hesabın var mı? giriş yap

  • kararlılıklarıyla şaşırtan bir güruh... hiç bıkmazlar, üşenmezler, yorulmazlar. sorarlar da sorarlar, sorarlar da sorarlar, sorarlar allah sorarlar... çocuklarına sorarlar, torunlarına sorarlar, olmadı eşe dosta esnafa sorarlar.

    - ikindi okundu mu? okudular mı ikindiyi?

    - yok dede okunmadı daha...

    - oh pek güzel...

    lan nesi güzel? ne oldu şimdi? valla çıldıriciim. öğle ya da akşam ezanı falan da değil, varsa yoksa ikindi. ikindi okundu mu, ikindiyi okudular mı, okudurlar mı ikindiyi... bu nasıl bir ikindi tutkusu anlamış değilim. ne var bu ikindi de çözemedim. hayır bilhassa ikindiyi soruyorlar çünkü. böyle "okudular mı ikindiyi koç yumurtası?" falan derken bir gün çıldırıp "evet okudular, hemi de bir saat oldu" falan demek geçiyor insanın içinden... böyle delice ve hoyratça "ooohoooaauuvv... ikindisi mi kalmış, akşam ezanı bile okundu az önce" desem ne olur acaba? valla hiçbir şey olmaz. çünkü dedeler nineler yaşlandıkça namaza ayarlı casio saat gibi oluyorlar. bir kere de okunduktan sonra sor be arkadaş... yok valla hep okunmadan önce soruyorlar.

    zaman konusundaki şu konsantrasyonun, şu hassasiyetin binde biri bende olsa öss birincisi olurdum valla. reklamlarda görürdünüz beni: "finalle çalıştım, kazandım" diyen gözlüklü, zayıf oğlanlardan biri olabilirdim ben de... ama yetiştiremedim lan... bizim senemizde bilhassa coğrafya soruları zordu çünkü zaman yetmedi... yetseydi iyiydi ama yetmedi. konuyu dağıttığımı hissediyorum ve hemen gidiyorum.

  • bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
    cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.

    hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı

    şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.

  • ulan fenerlilerle beşiktaşlılar bile bizi destekliyor. adam gelmiş bu gol fb'lilere, bjk'lilere girsin diyor. renktaş da olsak salak adam hiç çekilmiyor amk.

  • çok güzel kız paket halinde güzel oluyor bence. mesela adı da güzel oluyor, ses tonu da güzel oluyor, ailesi de güzel oluyor gibi.
    güzel kız tek başına güzel kız o kadar.

  • hiç beklenmedik şekilde karşılaşınca daha çok gülümseten detaylardır.

    haftalık dergilerimi almak için gittiğim gazete bayisinde dergilerimden birini raflarda bulmaya çalışırken bayinin küçük kızının dükkanın göz önünde olmayan bir yerinden dergiyi çıkartıp gülümseyerek getirmesi ve arkasından babasının yaptığı açıklama;

    -dergiler bu hafta erken geldi ve hemen satıldı, son bir tane kalınca "abi gelirse bulamaz" dedi arkaya sakladı.

    aynı adamın kardeşi de daha önce "siz sürekli alıyorsunuz bu dergiyi, belli ki seviyorsunuz" diyerek uykusuz cildi hediye etmişti. mahallede insanları gülümsetmeye odaklı, sempatik ve güleryüzlü bir ailenin dükkan sahibi olması da ayrıca güzel bir detay.

  • münih merkezli lilium jet firması tarafından ilk gerçek ölçekli prototip uçurulmuş olup, 2019 yılı içinde operasyonel modelinin de uçuşlarının yapılması ve 2025'ten önce de sertifikasyonlarının tamamlanması hedeflenmektedir.

    firmayı bu kadar popüler kılan başka bir nokta ise bunu fosil yakıtlarla değil tamamen elektrikle çalışan 36 adet kanatların arkasına entegre edilmiş motorla yapmasıdır.

    firma hakkında detaylı bilgi için (bkz: #84161725)

    firmanın kurucusu daniel wiegand'ın konuşmasını da dinleyebilirsiniz.

    işin acıklı tarafı ise şu, bu şirket çok yeni kuruluşu 2015 yılına dayanıyor. tum'da doktora yapan 4 öğrenci tarafından bu fikir üzerine kuruluyor ve gerek alman hükümeti gerekse avrupa birliği teşvik fonlarından yararlanarak 4 yılda 100 milyon dolar bütçeli bir şirket haline geliyorlar.

    eğer hayata geçerse bu proje sonunda,

    şehir merkezleri ortalama 15 km yarıçaptan 70 km'ye kadar çıkabilir.

    trafik ve ulaşımda geçen süre kısalacağından dolayı şehir bazlı emlak fiyatlarında merkezin avantajı azalacak ve şehir dışında oturup merkezinde çalışmak daha konforlu bir hal alabilir.

    yeni yol yapımı için yapılması planlanan bütün yatırımların gerekliliği ortadan birden kalkabilir.

    mevcut durumda, taşımacılık hem taksiden hızlı hem de operasyonel maliyetlerdeki düşüşten dolayı ortada ne taksiler, ne uber, ne de taksi plakaları gibi kavramlar kalacaktır.

    şimdi bu gerçekleri patır patır sıralayınca, neden acıklı demek istediğimi anlayabilirsiniz. çünkü bu gerçekler böyle bir projenin neden türkiye'den değil de almanya'dan çıktığını resmen yüzümüze haykırıyor.

  • bakış açıları farklıdır.
    kopek: "bu insanlar beni aldılar, hergün seviyolar, yemeğimi veriyolar, sıcacık bir evdeyim, istediğim zaman benle oynuyolar. vay be bu insanlar tanrı olmalı"
    kedi: "bu insanlar beni aldılar, hergün seviyolar, yemeğimi veriyolar, sıcacık bir evdeyim, istediğim zaman benle oynuyolar. vay be ben tanrı olmalıyım"