ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fransız arabaları vs alman arabaları
-
(bkz: senegal uzay ajansı vs nasa)
araba diye motorlu kütük üreten fransızlarla, mühendisliği ata sporu bellemiş almanların kıyaslanmasıdır.
futbol oynayacağınıza ya hak deyip ok atın
metrobüs
-
gecen gun zincirlikuyu'da kapi onumde acilmasin diye dua ettim. kapi onumde acilmasin da sonradan yavas yavas, insan gibi bineyim, ayakta gideyim diye dua ettim, ama acildi... ben, evet ben hayatinda karincayi bile incitmemis yasar usta, hic gozumu kirpmadan butun gucumle yanimdaki kekolari iterek oturdum. yani oturmusum. o kadar hizli gelisti ki sonradan bi baktim oturuyorum.
butun gucunuzu kullanarak yaninizdakileri ittirmek ne demek arkadas? valla isteyerek yapmadim ama kaburgalarim kiriliyordu aminim.
gunde iki defa, cogunlukla yogun saatlerde kullaniyorum bunu. yemin ederim insanliktan ciktim iki senede.
trigliserid
-
bunun risk sınırı 500 müş ben bu sabah 940 bastım. lan yetmiş kilo adamım kanım yağ deposu çıktı amk, iyi ki soğuklarda donup kalmamışım lan margarin gibi.
sevgilisini ukrayna'da bırakmak zorunda kalan türk
-
sevgilisinden çok köpeğini eve kitlemesini anlayamadım. köpeği bari sokağa salsaydın da belki yaşama şansı olurdu. köpek maması bitince koltukları mı kemirsin düşüncesiz hikmet?
yılmaz vural'ın entry'nin yarısında çıktım cevabı
-
ben de bunun yarısında çıktım.
anne oğul diyalogları
-
oğul - kardeşim
anne - benim de annem olan kadın.
oğul kişisi havuzda çalışmakta, bu yüzden hergün işe parmak arası terlik giyerek gitmektedir. terlikleri çok eskimiştir ve her bir tekinin altında delik bulunmakta yürürken ayağının ufak bi kısmı yere değmektedir. oğul kendisine yeni terlik almıştır, terliklerle eve gelir ve olaylar gelişir...
oğul - ben bu yeni terlikleri yolda giymeyeyim, işe giderken eski (altı delik) terliklerimle gideyim işte yenilerini giyerim.
anne - oğlum sen evlenince karına da eskimesin diye haftada bir atlarsın.
(100% gerçek)
saniyelik salaklıklar
-
izmir konak meydanında saat kulesinin yanından geçerken saat sormak. parmağıyla kuleyi işaret etmekle yetinmişti herif.
central park türkiye'de olsa yaşanabilecekler
türkiye'nin en boktan ili
-
istanbul.
o bokun püsürün içinde kucak kucağa nasıl yaşıyorsunuz amk.
türbülans
-
şimdi bu türbülans dediğimiz olay asfalt yolda cook cook hızlı giden arabanın altında bir anda asfaltın bitmesi gibi bir şey. ne olduğunu anlayamadan bize newton'un kıyağı olan yer çekimi sayesinde uçak bi hayli hızlı şekilde alçalıyor türbülansa girdiğinde.
o esnada kemeriniz bağlı ise ciddi bir heyecan ile atlatabiliyorsunuz olayı.. yok yolculuk esnasında ben kemer takmam modunda iseniz türbülans esnasında kafanızın ışıklandırmanın bulunduğu üst konsol ve oturduğunuz koltuk arasında pinpon topu misali gezinmesi muhtemeldir.
ben bizzat yaşadım bu türbülans olayını, kemer bağlı olmasına karşın hiç keyifli olmuyor tavsiye etmem sevgili sözlük ahalisine.. gidin lunaparkta roller coster'a binin arkadasım ne türbülansı...
halen kulaklarımdadır "allahım sana geliyorum hemde saatte 800 kilometre hızla" nidası..
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
kezbanlıkta nirvana'ya ulaşmış ve göndere bayrak çeken bir zilliden beklenebilecek davranıştır.
bu tam anlamıyla "kompleks kumkuması" olunması ve "kendine güveni sıfır" bir kadının kepazeliğidir.
25 haziran 1680 taşlanma cezası
-
~~~
başlığı recm edilme diye açtım, taşlanarak öldürme diye açtım ama hepsi sansür yedi! bu şekilde açtım mecburen.
~~~
osmanlı imparatorluğu tarihinde uygulanan tek recm cezasıdır.
istanbul, aksaray'da ikamet eden mehmet oğlu abdullah, kazasker beyazîzâde ahmet efendi'ye giderek karısının bir yahudî ile, robinn oğlu mikail ile zina suçu eylediğini bildirir. bunun üzerine kadıefendinin adamları ile mahalleli hep birlikte robinn'in evine baskın düzenlerler. ikili yatakta çırılçıplak vaziyette bulunur. bu anı tam 23 kişi görmüştür ve davada şahit yazılırlar.
ayşe, aynı odada kaldıklarını kabul eder fakat zinayı reddeder. bunub üzerine şahitler dinlenir ve bu kişiler ayşe'nin sırtüstü yatarken robinn'in de ayşe'nin üzerinde olduğunu söylerler.
görülen davada robinn'in başının kesilerek idamına, ayşe'nin de recm edilmesine karar verilir.
recm kararına karşı çıkan katip patpurunzâde mehmed efendi " dinde recm cezası yoktur! " deyip de bu söyleminden de vazgeçmeyince padişah dördüncü mehmed'in de izni ile boğdurulur.
ertesi gün yani 25 haziran 1680'de robinn, sultanahmet meydanı'nda ahâlînin gözleri önünde kellesi kesilerek idam edilir.
ayşe ise yine sultanahmet meydanı'nda göğüs hizasına kadar toprağa gömüldükten sonra ahâlî tarafından taşlanarak öldürülür.
dipçe:
tarih incelemeleri dergisi 5,6. ciltler. ( 1990 )
yaşamları ve yapıtlarıyla osmanlılar - 2. cilt
( bu kaynakta padişahın da recm anını izlediği yazmaktadır. )