hesabın var mı? giriş yap

  • bir solukta okuduğum kısacık heinrich böll kitabı.

    hem türkiye'de yaşamak hem de post-truth döneminde yaşamaktan ötürü kitap bizi pek şaşırtmıyor, ancak yarattığı dejavu yine de etkiliyor.

    kitap, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü kavramlarına başka bir pencereden baktırıyor ve en sorgulanmaz hak ve özgürlüklerin kötü emellere -özellikle de yozlaşmış kurumların da desteğiyle- nasıl alet edilebildiğini gösteriyor.

    insanın hakkında yeterince yüksek sesle ve sıklıkta tekrarlanan şeylerin, o kişinin gerçeğine dönüştüğüne şahit oluyorsunuz. sonunda kirli basının yarattığı kehanet kendini gerçekleştiriyor, kendi halinde, sıradan zaafları olan bir kadın kanunen gerçekten bir suçluya dönüşüyor. ama okurun gözünde, o kadın kendi adaletini kendisi tesis ediyor ve vicdanlarda hak yerini buluyor. zaten katharina'nın hapisteyken hayallerinin yaşamaya devam etmesi de temiz bir vicdanın tecellisinden başka bir şey değil.

  • fenerbahçe camiasının “paralı köpekler” seviyesinden “sizden özür diliyorum” diyen bir seviyeye geldiğini gösteren olaydır. erdemli insan davranışıdır.

    not: süleymansebaspor

  • ataturk'ün dogdugu evin kundaklandığı haberi üzerine ve gazeteci huseyin cahit yalçın'ın uyan ey ehli vatan başlıklı provokatif yazısıyla galeyana gelen halkın 1955 yılında istanbul'da azınlıklara ait olan ev, işyeri mağaza vb.yi yağmalamasıyla oluşan olaylar ki bunlar türkiye genelinin ve istanbul özelinin azınlıklarımızın güvenini kaybetmesine ve akıllarına gelen ilk işin artık bu diyarlardan göç etmek olmasına yol açmışlardır. bu da tabii ki azınlıkların gündelik yaşama kattığı renkleri soldurmuş, azınlıkların kendilerine has kültürleriyle toplum hayatına getirdiği canlılığı, efendiliği, medeniyeti ve gelenekleri yok etmiş bugünkü maganda, kro arabesk, düşük seviyeli hayatı hak etmemize neden olmuştur

  • nasıl da acıtır bitince... ağladığın adam sevgilin bile değildir, dokunmamışsındır, etmemişsindir. aşk değildir arkasından üzüldüğün, arkadaşın değildir kaybettiğin, elini bile tutmamışsındır ama bir şey vardır. sırtına doğru bir ağrı yayılır aklına gelince.. yolda görürsün, yüzüne bakmadığında edecek iki lafın yoktur, hesap soramazsın çünkü sevgilin değildir, dön diyemezsin çünkü hiç gelmemiştir... biten bir şey vardır ama o biten şey nedir o bile belli değildir....

  • yeni anne olmus annedir. benimki 37 senedir bana aliskin oldugundan midir nedir, birak bir seyimi koymayi, arkadasligi zor kabul etti.