ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 mayıs 2017 fenerbahçe olimpiakos maçı
-
rahmetli babam sizlere inanıyordu. pana maçlarında sizi mutlulukla izledi. f4'e ömrü yetmedi ama eminim gittiği yerden yine size destek veriyor.
kupayı alın, gideyim babamın mezarına formamızı giyip. eurolig zaferini haber vereyim.
kulüpten birileri okuyorsa, sarılın birbirinize. arkanızda milyonlarca taraftar var. son nefesine dek sizin zaferinize inanan taraftarlarınız var.
tanım: şampiyonluk maçı.
yıllanmış şarap
-
bazı şaraplar şişelendikten sonra bile olgunlaşmaya devam ederler. bu şaraplar yıllandırılarak daha mükemmel hale getirililebilinir.
bazı şaraplar taze tüketim için piyasaya sürülürler, ayrıca her şarap da yıllandırılmaya gelmez. bu sadece şarabın markasına değil mahsül yılına göre de değişebilir. genelde makul bir fiyata satılan yıllanılabilir şaraplar yaklaşık 3 ila 5 yıl saklanabilir. o da uygun saklama koşulları varsa (kaliteli mantar, ışık almayan ve yıl boyu 15-18 derece ısıyı sağlayan mekanlar). 10 yılın üzerinde saklanabilen şaraplar zaten ilk çıktıkları zaman bile oldukça pahalıdır.
yaran diyaloglar
-
+ okan abi kikboks yapıyomuşsun?
- hee başladık işte öyle..
+ abim aikido daha iyi bence, onu yapardım ben olsam, düşünmedin mi hiç?
- yok lan onun felsefesi var, uğraşamam!
+ hahaha
volkan'ı cezalandırmaya devam edeceğim
cem yılmaz'ın türkçeye kazandırdıkları
-
(bkz: orayı yıkarlar)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"memleket gittikçe güzelleşiyor. ne kadar uzağına gidersen o kadar güzelleşiyor amk."
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bankanın biri iptal ettirdiğim kredi kartım için 2 haftadır arayıp mesaj atıyor. en son içip içip evin önüne gelecekler diye korkuyorum amk...
ankara soğuğu
-
az önce sigaradan oda duman altı olunca pencereyi 5 dk açtım. bu esnada bi çay alıyım diye mutfağa gidip geldim. geldiğimde odada gördüğüm görüntü şu.
sabaha eskimo olarak uyanıcam inşallah. hakkınızı helal edin.
depresyondan çıkma yöntemleri
-
birinci sınıf öğretmeni olmak. hem çok meşgul oluyorsunuz depresyona zaman kalmıyor, hem de aynı şeyleri 743 kez tekrardan algılarınız yavaşlıyor, depresyondaysanız da anlamıyorsunuz. ben mesela geçenlerde girdim sanıyorum, tam anlamadım ama. etraflıca düşüneyim bunu dedim eve gidince, meşgul insanım şu an. ama evimizin karşısındaki binayı yıkmışlardı, bir sabah beton döktüler. temelinde binanın kocaman bir boşluk vardı, siz deyin boşluk kadar içinizdeki , ben diyeyim yalnızlık kadar. bir miktar ağlamış olabilirim. az ama. bir annenin yavrusuna yapabileceği haksızlık kadar. beton dökmek bu aralar acıklıdır, bilemezsiniz. bazı sabahların beton döküp ayaklarına, denize atmak geliyor içimden. olmasalar. yıkılıyor, yapılıyor evler yeniden. ben bir tek tuğla koyamıyorum. kamyonlarcaydı tuğlalarım. bunlar oyalıyor nihayetinde işte, iş-güç. düşünmüyorum hiç. ama depresyonda değilimdir, sanmıyorum.
kendi kendimin doktoruyum yemin ederim. keşke tetikçisi olsaydım kendimin, parası neyse verip; hayata karşı kendimi tetiklerdim.
evrenin simülasyon olduğunun kanıtı
-
sistemin dışına çıkmadan bundan emin olmamız mümkün müdür? bunu test etmek için evren simülasyonuyla yapay zekalı insanlar yaratıp onların simülasyon olup olmadıklarını anlayıp anlayamadıklarına bakmak isterdim *
direk mi direkt mi sorunsalı
-
günlük yazı dilinde sıkça karşılaşılan bir sorunsaldır. malumunuz, tdk.gov.tr dünyanın en yavaş açılan çevrim içi sözlüğü olduğu için oradaki açıklamaları buraya taşımayı uygun gördüm.
direk:
1. ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek
2. sütun
3. değerli, saygın, önde gelen kimse
direkt:
1. aracısız
2. doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
3. doğrudan, doğrudan doğruya
bu da benden olsun direk
not: tdk'nın yarın bir gün, direğin anlamını "müsait olan bayanların tırmandığı hede" olarak değiştirmesi ihtimaline karşın gerekli caps'ler alınmıştır.
asansör parası haksızlığı
-
ayni durumdan muzdarip oldugum hede.
sirf asansoru kullanmak icin bazen tavuk doner alip gidip 4. kata cikip merdivenlerine oturup orda yiyorum sonra tekrar evime geliyorum