ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erasmus'a gidip 20 ülke gezen türk kızı
-
kafası çok güzel.
**
en sevdiğiniz şehir hangisi?
- porto unutulmazdı
-------------
en'leri...
en sevdiğiniz beş şehir
berlin, viyana, ljubljana, paris, dubrovnik
**
how i met your mother
-
6x13'te barney'nin doktor kılığına girdikten sonra sakalı koparılmış hali aşırı şekilde kürşat tüzmen'e benziyor.
http://img801.imageshack.us/…etyourmothers06e13.jpg
http://25saat.com/…ploads/2012/06/resim247667_2.jpg
edit: ikisi de give me five demiş ya lan.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
konuştuğu erkeğe "artık bu ilişkinin adını koyalım" diyen kıza yaklaşıp "ilyas koyun lan ilişkinin adını, dedemin adı" dedim.
tayland'da ormanda bulunan 200 türk
-
lan bunlar bizim uruguay mültecisi ekşiciler olmasın? yollarını kaybettiler zaar?
leonardo dicaprio'nun oscar ödülünü unutması
-
o karambolde biri hacılamayıp tekrar kendisine geri geldiğine göre helal oscar'mış.
ya evlenelim ya da ben ayrılmak istiyorum
-
başlat / denetim masası/ program ekle-kaldır/ kaldır / tamam/ finish
uçurumdan düşen adam ve aşırı sakin arkadaş grubu
hatay'daki yıkık bina müteahhitinin savunması
-
o atom bombasini senin gotune sokup patlatmak lazim
baba kız diyalogları
-
baba - alo kızım nasılsın?
as - iyiyim baba, sen nasılsın?
baba: iyiyim kızım ben de
as: valla iyi olduğuna şüphem yok annem 2 haftadır benimle çünkü
baba: ahahaha eşşeğe bak ne yapayım kızını benden fazla seviyor demek ki
as: baba maaşımın yarısını sana vereyim ne olur çağır artık annemi :(
baba : mal varlığımı üstüne yapayım sende kalsın
4 ayda yazılımcı olunabilmesi
-
tespittir. ama bazı ufak detaylar var...
20 senedir bilişim sektöründe olan, belki yüzlerce yazılımcı ile çalışmış hatta iddiasına girerim bir yazılımcıyla 5 dk konuşarak tüm seceresini çıkaracak kadar tecrübesi olan birisi olarak olayı biraz farklı şekilde yorumlayayım.
bundan 20 sene önce sadece html dilini bilen -ki bu en temel yazılım dillerinden birisidir- kişiler bugünün yapay zeka algoritmasıyla uğraşanlar kadar değerliydi.
çünkü o zamanlarda html'i öğrenmek bile çok zordu. kaynak azdı, bilgiye erişim kısıtlıydı...
peki geçen süreçte ne değişti de bu işler ele ayağa düştü?
open source, yani açık kaynak kültürü gelişti.
insanlar yazdığı kodları harmanlayıp, bir güzel paketleyip herkesin kullanımına açtı. örneğin bir web sitesi mi istiyorsun? 20 yıl öncesine kıyasla bunu yapabilmek için artık bir kod yazman bile gerekmiyor. internette yazılmış ve insanların kullanımına sunulmuş yüzlerce open source proje bulman mümkün.
google gelişti.
yazılım mı öğrenmek istiyorsun. tek yapman gereken google'ye "x kodlama dersi" yazman yeterli oluyor. milyonlarca içeriğe anında ulaşabiliyorsun.
youtube icat edildi
aradığın bilgiye ulaşım artık hiç olmadığı kadar hızlı oluyor. hızı bir kenara koyun artık ders alıyor gibi birileri çıkıp size yazılımı anlatıyor. ulan 20 sene önce insanlar bu bilgilerin yüzde biri için servet döküyordu...
kurumsal firmalar fabrikasyon işler için kendi paketlerini yazdılar.
işin içinde ticaret var. maaşlı çalışan milyonlarca insanlar var. büyük firmalar ne yaptı. daha az insanla daha çok iş yapabilmek için kendi kütüphanelerini yazdılar. react gibi go lang gibi, nodejs gibi. 20 sene önce bir yazılımcının aylarca uğraşıp yapacağı işi, birkaç saate kadar düşürdüler...
sonuç olarak yazılım dilinin yazması, okuması ve öğrenmesi inanılmaz şekilde kolaylaştı ve süreç müthiş şekilde hızlandı...
daha kolay anlaşılabilir olduğu için yazılım öğrenen insanların yaş ortalamasını da haliyle düşürdü. artık ergenliğe gelmemiş çocukların bile oturup bir şeyler yazabildiğini hepimiz biliyoruz ki bu çok da güzel bir şey.
fakat bunun getirdiği bir dezavantaj var. şöyle düşünün;
mahalle bakkalları neden artık eskisi kadar çok kazanamıyor?
çünkü artık zincir marketler var.
peki zincir marketler artık neden çok kazanamıyor?
çünkü artık online market satışları var.
olay teknolojiye ayak uydurmakla ilgili. dönemine ayak uyduranlar başarılı olurken, bunu görmezden gelenler ise zamanla yok olmaya mahküm oluyor.
doğada uzun vadede nasıl en güçlüler hayatta kalabiliyorsa, aynı çarklar yazılım sektörü içinde de geçerlidir.
şimdi konuyla ne alakası var demeyin,
yazılıma ulaşım bu kadar kolaylaştığı için yazılımın ticari değeri de hızla düşmektedir. örneğin eskiden 50 bin liraya yazılan bir web sitesi bugün 1000 liraya yapılabiliyor. çünkü artık bunu yapabilecek çok fazla insan var.
evet artık yazılım öğrenmek 4 ayda mümkün. hatta sıkı bir şekilde 4 ay boyunca çalışırsanız iş bulabilecek kadar kendinizi geliştirmeniz de mümkün. ama "ehhe artık yazılım biliyorum yıllık 150 bin dolar kazanırım" hayalleriniz için biraz daha düşünmeniz gerekiyor. dananın kuyruğu da zaten burada kopuyor.
4 ayda öğrenebildiğiniz yazılım yukarıdaki verdiğim mahalle bakkalı kıvamında olacaktır. çünkü artık öyle yazılım teknolojileri var ki, 20 senedir bu işin içinde olan beni bile bunları görünce koca bir oha çekiyorum.
dünya genelinde yazılım işi gerçekten çok ilerlemiş durumda. bizim değil 4 ay, 40 yıl uğraşsan bile anlayamayacağın teknolojiler ile uğraşıyorlar.
bugün 4 ayda öğrenebildiğin yazılımı belki bundan 10 sene sonra 4 günde öğrenebileceksiniz. ya da 4 ayda yapabildiğiniz bir projeyi ileride 4 saatte yapabileceksiniz.
yani evet 4 ayda yazılım öğrenmek mümkün ama bu herkesin öğrenebileceği bir konumda olduğu için diğerlerinden hiçbir farkınız olmayacaktır. kendinizi sürekli geliştirmediğiniz sürece kısa sürede öğrendiklerinizin hiçbir işe yaramayacağını kendiniz de tecrübe edebilirsiniz.
şuanda yazılım teknolojileri bizim öğrenme hızımızdan çok daha hızlı ilerliyor.
yani evet 4 ayda bir yazılım öğrenmeniz pek de mümkün. ama öğrendiğiniz şey koca bir kumsalda tek bir kum tanesi gibi olacaktır.
lgbt'ye bulaşmış bu kupayı reddediyorum
-
ben de türklere yıllar önce kılıç zoruyla kanserli hücre gibi yayılan arap masalını reddediyorum.