hesabın var mı? giriş yap

  • insanı daha mutlu eden bir şey yoktur sanırım. iki haftadır haftada 3-4 kez koşuyorum. hormonlardan mıdır nedir böyle deli sikmiş gibi mutluyum arkadaş. ne bir stres ne bir anksiyete kaldı. güne mis gibi başlıyorum. bir de bu yeme içme işini düzene soksam kimse tutamaz lan beni artık. sigarayı zaten bırakmıştım.

    yıllar sonra gelen edit: hala koşuyorum ve koşmaya da devam edeceğim. şehir değişti, çocuk doğdu bu süre zarflarında bir süre ara muhakkak verildi fakat özlendi. koşmaya devam. yeme içme de düzene girdi. sigaraya da bulaşılmadı. siz bir başlayın gerisi geliyor. huzur ve mutluluk sizinle olsun.

    daha da yıllar sonra gelen edit: ikinci çocuk doğdu, ilki 5 yaşını bitirdi. bir yurt dışına göçüp geri de geldim ama haftada 1 kez de olsa koşmaya devam. şu hayatta değiştirebileceğiniz tek şey kendiniz!

  • 300tl lik evini üniversite öğrencilerine 1000tl ye kiraya veren bir akrabamın desteklediği iddia. adam haklı bi yerde öğrenciler olmasa bu ahlaksızlığı yapamayacaktı.

  • olaylar hakkında haberi olmayanlar için kısa bir özet geçeyim.

    playstation store çok uzun zamandan beri fırsatlar isminde bir bölüme sahipti. burada indirimli oyunlar yer alıyordu. mart ayının başında dünyada sadece türkiye ps store'da bu bölüm kaldırıldı. dünyanın geri kalanında da koronavirüs ile mücadele kapsamında çok iyi indirimlerin yer aldığı march madness(mart indirimi) kampanyası uygulanmaya başladı.

    bu indirimin sadece türkiye'de olmaması üzerine playstation sahipleri tepki gösterdi. bunun üzerine playstation türkiye bu durumun kendi ellerinde olmadığını ve ingiltere playstation merkezine bağlı olarak çalıştıklarını söyledi. bu fikri oyunculara empoze edebilmek için mamaladıkları pintipanda gibi yayıncılar da sabah akşam bu durumun ingiltere ps store dan kaynaklandığını belirttiler.

    bunun üzerine ingiliz ps store a bu durum hakkında tepki e-postaları atıldı. ingiliz ps store verdiği cevapta türkiye playstation store hakkında indirim olup olmaması kararını kendilerinin vermediklerini, bu kararı alan mercinin türkiye playstation store olduğunu belirtti. bu bilgiler sonucunda türkiye playstation store'un alenen yalan söylediği ortaya çıktı.

    bu kararın alınmasının ardında şöyle fikirler yatıyor. insanlar sokağa çıkmadıkları için daha fazla oyun alacaklar. fırsatlar kategorisi kaldırılarak türkiye'de yaşayan insanların dışarı çıkamama durumları suistimal ediliyor ve böylece daha fazla kâr elde edeceklerini umuyorlar. ayrıca kutulu oyun satışlarında daha önceden usülsüzlükler yaptığı ve ceza aldığı ortaya çıkan aral ithalat ile gizli bir anlaşma içerisinde olabilecekleri düşünülüyor.

    her halükarda türkiye playstation store, türk insanını kandırmak ve suistimal etmek için elinden geleni yapmıştır.

  • tip 16, tip 31 ve tip 33 (en dirençli tipler) haricindeki hpv virüsleri (eğer kişi çoklu sayıda tip taşımıyorsa) normal bir bağışıklık sistemi ile ortalama 2-3 senede vücuttan kendiliğinden atılır, ancak bağışıklığınız düşükse ve bu süre sonunda halen atılmamışsa hpv virüsü zamanla konakçı hücre dna'sına entegre olur ve konakçı hücrenin dna replikasyon sistemlerini kendi replikasyonu için kullanmaya başlar. bu durum iki şeye sebep olur, birincisi konakçı hücre kendi başına hpv virüsü üretim merkezi haline gelir, ikincisi ve daha önemlisi ise virüs kişinin kendi dna'sına entegre olduğu için bağışıklık sistemi tarafından tehdit olarak algılanmamaya başlar ve görünmez olur. bu durumda ahcc dahil hangi bağışıklık takviyesini kullanırsanız kullanın göreceğiniz fayda minimal olur ve çok daha uzun bir tedavi sürecine ihtiyacınız olur. yani "5 senedir hpv taşıyorum bağışıklık tedavisi aldım (ahcc veya benzeri ) ama fayda görmedim" demek, tedavinin faydasız olduğunu değil, sizin tedaviye uygun olmadığınızı gösterir.

    yani hpv tedavisinde mantık şudur, eğer tip 16-31-33 (en dirençli tipler) tipleri taşımıyorsanız ve çoklu sayıda hpv tipine sahip değilseniz ve bağışıklık sisteminize güveniyorsanız kendi haline bırakıp 2-3 senede negatif olmayı bekleyebilirsiniz ama bu süreyi kısaltmak istiyorsanız bağışıklık takviyesi kullanmalısınız. ancak tip 16-31-33 tiplerini veya çoklu sayıda hpv tipini taşıyorsanız muhakkak erken evrede bağışıklık takviyesi kullanmaya başlamanız gerekir. aksi taktirde bağışıklık sisteminizin virüsle başa çıkamama ihtimali yüksektir ve bu durumda yukarıda bahsettiğim gibi virüs hücre dna'nıza entegre olabilir ve bağışıklık sisteminizle dostluğu başlar. misal tip 16'nın 5 sene boyunca vücutta kalması durumunda cin3 seviyesinde bozulmaya sebebiyet ermesi ihtimali % 40'dır, ve cin3 rahim ağzı kanserinden bir önceki evredir.

    bilinen en etkili bağışıklık takviyesi ahcc'dir. ahcc'yi özel yapan, çok uzun bir üretim prosesi sonucunda içerisinde alfa glukan isminde kendisine has bir bileşik oluşmasıdır. ahcc oldukça pahalı bir takviyedir, ahcc'nin pahalı olması kapitalist sistemin bir oyunu değil, üretim prosesin çok uzun ve kompleks olması, üretime başladıktan ancak 2 ay sonra son ürünün elde edilebilmesinden kaynaklıdır. ahcc'den daha ucuz alternatifler arasında propolis ve beta glukanın da hpv tedavisinde etkinliği gözlemlenmiştir. ayrıca vücutta eksiklik varsa d vitamini ve çinko alımı da tedaviye katkı sağlar. ancak şu anda hpv tedavisinde klinik olarak kanıtlanmış tek bağışıklık tedavisi ahcc kullanımıdır. çalışmalarda ahcc'nin hpv virüsünü vücuttan temizleme süresi 6 ay olarak gözlemlenmiştir ancak bu süre tek tip ve orta dirençli tipler için geçerlidir. tip 16-31-33'te (en dirençli tipler) bu süre 9 aya kadar çıkmaktadır, 2'den fazla sayıda tip taşıyan vakalarda ise bu sürenin 1 seneyi bulabildiği görülmüştür.

    ve eğer bir doktor size ahcc, propolis, beta glukan ve benzeri bağışıklık takviyelerinin hpv tedavisinde gereksiz olduğunu söylüyorsa oradan arkanıza bakmadan kaçın, zira o doktor ya tıptaki yeni gelişmeleri takip etmeyen veya yeni gelişmelere fazlasıyla önyargılı bakan, gelenekselci ve bu hastalık nezdinde cahil bir doktordur ya da kötü niyetlidir. gelenekselci bir doktora misal ahcc'nin hpv tedavisindeki rolünü gösteren pubmed yayınını gösterdiğinizde hemen geri adım atar, hmm, ben bir araştırayım en iyisi bu konuyu der, bu tür doktorlarda bu hiç şaşmaz çünkü hiçbir doktor pubmed’de yayınlanmış bir yayını görmezden gelemez, ama bu yayının varlığından bihaber olduğu için doktor egosuyla aksi yönde kesin konuşmaktan çok hoşlanırlar. (akademik ünvandan bağımsız genelde yaşça büyük doktorlarda daha çok gözlenir bu yaklaşım). kötü niyetlilerde ise durum daha farklıdır, çünkü bağışıklık tedavisi ile virüsten kurtulursanız bu doktorların ekmek kapısını kapatmış olursunuz çünkü bu doktorlar, virüsten dolayı cin2-cin3 olduğunuzda leep işlemi yapmaktan, devamlı koloposki yapmaktan veya aynı hastanın her ay çıkan siğillerini yakmaktan kazandıkları paranın önünün kesilmesini istemezler.

  • bizzat kuzenimin basindan gecti:
    -pardon, ben bir suredir size bakiyorum da, umarim bu sizi rahatsiz etmiyordur.
    -farketmedim.

  • üç gün önce sabah saatinde motora yetişmeye çalışıyorum. geç kaldığım için büyük panik içerisindeyim. motor kalkmak üzere. koşuyorum. yetiştim yetişicem. görevli acele etmemizi söylüyor. "evet! yetiştim! başardım! yetiştim!" derken... dodidotdodidot!!! akbilim boş... içimden burada yazamayacağım cümlecikler geçiyor. henüz turnikeden geri adım atmamışken biri akbilini basıyor. "geç abla." diyor arkamdan. arkamı dönüp bakıyorum. omzuma bile gelmeyen küçük bir çocuk. o an durumu algılayamıyorum. "geç abla!" diyor tekrar. geçiyorum. çocuğun içine miroğlu kaçmış. yağız bir delikanlı edasıyla cool cool akbilini basıp motora ilerliyor. elimi çantama atıyorum "dur bekle, sana parasını veriyim.". elini talk to the hand edasıyla kaldırıyor ve "gerek yokk." diyor. "teşekkür ederim canım." diyip açık alana geçiyorum.
    aklıma geldikçe hala gülüyorum. centilmenliğiyle saniye bile düşünmeden bana yardım edip, gururundan ağzıma sçarak benden para almayan çocuk... utançla sevinci bana bir arada yaşatan çocuk... yolun açık olsun! üsküdar-beşiktaş hattı seninle gurur duyuyor!