hesabın var mı? giriş yap

  • babanın tepkisini çok doğal ve haklı bulduğum video.

    buna benzer bir olayı anneme araba sürmeyi öğretirken yaşadım.

    annem düz yolda önüne çıkan çocuğu görünce direksiyonu bırakıp:

    -ayy! çekil yoldan çekil.

    diyerek ellerini sallamaya başladı.

    karşıdaki bisikletli çocuğun suratındaki dehşet ifadesini hala hatırlarım.

  • kendisinin youtube kanalı, içerik ve şekil itibariyle bir youtube kanalının nasıl olması gerektiğine örnek teşkil eder. çok iyi bildiği bir konuda *, konuyu tüm detayları ve bilimselliği ile ele alıyor, izleyiciye mutlak surette yeni bir bakış açısı kazandırarak bir yarar sağlıyor. konuyla ilgili oluşturmaya çalıştığı standartlarla birlikte, videoları bir kerteriz noktası haline geliyor.

    kahve endüstrisindeki markalara bağımlı kalmadan, reklam kokan hareketlere girişimeden tüm gerekli maddi desteği farklı sektörlerden sponsorluk alarak ya da takipçilerinin bağış yapabildiği platformlardan (bkz: patreon) da yayın yaparak tarafsızlığını çok iyi koruduğunu ekleyebiliriz. böylelikle bir influencer görüntüsü ile kendi adını kötüye çıkarmıyor ve yeri geldiğinde bir çok markanın kafasına kafasına vurabiliyor. giriş tipi kahve öğütücüleri için yaptığı çalışma buna örnektir. yayının sonunda çekinmeden, bu öğütücülerden alacağınıza kahve aldığınız yerde öğütün daha iyidir, diyebilmiştir.

    kahveye olan ilgim on küsür yıl önce başladığı zaman kahvedelisi'nin entryleri bana rehber olmuştu. yeniden kahveyle ilgilenmeye başladığım bu zamanlarda ise hoffman'ı izlemek, bir ileri seviyede benzer bir etki yaratıyor diyebilirim.

    kanalından son yayınlanan videosu ise bir miktar bizden. bir grup sivil toplum örgütü gönüllüsü, suriyeli mültecilerin ülkemize kattığı kahve kültürünü anlatan bir video çekmişler ve şu anda hoffman'ın kanalında yayında.

    https://youtu.be/qdflas57_su

  • ölümünün ardından tam 35 yıl sonra, ailesinin yeni kanıtlar sunarak cinayet dosyasının tekrar açılmasını talep etmesi üzerine, 2008 yılında mahkeme süreci yeniden başlamış, victor jara'nın mezarı açılarak cesedi üzerinde otopsi yapılmış ve otopsi sonucunda tam 44 kurşun yarası tespit edilmiştir.

    26 mayıs 2009'da ise jose adolfo paredes marquez adlı eski bir asker, jara'nın ölümüne karışmaktan suçlu bulunmuştur. o zamanlar 18 yaşında olan bu kişi 16 eylül 1973 gecesi, şili stadyumunun* soyunma odasında, victor jara'yı rus ruleti oynayarak şakağına dayadıkları silahla tek kurşunla öldürdüklerini ve arkasından diğer askerlerle birlikte 43 kurşun daha sıktıklarını itiraf etmiştir.

    *bu stadyumun adı 2003 yılında victor jara stadyumu olarak değiştirilmiştir.

    - ispanyolca bilenler için ilave okuma kaynağı: "victor jara'nın son anları" http://ciperchile.cl/…nes-asesinaron-a-victor-jara/

    -son derece iyi bir victor jara diskografisi için: http://www.nuevacancion.net/victor/discog.html

  • ben yine en kötüsünü yazıp gidiyorum, ibret forever:

    genç kız, uzaktan uzağa beğendiği çocuktan gelen bi kahve içme teklifini coşkuyla kabul eder. yalnız, duruşmaya yetişeceğinden sınırlı bir vakti vardır, üzülerek belirtir. kahramanımız "yarım çay içeriz biz de? :)" diyerek sevimli bir orta açar. yarım çay, çok pratik bir tekliftir. kızın içi ısınıverir. çocuk kafeteryadan "yarım çay" ister. çaylar cidden yarım gelir. o dar vakitte içilir. sonra o şövalye "biz yarım içtik arkadaşım! ben yarısını öderim!" diye kavga çıkarana kadar her şey ne kadar da yolundadır aslında... de mi?

  • restaurant sahibi olupta vedat milor'a terso davranmak? üstelik çalışanının sanane lan diye ittirmesini savunmak? vay hımınıa dünya yürek yiyenlerle dolu.

  • şu durumda bile iyi niyetle frene basıp onca ton makineyi 7-8 metrede durdurup bi de hala kaçıp gitmeyen adama saldırmaya çalışan malların soyu yürümese de olur ya aslında.

  • bu ulkede anadolu insaninin birseylerden vazgecmek icin illa olaylarin direk olarak kendi ceplerine dokunmasi gerektiginin kanitidir.

  • ibrahim tatlıses 1, mehmet ali erbil 2 bunlar ne yapsa millet hoşgörü ile yaklaşıyor. ibrahim tatlıses'in bir cinayette azmettiriciliği var, eski karısının topuklarına sıktırmışlığı var ama görsen halkın sevgilisi. mehmet ali erbil'de öyle hangi skandal olursa olsun halk önemsemiyor, hoş görüyor. sanatçı yaşamında aşırılık falan olur eyvallah ama bu artık aşırılık değil bildiğin suç. ilginç milletiz vesselam. yapamadığımız ahlaksızlıkları yapabilenleri hoş görerek kendi iç dünyamızda rahatlıyor muyuz ? çözemedim.