hesabın var mı? giriş yap

  • "bugün günlerden sarı kırmızı,chelsa için beyazlık hiç yok, her yer siyah mı siyah.tribünden binlerce kanarya sesi geliyor.gooollll goollllll"

    26 şubat 2014

    vali mutlu

  • ismi türkçeye seçme paradoksu olarak tercüme edilebilecek barry schwartz kitabında anlatılan kısaca şu: "birkaç seçenekle tatmin olursunuz. birçok seçenekte boğulursunuz." schwartz da kitabında bir seçim yaparken istediğine hemen hemen uyan sonuçla tatmin olup önüne bakanları "satisficer"; en iyi seçimi ararken paralize olanları, seçimi yaptıysa bile sürekli dönüp arkasına bakanları, maksimum faydayı ararken mutsuzlaşanları "maximizer" olarak tanımlıyor.

    eğer sağlık sektöründe bir ilaç üzerinde çalışıyorsanız ya da savaşta ölçümleme yapıyorsanız kusursuzluk arayışınızın devam edecek olması normal, işin doğası hatayı kaldırmaz çünkü. onlar konumuzun dışında. ama günlük yaşamında bir kot almak için mağazaya girdiğinizi düşünün. güzel ve trendy kesim bir kot istiyorsunuz. 2-3, bilemediniz 4-5 model arasından seçim yapacaksınız. mağaza -atıyorum mavi jeans- size ufak nüanslar dolu 15 seçenek sunuyor. hangisi size daha iyi oturuyor, hangisi daha çok tutuyor, millet ne almış, karşı cins hangisini beğenir, paçası şöyle mi olmalı böyle mi, beli çok mu düşük, renk bir tutam daha mı koyu olmalı, taşlanmış olmasa daha mı iyi, dizden aşağı şöyle mi insin böyle mi, aradaki 50 tl farka değer mi, ya diesel'in outlet'ine mi baksam, 50 tl yerine 70 tl farkla şunu mu denesem, kumaşlar arası neden hafif bir fark var gibi,... derken altı üstü bir kot almak için ayırdığınız zaman ve harcadığınız mental enerji giderek artıyor. sonunda seçiyorsunuz, alıyorsunuz, çıkıyorsunuz. çok güzel, hayırlı uğurlu olsun.

    bitti mi mücadele? hayır. "acaba diğerini mi alsaydım, viaport'ta daha çok seçenek bulur muydum, acaba levi's'a mı baksaydım, kazıklandım mı, daha iyi bir model vardı da görmedim mi acaba, keşke sevgilime de sorsaydım, arkadaşım benzerini 30 tl düşüğe almış, acaba moda değil mi bu model, tezgahtar elindekini vermek için mi buna yönlendirdi acaba..." derken mevzu "tüh keşke bunu almasaydım"a dayanıyor. belki de iade etmeye karar veriyorsunuz. etmediyseniz içinizi kurt kemirmeye devam ediyor. ettiyseniz bu döngüye tekrar giriyorsunuz. ya da baştan vazgeçiyorsunuz çünkü seçim "zenginliğinde" boğuldunuz.

    schwartz da "altı üstü bir kot için bu kadar zamana, çabaya, enerjiye, moral bozmaya, üstelik para da harcayıp bir de sonunda mutsuz olmaya değiyor mu, üzerinde faydayı maksimize etmek için detaylar üzerinde çok fazla kafa patlattıkça muhtemelen mutsuz olacaksınız, mümkünse seçeneklerinizi daraltın, işinizi görüyorsa uygun olanı seçin, biraz tatminkar olun, önünüze bakın" argümanını bin bir çeşit örnekle ve bilişsel yanılmaların (cognitive biases) olumsuz etkileri eşliğinde anlatıyor. biraz güdük anlattım ama teşbihte hata olmaz, mevzu bu.

  • eşinin finosu haline gelmiş bir amerikan çomarının "lütfen ödülümü geri almayın" özrüdür.

    eşini gi jane'e benzetmiş lan adam, hastalığıyla küstahça dalga geçse tamam diyeceğim. başta sen de güldün ve relaks oturuyordun, sonra eşinin 5 karış suratını görünce düğmene bastı ve tokatladın chris'i.

    işte kadınlar adamı rezil de eder vezir de eder. tarihtede koca koca hanedanlıklar, krallıklar çökmüş, will smith'in kariyeri bi kadın yüzünden 5 paralık olmuş çok mu.

    debe edit: debe için teşekkürler. (bkz: sureyya arlican cicek cinayeti)

  • mavi..amerika'da dunyanin en kocaman markalariyla ayni standlarda yilda bigun bile yuzde bir indirime girmeden gorebilir, gururla 'iste bu da meyd in torkiy' diye dolanabilirsiniz..

  • (çok hararetli bir kavga dönmektedir, 2 saattir anne ile baba ağızlarına ne gelirse birbirlerine söylemektedirler)

    baba: şöylesin de böylesin şöylesin de böylesin!
    anne: (10 saniye kadar bekler) ördek!
    baba: .... (ağzını birkaç kez açar, birşey diyemez)
    anne: .... (bir 10 saniye boş boş etrafa bakınır, odasına gider)

  • eger bir aile mecburiyetten bu daireye bu kadar para verirse.allah bu toplumu helak eder..vicdansız.bir toplum helak olmuştur zaten.

  • ben de bulaşığı yıkayıp sarı bezi tezgaha serdikten sonra bi cigara yakıp aynen bu şekilde tv'nin karşısına geçiyorum. ama haşortmanla.

    atam ülke kurmuş takımla uzanmış. yaptığı temizliğin de haddi hesabı yok.

    (bkz: kalp)

  • afganlar bile şu an daha iyi imkanlara sahip. rusya halkının iki seçeneği kaldığı yaptırım olmuştur. ya putin'i devirecekler, ya dünya savaşına körükle gidecekler.