ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çalarsa annemdir mesajsa turkcell'dir
-
yalnızlığı benimsemiş bir kişinin cep telefonundan çıkan sesleri yorumlayış cümlesi.
yiğit özgür
-
bu adamın her beğendiğim karikatürünü yazmaktan sakınıyorum; ama bazılarını da yazmadan olmuyor. milliyet gazetesinin 23 temmuz günkü ilavesinde yer alan karikatür de pek yarıcı ("yarıcı" diyerek spoiler yaptım):
- maaşım yetmiyor müdür bey...
- ne kadar alıyodun sen?...
- iki buçuk milyar.. ama bahşişlerle bi buçuk oluyo..
- nasıl bahşişlerle bi buçuk oluyo?
- bahşiş bırakmayı çok seviyorum.. bol bol bahşiş bırakıyorum her yere...
- çıkar mısın dışarı...
- olur..
- o masaya bıraktığını da alır mısın?...
- kendine bişeyler alırsın..
çocukluk dönemi sanrıları
-
bi keresinde,3-4 yaslarindayken,mutfaga girmistim ve omrumde ilk defa kadayıfla karsılasmıstım:annem kadayıf yapmıstı ve ben de kadayıfı babam zannettim cunku babam kıllı bir insandı ve annemin babamı öldürdügünü sonrada yemek yaptıgını dusunmustum,babamın pistikten sonra kıllarının o hale geldigini zannedip babam eve gelene kadar mutfakta oturup aglamıstım,annemin cok kızdıgını hatırlıyorum.
hayata dair iç burkan detaylar
-
sokaklarda mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan yaşlı bir kadının, el ele tutuşmuş yaşlı bir çiftin arkasından hüzün dolu gözlerle bakması ve gözyaşlarına engel olamaması...
sinan çetin
-
60 yaşındasın yetmedi
120 tane cihangirde evin var yetmedi
yalıda oturuyosun yetmedi
reklamcı oldun o sıfatınla yetmedi
hala yalakalık peşindesin , ne olsa yetecek sana merak ediyorum.
almanya'nın 6.2 milyar euro bütçe fazlası vermesi
-
bizi kıskanacağınıza o 6 küsür milyar avro ile berlin'e bir havaalanı daha yapsaydınız amk..
kediyi ensesinden tutmak
jahrein'in felçli bir insanla alay etmesi
-
vay be demek çocuklara oyun videosu çeken bir adam olgun olmayan davranışlar sergilemiş ha hadi bunu 300 entryle tartışalım
ebola virüsünden ölenlerin dirilmesi
-
(bkz: oklu ve motorlu adam ben olacam) *
teröre destek veren memur işten atılacak
-
abicim siz saf mısınız, salak mısınız? bir de gelmiş bunu destekliyorsunuz?
lan daha 3 sene önce istanbul ve diğer illerde sokaklara inenler terörist olmadı mı bunların gözünde?
her nefret ettiklerine paralelci demediler mi?
can dündar ve erdem gül'ü ajan ilan etmediler mi?
kalkmış bir de evet yea teröre destek veren adam devletten ekmek yemesin saflığına düşüyorsunuz.
işlerine gelmeyeni terörist damgasıyla uzaklaştırıp kendi adamlarını yerleştireceklerini görmüyor musunuz?
bu ülkede devletin öldürdüğü herkes teröristtir zaten devletin gözünde. devlet asla masum birini öldürmez.
şaka gibisiniz.
edit: arkadaşlar edit işlerinden ölesiye tiksinirim ama shitbreak18 mahlaslı yazar arkadaş bir tanıdığı için mesaj atınca açıkçası kıramadım. bir hayat söz konusuysa sokarım editine, prensibine de.
dostumuzun ricası türkan sarıkaya başlığına bakmamız? şu anda hastanede yaşam savaşı veriyor ve yardıma ihtiyacı varmış. acil şifalar dilerim, umarım tez vakitte şifasını bulur. geçmiş olsun kardeşim.
meteliğe kurşun atmak
-
metelik, osmanlı nın son zamanlarında enflasyonun da etkisi ile içerisindeki gümüş miktarı azaltılarak basılmış değeri az bir para.
meteliğe kurşun sıkmak (ya da kurşun atmak) ise kabadayılar arasında kullanılan bir terimmiş. 'bozuk para için bile adam öldürebilecek kadar parasız kalmak' anlamına geliyormuş.
yani havaya para atıp onu vurmak gibi bir durum yok.
karantina
-
sağlık işleriyle ilgili ilk yenilikler ıı. mahmut zamanında başlamıştır.
bunların başında karantina usulünün uygulanması gelir.
zamanın avrupa yöntemlerinin alınmasını savunan
ahmed resmî efendi, avrupa’dan döndükten sonra,
orada gördüğü karantina usulünün yararlarını anlatmaya kalkınca zamanın ileri gelenlerinden biri tarafından akılsızlıkla azarlanmıştı.*
islâm dünyasının öteki bölgelerinde de bu karantina sorunu 19. yüzyıl başlarında ulemâ arasında tartışılan bir konu olmuştu.
mehmet ali paşa’nın fransa’ya yolladığı
rifâ’a tahtavî’nin anlattığına göre bu sorun tunus’ta malikî mezhebinden olan zeytuna müderrisi
şeyh muhammed menaî ile oranın hanefî müftüsü
şeyh muhammed bayram arasında uzun tartışmalara yol açmış, bunlar konu üzerinde risâleler yazmışlardı.
hanefî müftüye göre karantina şeriat açısından yalnız câiz değil, üstelik vacipti.
malikî müderrislerine göre ise “karantina tanrı’nın kaza ve kaderinden kaçmaya kalkışmak” demek olduğundan dine aykırı idi
karantina uygulamasını gerektiren başlıca neden 1831 ve 1833 arasında hindistan’dan gelerek yakın doğu yoluyla avrupa’ya yayılan korkunç kolera salgını olmuştu.
1831’de istanbul’a gelen amerikalı doktor dekay anılarında bu kolera salgını üzerine yaptığı gözlemlerini yazar;
avrupa’da çok korkulan bu hastalığa yakalananları,
bazen bulunduklan evin kapı ve pencerelerini örerek ölmeye bıraktıkları halde, türkiye’de böyle yapılmadığını, sirke vesair maddelerle onları tedavi etmeye çalışmalarını daha insanca bir çaba olarak takdir eder.
bu vesileyle koleranın ne olduğu, hangi yollarla yayıldığı konusu üzerinde ilk kez olarak kanada’da quebec şehrinde toplanan uluslararası hekimler kongresinde bulunan dr. dekay,
koleraya yakalananlann kurtarabileceğini istanbul’daki gözlemlerine dayanarak ileri sürmüş ve bu gözlemler kolera üzerine tıp alanında yeni görüşlerin doğmasına yol açmıştır.
koleranın tıpça niteliği kesin olarak anlaşılıncaya kadar,
ülkeler arası gezilerde, karantinanın uygulanması için uluslararası anlaşmalar yapılmıştır.
koleranın avrupa’ya yayılmasında bir köprü durumunda olan osmanlı ülkelerinde karantinanın uygulanması gerektiği için, ıı. mahmut’un emriyle bu yolda
ilk adımlar atılmıştır.
ulemâ ve halk arasında karantinaya karşı beslenen olumsuz fikirleri yıkmak amacıyla kitaplar yazdırılmıştır.
1835’te ilk karantina müdürlüğü kuruldu;
dârü’l-etibba (hekimler dairesi) adıyla kurulan kuruma fransızca çevirmeni olarak atanan cezayirli hamdullah bin osman adlı zata, karantinanın haram olmadığına dair bir risâle yazdırıldı.
1836’da takvîm-i vakayi gazetesinde karantinanın faydaları üzerine yazılar çıktı. karantina uygulayan ülkelerden getirilen uzmanlann yardımı ile 1838’de
sağlık işleri meclisi (meclis-i umûr-ı sıhhi-ye) adı altında bir daire kuruldu.
ilk uluslararası sağlık kongresi diyebileceğimiz
bir toplantı sonunda türkçe ve fransızca olarak sağlık işleri nizâmnâmesi hazırlandı.
daha sonra 1866’da istanbul’da bir kez daha uluslararası sağlık işleri kongresi toplanmıştır.
türkiye'de çağdaşlaşma
edit;
aşağıdakiler de fuzuli isler naziri isimli yazardan:
karantina, siyasi amaçlarla da kullanıldı.
mesela 1829 edirne antlaşması'yla eflak ve boğdan'daki işgali kalıcı hale gelen rusya, karantina uygulamasını gerekçe göstererek bölgeye girmek isteyen yabancıları tuna nehri'nin girişinde 15 günlük bir karantinaya almıştır.
rusya'nın çok keyfi biçimde dilediğine uyguladığı bu karantinanın esas amacı hastalıklardan korunmak yerine bölgeyi dış etkiye kapatma amacına matuftu.
böylelikle osmanlı devleti ile olan bağlantısını 5 yıl kopardığı eflak ve boğdan'da çok ciddi reformlar yaptılar.
mesela 1834 yılında ilk romen anayasa'sını hazırladılar. olağanüstü yetkilerle donatılmış rus generalinin memleketindeki valilik görevini rahatlıkla yapmasına alan açmışlar karantina ile.
karantina gerekçesi de veba imiş tabii.
sanrısal algıların kaygısal düzlemdeki izdüşümleri
-
sanrısal: gerçeğe uymayan düşünceden kaynaklı.
algı: bilginin alınması, yorumlanması, düzenlenmesi.
kaygı: bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali.
düzlem: bir doğrunun yön değiştirmeden ve kendi doğrultusunda olmayan hareketiyle meydana getireceği kabul edilen yüzeylere denir.
izdüşüm: ışınlar aracılığıyla bir cismin şeklinin bir düzleme belirli kurallarla aktarılması (projeksiyon).
tanım: gerçek dışı yorumlanan bilgilerin, insanı korkutan ve ürperten bir perdedeki yansımaları.
örnek: gece karanlığında çişe kalkmış bir adamın, üstüne fular takılmış kapı arkasına asılı bir montu, kendini asmış bir insan olarak görmesi ve bu görüntünün yarattığı yusuf yusuf.
bu benimkiyle beraber 14. fular oldu daha da fular diyeni sözlük s.ksin, yetti bee!
hasan sel ve hüseyin sel'in tutuklanması
-
önce polisi açığa aldılar. şimdi de sanıkları tutukladılar. paralel evrende bir gün gibi.