamaya yetebilen bir kelime yok türkçede.
edit: senyazmasanbenyazmasam sağolsun, türkçe'de değil türkçede tabii ki...