ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babadan işitilen en komik azarlar
-
lise zamanlarım. o zamanlar semtte çok kavga çıkıyordu. yine bir bayram günü kavga çıkmıştı gece. kavgadan sonra baktım t-shirt kan olmuş. birinin burnu falan kanamış üstüme gelmiş herhal. neyse, evdeki herkesin yatmasını bekleyip eve girdim. gece iki falandı saat. girer girmez t-shirt'ü çıkarıp kapıya astım banyoya gittim. eli yüzü yıkadım yattım. unutmuşum t-shirt'ü kapıda. sabah babam işe giderken yakalamış. baktım bir el beni dürtüyor. uyku sersemi yakalanmak da çok fena.
-: hşşş, bu ne bu?
madboy: ne?...
-: niye kanlı bu?
madboy: benim kanım diil...
-: katil piç! akşam görüşücez senle.
attı suratıma t-shirt'ü gitti.
ülkede tayyip'in atatürk'ten daha çok sevilmesi
-
ilginç bir tespit. rte'nin ölümünden 1 gun sonra bu karşılaştırmayı tekrar yapmanızı rica edeceğim.
(debe editi : ilk debe'mi borclu oldugum fauna'ya tesekkur ederim. [bkz: arak yaparak debe'ye girmek])
squid game
-
--- spoiler ---
bıktım bu fasfakir olup canını verebilecek durumdayken milyarder olunca paranın önemi yok diye tribe girip paraya dokunmayan karakterlerden. olum sen orda neyin ne olduğunu görüp kaçmışsın sonra başlarım böyle hayata diyip geri dönmüşsün 450 kişinin ölümünü görmüşsün cidden 3 5 kişinin ölmesiyle baştaki durumundan çok mu şey değişti deliricem. ayrıca kızın ailesini unuttun şrfsz
diziye puan 8.5/10
--- spoiler ---
19 kasım 2020 imamoğlu'nun efsane kapağı
-
ibb kasım 2020 meclisi 2021 yılı bütçe görüşmelerinde , ibb başkanımız ekrem imamoğlu'nun kendisine atılan iftiraya yaptığı kapaktır.
ibb'nin dezenfektanı neden gürpınar meslek lisesi'nden temin etmediğini soran ve beylikdüzü'ndeki meslek lisesinin yerini bile bilmediğini düşündüğünü söyleyen akp'li yavuz selim tuncer'e ibb başkanı ekrem imamoğlu, "o lisenin kütüphanesini ben yaptırdım. istersen gidip bakabilirsin" yanıtını verdi.
ilgili video
başkanımızın kapağının ispatı twit
twiti bulmamda gianvito rossi adlı kullanıcıya teşekkür ediyorum.
anne ve babayı huzurevine yerleştirmek
-
ben de burada atıp tutanlar gibi düşünüyordum. gerekirse işi gücü bırakır annemle ilgilenirim diyordum. önce teyzem destek oldu, 4 ay evinde ilgilendi ama annem orada çok mutsuz oldu. sürekli evine gitmek istedi. evi farklı bir şehirde. yanına bir yardımcı buldum, evine yerleştirdim, her haftasonu uzun yol yapmayı da, tek maaşla iki ev geçindirmeyi de göze aldım ama annem yine mutsuz.
kendi hayatının kontrolünü elinde tutmaya alışkın, hep özgür yaşamış, asla tahakküm altına girmeyecek eski bir bankacı ve ticaret kadını. ilk ay kızı kovdu, azarladı, sürekli bağırıp çağırdı, ağlattı… yalnız kalamayacağını idrak edince bu kez kötü davranmayı bıraktı ama sürekli şikayet etmeye başladı. 3 gündür yemek yemiyor mesela, protesto ediyor kendince ki beslenme onun için ilaçtan bile daha mühim şu an.
2 hafta önce bir epilepsi nöbeti geçirdi, tekrar etme ihtimali yüksek. sol gözünün üzeri morarmış, konuşamadığı için ne olduğunu söyleyemiyor, sadece düşmediğini veya bir yere vurmadığını, canının da acımadığını söylüyor. yani sorunca 'yok yok' diyor sadece.
nezle oldu, sürekli uyuyor dedi kız, doktora gitmesi lazım ama asla ikna edilemiyor. gerek yok diyor. hayır istemiyorum diyor.
kişisel hijyenini yeteri kadar sağlayamıyor ve benden başka kimsenin de yardımcı olmasına izin vermiyor.
istanbul'da yaşıyorum ben. iyi ve huzurlu olduğum bir işim, kendimle mutlu olduğum bir hayatım, ilgilendiğim hayvanlarım var. her şeyi bırakıp yanına gitsem yine mutlu olmayacak artık bunu biliyorum. onun istediği eski düzen ve özgürlüğü ama bu mümkün değil artık. bunu idrak edemiyor, etse de kabul edemiyor. kaldı ki sadece onun maaşıyla geçinmemiz gerekecek. bu da mümkün değil, sadece aç kalmamamıza yeter, o da belki.
yanıma alsam, gündüz işteyim yine eve biri lazım. istanbul'da bakıcılar 600 dolardan kapı açıyor. bütün hayatımı ona endekslemem, kendimden tamamen vazgeçmem gerekiyor benim ki ona rağmen her şeye yetebilmem mümkün değil. hijyenini nasıl takip edeceğim? her gün çeşit çeşit yemeğini nasıl hazırlayacağım? evde düşse, bir nöbet geçirse nasıl hastaneye yetiştireceğim?
işi bıraksam, annem 72 yaşında, kardeşim falan yok. 20 sene her şeyi bırakıp kendimi ona adasam o gittiğinde ben 57 yaşında olacağım. emekli olamamış, bir geliri olmayan, ödemesi gereken bir ev kirası, faturaları olan yalnız bir insan olarak ben ne yapacağım o gün geldiğinde? hayırsızlık denen bu rasyonel düşünme şekliyse kendimle yüzleşip hayırsızlığımı kabul etmem lazım demek ki.
basit şekilde, acaba düştü mü, yemeğini yedi mi, bir yeri ağrıyor/acıyor mu, pedini değiştirebildi mi… 6 aydır bunları düşünmeden geçen tek bir günüm, uykusuz ve bitkin şekilde uzun yol yapmadığım tek bir hafta sonum olmadı. şimdi onun güvende olacağı ve ihtiyaçlarının karşılandığından emin olacağım bir hayatı onun için yaratmak mı hayırsızlık yoksa şu an yapmaya çalıştığım mı?
hayırlı evlatların fikirlerini, çözüm önerilerini duymayı samimi olarak çok isterim.
debe editi: ben bunu yazdıktan 2 saat sonra yardımcımız valizini topladı gitti. :) hafta içi 4 gün 08:00-19:00 annemle ilgilenecek ve evin işlerini halledecek, büyük ırk köpeğimden de korkmayacak birini arıyorum. böyle bir çevresi/tanıdığı olan varsa benimle iletişime geçebilir mi? lokasyon istanbul. teşekkürler.
türklere sorulan salak sorular
-
bir japonun fiziki özelliklere bakarak, ciddi ciddi sorduğu bir soruya şahit olunmuştur.
-siz türkler neden hepiniz birbirinize benziyorsunuz ?
aynı anda ciğer midye kokoreç ve kelle paça yemek
-
canan karatay'a göre afiyet olsundur. ekmek yok yalnız.
kısa kollu gömlek
-
bomba bir modelini evde zor tuttuğum göynek.
hazır olun kızlar!
çubuk kraker kollar, içinde 3 sigara kalmış 2001 paketi ve çılgın desenlerle istanbul sıcağında rüzgâr gibi esmeye geliyorum.
garcia etkisi
-
bir yönünü örneklersek
örümcek ısırığından canı yanan bir çocuğun örümcek ağı görünce korkup, ağlaması klasik koşullanmaya göre genelleme değil garcia etkisidir.
türbanlı öğretmene yumruklu saldırı
-
direnişçilere suç atmak için kendi grubu yapmış olabilir.