hesabın var mı? giriş yap

  • edit: açıklama gelecek.

    edit:

    sevgili arkadaşlar,

    tarcanlar ile beraber hazırladığımız ortak açıklama metnini sunuyorum:

    tarcanlar ile yaptığımız görüşmeler neticesinde karşılıklı olarak paylaşımlarımızı kaldırma kararı aldık. nedenlerimizi detaylı olarak paylaşarak süreci daha fazla uzatmak istemiyoruz ve sizlerden de bu konuda anlayış bekliyoruz. aramızdaki anlaşmazlıkları sami bey ile görüşerek uzlastik, kendisine yapıcı tavrından ötürü teşekkür ediyorum. konuyla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen bu paylaşımlardan zarar gören tarcanlar şubelerinden ve isim benzerliği nedeniyle mağdur olan benli otomotivden özür diliyoruz. vermis olduğumuz rahatsızlıktan dolayı sizlerden de ayrıca özür dileyerek, bu süreç içerisinde kendi hizmet almadığınız firmalara yapmış olduğunuz spam yorum ve puanlamaları geri almanızı rica ediyoruz.

    saygılarımızla.

  • istanbul boğazı üzerinden marmara denizine, oradan da çanakkale boğazı yoluyla ege ve akdenize bağlı bir iç denizdir. kuzeyinde azak denizi bulunur ve bu denizden kerç boğazı ile ayrılır. son süper kıta pangeada bulunan tetis denizinin, aral ve hazar gölüyle beraber bugünkü kalıntısını oluşturur.

    azak denizi dahil (36.875 km²) toplam 461.000 km² alan kaplar (hazar denizi 371.000 km²). ortalama derinliği -1300 metre olup, en derin yeri inebolunun 30-40 km açıklarında -2258 metredir. sinop ile yalta arası en dar yeri 250 km, doğu-batı uzantısında ise en geniş yeri 1200 km kadardır. ülkemizin bulunduğu güney kıyılarında kıta sahanlığı genişliği azdır. kuzey kıyılarında kıta sahanlığı yer şekillerinden dolayı daha geniştir. özellikle azak denizi ve denizin kuzeybatı uzantısı tamamen sığdır.

    tuna, don gibi birçok nehrin dökülmesi ve yağış oranının fazla olması sebebiyle tuzluluk oranı yüzeyde ortalama %o 18-19 dolayındadır. azak denizinde bu %o 10'a kadar düşer. derinlerde ise ortalama %o 21-22 seviyesindedir. yüzey suyu ve derinlik suyu arasında yoğunluk farkının tuzluluk farkından dolayı az olması ise bu iki su kütlesi arasında döngü oluşmasını engellemiştir. bu sebeple derinlik suları oksijensiz kalır ve kükürtlü hidrojen gazı oluşur. bu da -150 200 metreden sonra canlı yaşamını bazı bakteriler dışında oldukça kısıtlar. bu sürece karadenizin mediterranizasyonu ya da akdenizleşmesi denir.

  • donanımhaber ölücülerine rahmet okutan olay.

    bunlarınki açlıktan falan değil. karaktersizlikten..

    ezkaza oradaki kamyondan yola domates yerine havuz dibi aydınlatması saçılsaydı, hiç ihtiyaçları olmamasına, evde havuzları bulunmamasına rağmen arabayı durdurup o dökülen havuz dibi aydınlatmalarını yağmalarlardı.

    sonra bizim ülkenin önünü gavurlar kesiyor..

    al işte ülkenin halkı bu. bu halktan bir halt olur mu?

  • ünlü değilim, oyuncu şarkıcı vs değilim ve ben bile sosyal medyada görüşlerimi belirtirken çekiniyorum başıma bir şey gelir diye. bir şey olursa devlet memuru olan aile bireylerim etkilenir diye. üstü kapalı belirtiyorum, direkt isim vermiyorum vs. böyle bir ülkede böyle bir atmosferde bu ve bu gibi adamlar değerlidir arkadaşım. geçtim değerli olmayı birer 'değer'dir. bak bu adam daha genç, karısı var iki küçük çocuğu var. tiyatrocu belki ama para tv'den kazanılıyor geleceğini düşünmesi gereken bir ailesi var. ama ailesinin maddi geleceğinden çok onurunu düşünüyor, içine sindiremiyor olanları ve 'sinmiyor'. işsiz kalacağını bin tane tehdit alacağını bilerek susmuyor. ben iki gerizekalı yorumda delirirken senin benim gibi eşe dosta birkaç yüz insandan oluşan sosyal medya çevremize karşı değil milyonlar karşısında muhalif. sultanın sofrasında bir yavşak olup milyonluk reklam, dizi anlaşmaları yapabilirdi ama kendi doğrusu yolunda yaşıyor. bu güzel adamların değerini bilin.

    edit: twitter'da levent üzümcü bu enrty'i kendisine gönderen bi vatandaşı rt'leyince favlar almış başını gitmiş. ne görüşler belirttik bu mecrada kimse bakmadı bile, peeh.

  • malzemeler:
    - tırnak makası
    - havlu
    - ortamı iyice ısıtacak bişey (kalorifer, soba, fan)
    - 1 arkadaş
    - fotoğraf makinesi

    öncelikle biliniz ki kedi denen mahlukat ancak ve ancak gerçekten kirliyse ve hızlıca temizlenmesi gerekiyorsa yıkanmalıdır. kirden görünmez halde olan ortalama normallikte bir kedi 1 bilemedin 2 gün içinde kendini pırıl pırıl yapabilir. her halükarda sizin onu yıkamanızdan çok daha temiz olur.

    yıkanmanın, kedi hayatında belli bir kontörü vardır. her yıkama kedinin derisinin altındaki yağ tabakasını inceltir ve sağlığı için olumsuzdur. özellikle bebek kedilerde banyo sonrası üşütme problemi kedinin cennette soluğu almasıyla sonuçlanabilir.bu önemli bilginin ardından almanız gereken tek önemli tedbir kedinin tırnaklarını itinayla kesmektir.

    tek başınıza kedi yıkamaya kalkmayın, hem size hem minik kediciğe yazık. bir arkadaştan yardım isteyin böylece yaraları eşit şekilde paylaşmış olursunuz.

    kedilerin suyla problemi gerçekte yoktur ancak kurbanlık koyun gibi karga tulumba suyun altına sokulup uygun olmayan bir su sıcaklığında dan dun yıkanan bir kedinin yaptığınızdan memnun olmasını bekleyemezsiniz. kedinizin ruh halini yüksek tutun, sinirli ya da rahatsız edici olmayan, güven veren sakin bir sesle, duymaya alışık olduğu kelimeleri ve sıkça da adını söyleyin. siz gergin olursanız o da gergin olur. su sıcaklığı soğuğa yakın ılık olmalıdır, kendi yıkandığınız sıcaklık kediye fazladır ama soğuk olmaması da önemlidir. bir kişi kedinin ensesini ve patilerini tutarken diğeri sabunlama, çitileme ve durulama işlerini yapmalıdır. kediyi tutma işini üstlenen kişi tercihen bu işte deneyimli ve gözüpek biri olmalıdır. durulama işlemini sakın baştan savma yapmayın. küçüğün tüyleri arasında kalan sabun artıkları, yalanan kedinizin zehirlenmesine yol açabilir. eğer bebek kediyse mümkün mertebe yıkamayın, hadi yıkadıysanız banyo sonrası ısıtma işlemini ciddiye alın.

    ıslak bir kedi dünyada görebileceğiniz en komik şeylerden biridir bu yüzden ısıtma işlemine geçmeden hemen önce hızlıca kedinizin sırılsıklam halinin fotoğraflarını çekin. bu aşamada ışık hızında davranın yoksa ıslak kedi fotoğraflıcam derken zatürre olmuş bir kediniz olur.

    ısıtmak için fön makinesi kullanmaya kalkmayın, kediler bu aletin sesinden öyle bir korkuyor ki sizi doğduğunuza pişman edebilir. fön makinesi yerine havluyla hızlı hızlı suyunu almak ve sıcak bir ortama oturtmak tercih edilmelidir. kediniz kendisini yalamak suretiyle kurutmaya başlayınca fiti fiti diye yavaşça tarayabilirsiniz.

    dikkat!!: kedilere parfüm sıkmayın. kedi size güzel kokmak zorunda değildir, dahası sizin güzel bulduğunuz kokulardan kediler iğrenir. parfüm sıkılmış bir kedinin başka kedilerle sosyalleşmesini ve kendini kabul ettirebilmesini beklerseniz daha çok beklersiniz. parfüm kokuları içinde gelen kediyi koklayan diğer kediler, bunun uzaydan gelmiş tanımlanamayan bir nesne olduğu sonucuna vararak biricik kedinizi dışlar, bunun sonucunda da elinizde kala kala depresyonun dibine vurmuş bir kedi kalır.

  • evimizde gürcü bir yatılı yardımcımız var. oğlumla iyi anlaşıyorlar. çünkü çok konuşkan, enerjik ve eğlenceli bir kadın. aynı zamanda oğluma normal bir çocuğa nasıl davranılırsa öyle davranıyor. en çok bu yanını seviyorum.

    tam dört çocuğu var. en küçükler ikiz ve dokuz yaşındalar. en son bir yaşındalarmış anneleri buraya geldiğinde. babaları başka bir kadınla gidince bizimki mecburen buraya gelmiş. çocuklar hiç tanımamışlar yani ne anneyi ne babayı. diğer ikisi daha büyük ve her akşam annelerini arıyor ama ikizler konuşmak istemiyorlar. bazen konusu geçiyor. o anlarda neşeli kadın gidiyor yerine kırgın ve kızgın bir kadın geliyor. maaşının çoğunu onlara gönderiyor, iyi eğitim alsınlar iyi yesinler diye gurbette çalışıyor ama bunu o küçük çocuğun anlayamamasına da çok içerliyor.

    normalde her akşam oğlumu ben uyuturum. günün en güzel anlarını da o zaman yaşarım. az önce önemli bir telefon geldi ve biraz uzun konuşmam gerekti. saate dikkat etmedim. görüşmem bitip odaya gittiğimde oğlumun uyumak için yatağa girdiğini ablamızın da gürcüce bir ninni söylediğini duydum. kapı eşiğinde durup izledim biraz. sözleri anlayamıyordum ama çok dokunaklı söylüyordu. sesi de güzelmiş meğer bilmiyordum.

    yıllar önce şimdi adını unuttuğum bir fransız filmi izlemiştim. sabahın kör karanlığında mülteci genç bir kadın beşikteki bebeğini öpüp evden çıkıyor ve çalıştığı eve geliyordu. orada da kendi çocuğu yaşlarında bir bebek vardı. bir beşiğin başında kendi dilinde ninni söyleyerek uyutuyordu baktığı çocuğu.
    hayatın -en çok da acıklı olan- filmlere ne kadar benzediğini gördüm bu akşam.
    dünyanın neresine gidersen git içindeki özlemin ana dilinde bir şarkıyla giderilmeye çalışıldığını, seni görmek istemeyen kendi çocuklarını düşünürken bir başkasının çocuğunun saçlarını okşayacak kadar güçlü olunabildiğini gördüm. ya da belki mecburi bir kabullenişi.

  • senden ayrılmadan önce o kişiyle tanıştığını, bir kaç özelliğini senden daha çok beğendiğini,o kişiyle evlenme olasılığını çok yüksek gördükten sonra seni terkettigini ispatlayamam ama yemin edebilirim.