hesabın var mı? giriş yap

  • mhp genel başkanı devlet bahçeli'nin grup konuşmasında sarf ettiği sözlerdir.

    ülkenin parasının nerede olduğunu sormak da ihanet oldu.

    biz komple gidelim abi, yakında nefes alarak da ihanet edeceğiz bu ülkeye.

    tayyip ve devlet beyler biz olmadan daha da rahat ederler bu ülkede. halka gerek yok, 15-20 yönetici yeter bu memlekete. halk olduğu zaman hesap vermek zorunda oluyorsun.

    70 küsur yaşındaki adamları hesap vermeye zorlamamış oluruz böylece. babalarının çiftliği gibi kullansınlar ülkeyi, biz başlarını ağrıtmayalım.

    edit: tashih

  • sivilce ve siyah nokta sıkmanın kökenine inmek için temel duyularımızdan biri olan iğrenme dürtüsüne bakmamız gerekir. iğrenme, insanları bulaşıcı hastalıklar ve zehirlerden korumak için gelişmiş bir dürtüdür.

    iğrenme, insanları bulaşıcı hastalıklardan ve zehirlerden korumak için gelişmiştir. örneğin, bizi hasta ettiği bilinen mikropları içerdiği için çürük et ve dışkı gibi şeyleri yemekten kaçınırız. purdue üniversitesi felsefe profesörü daniel kelly, iğrenme dürtüsü geliştirmiş olmamızın atalarımızın hayatta kalması için büyük öneme sahip olduğunu belirtmektedir.

    bununla birlikte kan, tükürük ya da iltihap gibi bazı vücut sıvıları sadece vücudumuzdan çıktıklarında tiksindiricidir. kelly, iğrenme dürtüsünün bu durumda adeta bir çek valf gibi davrandığını, vücudumuzdan çıkan bu sıvıların, potansiyel olarak bakteri ya da patojenler ile kontamine olma ihtimali nedeni ile bu dürtünün harekete geçtiğini ve bu sıvıyı tekrar vücudumuza almamamız için bir koruma görevi gördüğünü belirtiyor. bu dürtü aynı zamanda, terleme, öksürük ve burun akıntısı gibi hastalık belirtilerini fark edip, hastalıktan uzak durmaya çalışmamızın nedenidir.

    ancak, akan bir burnun aksine, sivilce sıktığımızda çıkan irin her zaman iğrenme dürtüsünü tetiklemez. hatta sıkılan sivilcenin patlamasını garip bir şekilde tatmin edici bulan insanların sayısı oldukça fazladır.

    sivilceden irin çıktığını gördüğümüzde hepimiz aynı şekilde tepki vermeyiz. sivilce sıkmaktan hoşlanan kişiler dahi temel ve ilkel düzeyde, biraz da olsa tiksinti duyarlar. ancak her şey, aldığınız zevkin, içgüdüsel tiksintiye göre ağır basıp basmadığı ile ilgilidir.

    kişilerin sivilce sıkmaktan hoşlanma ve tiksinme seviyeleri farklılık göstermektedir. kimi insanlar online video sitelerinde sivilce sıkma videolarını izlemekten keyif alırken, kendi sivilcelerini sıkmayı iğrendirici olarak görürler. bir başkasının başına gelenleri, bir ekran aracılığı ile izlemek maruziyetin seviyesini kontrol altında tutar. izleyici, potansiyel patojenler ile doğrudan temas etmek gibi bir tehlike içerisinde olmadığının farkındadır. korku filmi hayranları korku filmi izlediklerinde de bu fenomen görülür. bir film, ne kadar korkutucu ya da iğrenç olursa olsun, bir zombinin ortaya çıkıp beynimizi yemeye çalışmayacağının farkındayızdır.

    video

    kendi sivilcesini ya da başkasının sivilcesini sıkan kişiler için bile bir kontrol mekanizması mevcuttur. sivilce ile karşılaşmak, enfeksiyon kapmış bir yara görmek ile aynı şey değildir. zihnimiz, enfekte olmuş bir yaraya anında mide bulantısı hissi ile tepki verirken, sivilce ile eski tecrübelerimiz ışığında, hastalanmayacağımızı ve tehlikede olmadığımızı anlamamıza yardımcı olur.

    beynimizdeki farklılıklar, bazı insanların sivilce sıkmayı diğer insanlara göre neden daha çok sevdiğini açıklamaya yardımcı olur. behavioral brain research dergisinde yayımlanan 2021 tarihli makaleye göre, her insanın sivilce patlamasına nasıl tepki vereceği beynine bağlıdır. avusturya'daki graz üniversitesi'nden bilim adamları, sivilce patlamayı seven 38 kişi ve bundan keyif almayan 42 kişiye, sivilce patlaması, su fıskiyeleri ve buharla temizlemeyi gösteren 96 video klip izlettiler. çalışmada fıskiye videoları kontrol olarak kullanıldı çünkü araştırmacılara göre fıskiyeden gelen su, sivilceden çıkan irini taklit etmektedir.

    araştırmacılar, katılımcıların sivilce patlatma zevklerini, iğrenme duyarlılıklarını, ödül ve ceza duyarlılıklarını belirlemek için deneyden önce bir anket doldurmalarını istediler. ardından katılımcılar, beyin aktiviteleri fmri makinesinde ölçülürken klipleri izlediler.

    ekip, sivilce sıkma videolarını beğenen kişilerin, ödüllendirilmeye karşı daha duyarlı olduklarını ve hoşlanmayanlara göre iğrenme dürtüsünü düzenleme becerilerini daha iyi kontrol ettiklerini belirttiklerini gördü.

    başka bir deyişle, sivilce patlatma videolarını izlemeyi sevenler, irin fışkırmasının verdiği tatmin ile ödüllendirildiklerinde daha fazla uyarılma hissediyor ve videoları izlerken, hissettikleri tiksinti miktarını daha iyi ayarlayabiliyorlardı. katılımcıların kendi kendilerine yaptığı bu değerlendirme, araştırmacıların fmri taramaları ile de doğrulandı.

    fmri taramaları ayrıca sivilce sıkmaktan hoşlanmaktan ya da nefret etmekten en çok sorumlu olan beyin kısımlarını da ortaya çıkardı; nucleus accumbens ve insular korteks. nucleus accumbens beynin zevk sisteminin bir parçasıdır ve insanların sevmedikleri şeylere verdiği tepkiyi kontrol ettiği görülmüştür. sivilce patlatmaktan hoşlanmayan insanlar videoları izlediklerinde nucleus accumbens’te çok az aktivite görüldü ya da hiç aktivite gözlemlenmedi. sivilce patlatmaktan hoşlanan insanlarda ise daha fazla aktivite gözlemlendi. insular korteks, iğrendiğimizde aktive olan bir beyin parçasıdır. araştırmacılar, çalışma sırasında nucleus accumbens ve insular korteks arasındaki bağlantının da farklılık gösterdiğini gördüler. sivilce patlatmaktan hoşlananlarda bu iki bölge arasında daha fazla bağlantı olduğu gördüler ve bu bağlantının iğrenme dürtüsünü daha iyi düzenleme ile bağlı olabileceğini varsaydılar.

    sivilce sıkmaktan iğreniyorsanız, bundan hoşlanan sevgiliniz için endişelenmenize gerek yoktur. daha yüksek bir iğrenme toleransına sahip olmanız, sizi hasta edecek zararlı şeyleri kapma olasılığınızın onlardan daha düşük olduğu anlamına gelmez. ayrıca, sivilce sıkmaktan en çok hoşlanan kişilerde bile doğuştan gelen bir iğrenme dürtüsü vardır. sivilcelerinizi sıkmak için can atan sevgilinizin, sizi bu iğrenme dürtüsünü bastıracak kadar çok sevdiğini düşünmek de size iyi gelecektir.

    kaynak: popular science

  • yüzyılın rezilliği.
    fenerbahçe tarihinde kapkara bir leke olarak kalacaktır şu olay.

    oyun ilk durduğu anda takımı çekeceklerdi, onu bile beceremediler.
    çocukların artık galatasaraylı olmasını geçtim, bu gece binlerce çocuk takım değiştirdi, geçmiş olsun.

    şahsen mutlu değilim, ezeli rekabetin olmadığı yerde futbol kalitesi düşer, uzun vadede türk futboluna büyük zarar verir.
    tff bütün kurullarıyla birlikte istifa demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
    ali koç istifa demek bize düşmez, fenerbahçe'nin bu hallere düşmesini sindirebilen taraftarlara allah sabır versin.

  • işim sebebiyle bir devlet kurumuna iletilmiş evrakın akıbetini sormak için kurumu aramak zorunda kaldım. başka işler sebebiyle gidemedim zaten telefondan bilgi almak yeterliydi. tam 5 gün çeşitli saatlerde aradım. santral açıyor yönlendirdiği kişi açmıyor ve telefon kapanıyor. sonraki hafta işlerimi ayarladım ve kuruma bizzat gittim. haliyle genel evrak bölümüne uğradım. içerde bir kadın az sonra ilgili gelecek dedi bekledim. kadın yanında bir çocukla geldi. oturdu. çay koydu çayını yudumladı. evrakı sordum falanca hanıma git bak yukarda dedi eyvallah dedim. falanca hanım diğer hanımlarla sohbet halindeydi. ben bilmiyorum yanda filanca bey var dedi gittim. filanca bey çay içiyordu o da bilmiyormuş evrak bulunamadı. hepsine diyorum ki telefon ettim kaç kere. cevap aynı ayy çok yoğunuz!!!

    evraktaki hanıma tekrar gittim. işi zaten gelen evrakları bilgisayara girmek. yani kimde nerde bulunması “ara” sekmesine iki kelime yazmasında bitiyor. offf puff dedi monitörü açtı(!) tam o sırada yanındaki çocuk kadına sordu: yaptığın iş zor mu diye. kadın da evet çok zor dedi. çocuk bir kaç saniye baktı ne var bunda ben de yaparım dedi. ben güldüm. kadın göz ucuyla bana baktı mahçup mahçup güldü. sonra bulamadı evrakı. siz şurayı arayın bi dedi. aradım. orası da yardımcı olmadı. bakın dedim fazla zamanım yok çok oyalandım. bu evrak burda biliyorum. çıkmam lazım telefon ediyorum açılmıyor buna bir çözüm bulalım. kadın tamam dedi dahili numara veriyorum. bir kağıda yazdı verdi. tam çıkarken bir baktım falanca hanımla filanca beyin dahili numarası. eee dedim buranın yok mu? offlaya pufflaya iliştiriverdi. çünkü ya onu ararsam?!

    bu abla ve diğerleri memur. akşam 5e kadar çalışıyorlar. pandemi kısıtlamaları vardı hatta muhtemelen erken çıkıyorlardır o dönemde. yaptığı işin zor olduğunu düşünüyor. hani angarya falan değil dümdüz zor olduğunu düşünüyor yani gelen evrakı bilgisayara girmeyi. birçok özel sektör çalışanından fazla maaş alıyor ve işveren faktörü yok çünkü devlet çalışanı. oradan ayrılsa bu performansla özelde iş bulması imkansız. oraya girip çalışmak için deliler gibi uğraşanlar var ama o abla mutsuz. çünkü zormuş:( gerçi uğraşıp başkası gelse o da belki ablamıza benzeyecek. mevzu sadece işverende bitmiyor yani. öyle olsa devlet kurumlarımız falan en azından canavar gibi çalışırdı.

    işini layıkıyla severek yapan herkesi tenzih ediyorum. öyle insanlar da varlar. keşke fazla olsalar. kimse kendisinin işini ne kadar iyi yaptığına bakmadan hep karşıya gömüyor. bu sebeple doğru önerme ve nasıl çözülür bilinmez.

  • kendisine çarpıp kaçan iş adamından şikayetçi olan izmirli hurdacı bir abimizin sözleri bunlar. iş adamı uzlaşma talep etmiş, hüseyin abimiz para istememiş, 100 tane çocuğa mont talep etmiş. sözlerinin tamamı ise şöyle;

    "günde ortalama 20 tl kazanıyorum. allah bin bereket versin. bugüne kadar haram lokma yemedim. kazanın olduğu gün, sobada yakmak için bir şeyler toplamıştım. karşıdan karşıya geçmek için kaldırımın kenarında bekliyordum, yoldan geçen araç el arabama ve bana çarptı. çarpan kişinin yardım etmek için durmaması beni çok üzdü. ancak sonradan metin bey’i dinleyince, olayın istemeden olduğunu anladım ve ‘kazadır, insanlık hali, hepimizin başına gelebilir’ dedim. uzlaştırmacı canan hanım bana haklarımı anlatınca, şikâyetten vazgeçmek için metin bey’den para değil, 100 çocuğa mont bağışlamasını istedim. hakkım olmayan bir parayı, onun gönlünün rızası olmadan alsaydım, bunun günahını taşıyamazdım. 3 kız evlat büyüttüm, yoksulluğu iyi bilirim. şimdi 100 çocuk sıcak monta kavuştu. bundan güzel bir şey var mı?"

    ilgili haber;100 çocuğu ısıtan kaza

  • bir afrika ülkesi olan türkiye'de gerçekleşen olay.

    bir insanın bu görüntülere normal demesi için süzme beyinsiz olması lazım. lan yeter artık, madem çok seviyorsunuz alın evinize kendi organlarınızı keserek yedirin can dostlarınıza.