hesabın var mı? giriş yap

  • turgut uyar şiiri

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım

  • çalıştığınız yerde 5 yıldan fazla kalmayın, 3 yıldan sonra aktif olarak iş aramaya başlayın.

    "ya ama ben işimi çok seviyorum".

    iş sevilmez, yapılır. o yüzden ben yandım siz yanmayın.

  • insanlık tarihindeki ilk hava harbini anlatan hint destanı.

    dünyanın geçmişte uzaylılar tarafından ziyaret edildiğine (+insan genetiği üzerinde uzaylılarca oynama yapıldığına ve insanoğlunun uzaylı yaratımı olduğuna) inanan kimseler tarafından eski ahit ile beraber sık sık kaynak/kanıt olarak gösterilir.

    bunun sebelerinden biri, mahabarata'da adı geçen (ve evrenin gücüne sahip olduğu söylenen) silahların yok edici gücünün, kullanıldıktan sonra insanların saçlarını ve tırnaklarının dökülmesine sebep vermesidir. bu destanda nükleer silahlara referans yapıldığına inanan boldur:

    "gurkha, flying a swift and powerful vimana (fast aircraft)
    hurled a single projectile charged with the power
    of the universe . an incandescent column of
    smoke and flame, as bright as ten thousand suns, rose with
    all its splendor.

    it was an unknown weapon, an iron thunderbolt, a gigantic
    messenger of death, which reduced to ashes the entire race
    of the vrishnis and the andhakas.

    the corpses were so burned as to be unrecognizable.
    hair and nails fell out; pottery broke without apparent cause,
    and the birds turned white.

    ...after a few hours all foodstuffs were infected...
    ...to escape from this fire the soldiers threw
    themselves in streams to wash themselves and their
    equipment."

  • son milli takım hocalığı serüveninde yaşadıklarına bir bakalım:

    hoca milli takımın başına geçtiği andan itibaren giyimi ve hatta saç kesimi konusunda eleştirildi. gazetelerde "bu hoca bize extra light" diye başlıklar atıldı. köylülüğüyle alay edildi, konuşma tarzıyla alay edildi. "kaleci adama milli takım emanet edilmez" diyenler vardı. 2002 dünya kupası boyunca oynattığı oyun eleştirildi, beğenilmedi. yarı finalde fenomeno ronaldo'lu brezilya'ya 1-0 kaybetti diye topa tutuldu. dünya kupası'nda ilk kez tur gören türkiye'yi, finale çıkaramadığı için çıktı televizyonlara özür diledi. başarısının yanından geçilememesine rağmen hala "hiç büyük takımla oynamadık o kupada" diye başarısı küçümseniyor.

    şimdi bu adama her fırsatta çakma filozof diyen adamlar milli takım'ın başına geçmesini istiyor. hoca aradığı mutluluğu beşiktaş'ta bulduğu gibi yıllar sonra itibarı burada iade edildi. bozmaya da kimsenin gücü yetmez.

    tanım : beşiktaş'ın hocasıdır.

  • 14 mart tarihinde n11 üzerinden aldığım bilgisayar bozuk ulaştı. iade talep ettim, süreç biraz yavaş işliyor diye düşünürken bir baktım n11'in aracı olarak beni müşterisi yaptığı atılım bilgisayar mağazası iade talebiyle geri gönderdiğim bilgisayar ve ödediğim 3500 lira ile kayıplara karışmıştı. n11 müşteri hizmetlerine saatler süren derdimi anlatma çabalarım ve şikayetvar.com'a yazdıklarım sonucu aldığım yanıt, firma artık n11 ile iş yapmadığından ve resmi olarak satış gerçekleştiğinden ötürü haklarımı hukuki yollarla bireysel olarak aramam gerektiği idi.
    e tabi bu noktada o sempatikli "paranız güvence altında" mottolarına lanet edip bir avukata gitmem gerekti. suç duyurusunda bulunuldu icra takibi çıkarıldı ancak adamların benden önce 20 icra takip dosyaları var, hakkımı alabilir miyim bilemiyorum, hala yeni bir bilgisayarım yok.
    sitedeki mağaza puanlama sisteminin de birşey ifade ettiğini düşünmüyorum zira bu mağazanın da puanı soru işareti yaşatmayacak skalada idi. çöpe giden param , avukat masrafları ve vaktimin yanında bir de alt üst olan sinirlerimle kaldım.
    sonuç olarak n11 aracılığı ile dolandırıldım. teşekkürler.

    edit1: bilgisayar bozuk ulaştıysa neden onay verdin diyen arkadaşlar olmuş. onay vermedim iade talep ettim. ancak firma talebimi bilgisayarı teknik servise gönderip hasarlı raporu almam gerektiği bahanesiyle reddetti. tabi geri gelmeyecek bir bilgisayarı beklerken otomatik onay süresi dolmuştu.

    edit2: n11 başlığı görmüş olsa gerek ki beni aradı, durumla ilgili bir çözüme ulaştınız mı diye sordu. yasal süreçte n11'in üzerine düşen bir karar çıkmadığı için yardımcı olamıyorlarmış. burdan çıkardığım sonuç atılım bilgisayar'a değil n11.com'a dava açsam işler daha farklı olurdu. ibretlik.

    edit3: yasal yollardan 6 aydır çözemediğim durum sosyal medyanın gücüyle 2 saat içerisinde çözüldü, inanılır gibi değil n11 iademi onayladı. uplayan arkadaşlara çok teşekkürler.
    geçtiğimiz 6 ay içerisinde fırlayan dolar sebebiyle aynı skalada bir bilgisayarı aynı ücrete muhtemelen alamayacağım. bir de avukat masrafları ve hırpalanan sinirlerim var, bu yüzden 50 liralık hediye çeki yüklemişler sağolsunlar.

    edit4: müşteri memnuniyeti sonunda sağlandı. zamanında almak istediğim bilgisayarın bir tık üst modelini yollamayı teklif ettiler. sözlük sağolsun.

  • insanlar aynı şarkıları dinlemeyi severler çünkü beynimiz onlara karşı duygusal bağlar geliştirir. onlarla birlikte şarkı söylemek ve dans etmek de daha kolaydır ve yeni parçalar bulmaya çalışmaktansa zaten sevdiğiniz müzikleri dinlemek çok daha az çaba gerektirir. (bkz: mere exposure effect)

    yakın zamanda yapılan bir çalışmada, aynı şarkıyı tekrar tekrar dinlemeyi neden sevdiklerini anlamak için bir grup insanla anket yapıldı. bazı insanlar kendilerini olumlu ve mutlu hissederken, diğerleri "acı tatlı" (bittersweet) bir duyguya sahipti. müziğe düşündüğümüzden daha fazla bağlanabileceğimiz ortaya çıktı.

    iyi bir müzik parçası size bir şeyler hissettirir ve bu mutlaka mutlu hissedeceğiniz anlamına gelmez. hala sizi üzen, kızdıran veya sakinleştiren bir şarkıya bağlanabilirsiniz.

    aslında müzik, dopamin veya "iyi hissetme" hormonunun salınmasıyla ilişkilendirilmiştir. yani sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek beyninizdeki ödül sistemini harekete geçirerek sizi o şarkıya bağımlı hale getirebilir.

    işleri daha da ilginç kılan şey, şarkı sizi üzse bile beyninizin yine de iyi bir doz dopamin salgılayacak olmasıdır. oldukça tuhaf, değil mi? bu tamamen birçok insanın karanlık bir doğaya sahip şarkıları dinlediğinde aldığı "acı tatlı" duyguyla ilgili.

    bazı şarkıların sizin için hiç sıkıcı olmadığını hiç fark ettiniz mi? eğer o şarkıyı hayatınızdaki kritik bir olay sırasında dinlemişseniz, o şarkı kafanıza takılır ve hiç eskimez.

    bazı şarkıların sizin için asla eskimemesinin ardındaki psikoloji, insan beyninin doğası gereği çağrışımsal olmasıdır, bu yüzden müzik ona yeniden yaşamak istediği mutlu bir zamanı hatırlatabilir.

    maldivler'de harika bir tatil geçirdiğinizi hayal edin. bu, birçok insan için hayatta bir kez yaşanabilecek bir deneyimdir ve bazen nasıl hissettirdiğini hatırlamanın tek yolu, oradayken ilk duyduğunuz harika parçayı dinlemektir. bir çeşit zaman yolculuğu gibi!

    uzun süreli belleğimiz, örtük bellek (implicit memory) ve açık bellek (explicit memory) olmak üzere iki farklı türe ayrılabilir. açık bellek, geçmişin kasıtlı, bilinçli bir şekilde hatırlanmasıdır. açık bellek, ders kitabı öğrenimi veya deneyimsel anılar gibi bilinçli olarak farkındalığa getirilmesi gereken şeyleri içerir.

    örtülü anılar bizim bilinçsiz ve otomatik anılarımızdır. örneğin, bir müzik aleti çalmak veya birisi ilk birkaç kelimeyi söylediğinde bir şarkının sözlerini hatırlamak. hafızanın büyük bir kısmı bilinçaltında gerçekleşir.

    açık bellek, hatırlama olmadığında kaybolurken, örtük bellek daha kalıcıdır ve daha fazla uygulama yapılmasa bile ömür boyu sürebilir. açık bellek sistemleri, alzheimer hastalığı gibi durumlardan zarar görür. alzheimer hastalığı olan yaşlı yetişkinlerde müzik, anıların kilidini açmaya ve iletişimi geliştirmeye yardımcı olabilir.

    örtük bellek, pasif olarak fon müziği dinleyerek oluşturulabilir. hatta arka planda tekrar tekrar çalındıkları için bazı müzik parçaları için bir tercih geliştirebiliriz. bu psikolojik fenomen salt maruz kalma etkisi (mere exposure effect) olarak bilinir.

    örtük bellek, klasik koşullanmanın bir biçimidir. bir olay, bir duygu ve bir şarkı, örtük bellek yoluyla birbirine bağlanır. bir müzik parçası çok duygusal bir olayla eşleştirildiğinde, o anda hissedilen güçlü duyguyu geri getirmek için etkili bir işaret olabilir. örneğin, “candle in the wind” şarkısı genellikle prenses diana ile ilişkilendirilir çünkü elton john onu cenazesinde seslendirmiştir.

    müzik, otobiyografik bellek (autobiographical memory) oluşturmaya yardımcı olur. müziğin canlandırdığı anılar genellikle hayatımızın belirli zamanlarından gelir. çoğu insan, 10 ila 30 yaşları arasındaki anıları gereğinden fazla bildirme eğilimindedir. psikologlar buna "hatıra çarpması" (reminiscence bump) adını verdiler. hatıra çarpma döneminden gelen müzik, hayatınızın diğer dönemlerinden gelen müzikten daha fazla anı ile ilişkilendirilebilir. bir şeyleri ilk kez deneyimlediğimiz için, gençlik yıllarımız ve yirmili yaşlarımız hayatımızda özellikle önemli ve heyecan verici dönemlerdir. müzik tercihi de orta ergenlik yıllarında şekillenir.

    pek çok şarkı bizim psikolojimize göre yazılır. dikkatimizi çekmek ve onları akılda kalıcı kılmak için genellikle "kanca atan bölümler" (hooks) içerirler. örneğin, enstrümantasyonun daha belirgin kullanıldığı korolar, onları yüksek sesle söyleme isteği uyandırabilir.

    akılda kalıcı şarkı (catchy), insanların kolayca eşlik edebileceği, basit bir melodiye sahip herhangi bir şarkı olarak tanımlanır. akılda kalan şarkılar beynimize yapışır ve onları tekrar tekrar çalma isteği uyandırır.

    birçok işletme, ürünleriyle ilişkilendirmek için tv veya video reklamlarına akılda kalıcı şarkılar eklemeyi sever. parça kafanızda çalmaya devam edecek ve bir sonraki alışverişinizde size şirketin markasını hatırlatacaktır.

    pek çok insanın şarkılara eşlik etmeyi sevmesi hiç şaşırtıcı değil. bu nedenle bir parçayı ikinci veya üçüncü kez dinlemek her zaman ilkinden daha iyidir.

    insanlar olarak bildiklerimizi bilmediklerimize tercih ederiz ve müzik sözleri de bir istisna değildir. ne de olsa, daha önce hiç dinlemediğiniz bir şarkı yerine, sözlerini bildiğiniz bir şarkıyla dans ettiğinizde, dans hareketleriniz her zaman çok daha belirgin olacaktır.

    kaynak:
    https://www.musicianwave.com/…s-over-and-over-again
    https://www.psychologytoday.com/…sic-evoke-memories

  • 10 kişi toplanıp tarikatlardaki çocuk istismarına karşı yürüyüş yapsak hem dayak yeriz hem de hakkımızda en az 5 dava açılır.

    böyle de iki yüzlü böyle de adaletsiz bir dönemden geçiyoruz.

  • evli gamer çiftimizin erkeğinden, ilk çocuklarının doğumundan sonra paylaşılan çekirdek aile fotoğrafıyla birlikte geliyor:

    - player 3 has entered the game. hoşgeldin oğlum.

  • grevde hekimlerin işyerinde olduklarını bilmeyen gerizekalılara dert olmuştur. bu gerizekalılar doktorların bu 3 gün sırasında kapıya grev var tabelası asıp antalya'da güneşlendiğini düşünüyor sanırım. gerizekalı işte.