hesabın var mı? giriş yap

  • -hangi okul?
    --hacettepe...
    -maaşallah! tıp yani!
    --yok alman dili ve edebiyatı.
    -ankara üniversitesi mi?
    -- yuoo! hacettepe...
    - e tıp o zaman!?
    --hayır teyzecim almanca bizim...
    -ama hacettepe demedin mi?
    -- evet teyze doktorum ben
    -maaşallah! tü tü tü...

  • bazen benim bu... eğer birşey yapmak istiyorsam, bunu yalnız da yapabilmem gerektiğini zaman içinde öğrendim, yoksa hayat hep birşeyler için birilerini bekleyerek geçiyor.

  • ekol yapan kişinin * , neden bu şekilde bıraktığı hakkında iki tane rivayet bulunan bıyık.

    1- adolf hitler'in charlie chaplin 'e olan hayranlığı öteden beri bilinir ve o yüzden bu stili ondan görür ve bırakır.

    daha mantıklı olanı ise;

    2- 1.dünya savaşı sırasında fransızların fosgen ve ingilizlerin hardal gazına karşı almanların da (difenilkloroarsin) gazını savaş alanına sürmesiyle kimyasal silahlar,savaş alanına girdi. almanlar bu kimyasallardan etkilenmemek için özel olarak tasarlanmış gaz maskeleri kullanmaya başladılar.

    http://gallery.nen.gov.uk/…0903/0000/0209/a0816.jpg

    fotoğrafta görüleceği üzere bu maskeleri hava sızdırmaz şekilde kullanmak için bıyığın olmaması yada sadece ortada kalacak şekilde ( fotoğraftaki maske, sadece burun ve ağız bitişini birleştirilecek şekilde tasarlanmış ) kesilmesi gerekirdi. bu yüzden adolf hitler daha önce düzgün olan bıyığını son haliyle keserek olayı çözmüştür. aynı dönemde ismet inönü, kazım karabekir gibi askerler de aynı şekilde bıyık bırakmışlar ama daha sonra normal şekline dönmüşler.buna rağmen hitler ise son nefesine kadar bu şekil bıyıkta ısrar etmiş.

  • çok ilginç bir matematiksel sonuç. öncelikle bu sonucun kanıtlandığını belirtelim yani 1den sonsuza kadar sayıları toplasaydınız elinize negatif ve kesirli bir sayı geçiyor.

    şurada teknik anlatım var.

    bu sonuç günümüzde fizikte kullanılıyor. yani doğa üstü bir sonucu doğal olayları açıklamak için kullanıyoruz, bu üzerine uzun uzun düşünülmesi gereken bir durum.

    notthingam üniversitesi'nde matematik eğitim görevlisi ve fizik profesörü ed copeland'e soruyorlar;

    "elime bir hesap makinesi alsam ve toplama yapmaya başlasam ve bu sonsuza kadar sürse ardından eşittir'e bastığımda bu mu çıkacak?"

    cevabı "hiç basamayacaksın, sorun da burada" oluyor.

    ayrıntılı ispatını da yapıyor.

    yine matematik profesörü olan edward frenkel ise bu işlemde çok daha ilginç bir noktaya değiniyor;

    "bu işlemde sayılar ardışık, yani 1+3+9+112+99383+2+... işlemi bununla aynı sonucu vermiyor. demek ki ardışık olmalarının bu ilginç sonuçta bir payı var."

    düzenli artışların sonsuza kadar sürmesi matematikte bizim beklediğimizin çok dışında sonuçlara neden oluyor.

    bu işlem bizi sonsuzluk ve düzen ile ilgili fikirlerimizi tekrar gözden geçirmeye zorluyor.

    [video blog 138] matematik, fizik ve sonsuzluk

    edit: yukarıda farklı matematik profesörlerinin de ispatladığı, anlatmaya çalıştığı gibi zaten bilinen ve kabul edilen bir işlem ve sonuçtur. ancak elbette sözlükteki arkadaşlarımız onlardan bile iyi bildikleri için "bullshit", "hata yapmış", "sallıyor yea", "yasak işlem kullanmış", "calculus'a göre yanlıştır." gibi eleştiriler getirmiştir. aslında bu güzel bir meydan okumadır. eğer bu şekilde rahatlıkla tersi kanıtlanıyorsa bir makale yazmalı ve bir daha casimir kuvveti konusunda matematik işlemi yaparken yanlış yapmamızı engellemeli. çünkü riemann zeta fonksiyonunun aksini ispatlayan biri rahatlıkla zengin olacaktır ve günümüz bilimine büyük bir katkı sağlayacaktır.

    eğer matematiğe aşinaysanız özetle şudur;
    euler fonksiyonunun üzerine kurulu riemann zeta hipotezi ile sum edilen pozitif tam sayıların toplamdaki sonucu çıkmaktadır. konvansiyonel olarak bu sonuç kullanılmaktadır. ramanujan'ın hatalı ispatı burada söz konusu değildir, yapılan ispat riemann zeta fonksiyonu kullanılarak yapılan ispattır. elbette siz bu işlemi söylediğinizde karşınıza ramanujan ispatını çıkarıp bunu yanlışlayacaklardır ancak yapılan ispat riemann zeta fonksiyonu ile yapıldığında sorun yoktur.

  • 2002 oncesinde siyasiler bir halt ettiklerinde, bu duyulursa rezil olurlardi. medya da surekli aciklarini arardi. bu, bir denge unsuruydu.

    2002 oncesinde siyasiler yolsuzluk yapmamis olsalar da yargilanabilir, sucsuz ise aklanabilirlerdi.

    2002 oncesinde de yargi elbette mutlak adil degildi ancak cok cok daha adil ve guvenilirdi.

    2002 oncesinde insanlar daha ahlakliydi. yalan elbette yine boldu ama bu kadar degildi. yalani ya da uckagidi ortaya cikan utanir, utandirilirdi. aklindan kotu fikirler gecen biri bile "yahu rezil oluruz" diye vaz gecerdi.

    2002 oncesinde her yer bugunden daha yesildi.

    daha sayarim da yoruldum.

  • ulan bu kadar da olmaz kodumun dünyası demekten(bkz: requiem for a dream), derken bi yandan da yandan yandan gülümsemekten film boyunca kendimi alamadığım, ama nihayetinde kara bulutların nihayet bi zahmet çekilmeyi bildiği, içime münir özkul'lu adile naşit'li işçi-esnaf filmlerinin acısını-balını bırakan sadelik. ve şarkılar. bu insanlar mutluluğu en çok hakeden insanlar.fast food çöptür ve servis yoktur.güreş pek kıymetli bir atasporumuzdur.