hesabın var mı? giriş yap

  • teknik terimlerden uzak bir durum değerlendirmesi yapalım:

    bu uçak boeing 737ng'nin daha az yakıt tüketeni. daha az tüketsin diye leap 1b motoru takılmış ve tasarımı modifiye edilerek ayrodinamik iyileştirmeler yapılmış.

    bu iyileştirmeler sonucunda motorlar 737ng'a göre daha ileride olduğu için(yeni motor kanat altına sığmıyor çünkü çapı daha geniş, öne çekip yükseltiyorlar) uçağın burnunun uçuşta yukarı kalkmasına sebep oluyor, bunu önlemek için de boeing uçağın hızasını ölçen sensörden aldığı veri ile kuyruktaki kanatçıkları aşağı-yukarı hareket ettirerek hizayı düzelten bir sistem entegre etmiş.

    bu sistem sensörden hatalı bilgi gelince uçağın burnu kalkmış olmasa bile kuyruktaki kanatçıkları hareket ettirerek uçağın dalışa geçmesine sebep oluyor.

    boeing de diyor ki, madem uçak kendiliğinden dalışa geçti pilot o kanatçıkların elektrik motorlarını kapatsın ve manüel kontrol tekerleğini çevirerek uçağın dalışını durdursun.

    boeing sorun olduğunu kabul ediyor ve bunu önleyecek yazılım güncellemesini en geç ocak ayında yayınlamış olması gerekiyordu ama yayınlamadı. öte yandan diyorlar ki uçak düşünce benim hatam yok, sensörün çalıştığından emin olsalarmış ve pilotlar da dalış durdurma prosedürünü uygulasaymış. yani uçaktaki bilinen problem için doğru önlemi almadıklarından dolayı ya pilot yada teknik ekip sorumlu.

    yalnız ilk düşen boeing 737 max'ın bu tür bir sisteme sahip olduğu havayolu şirketlerine ve pilotlara bildirilmemiş, beoing kaza sonrasında bildiri yolladı.

    dahası normalde her uçak için ayrı lisans alması gereken pilotların 737ng'den 737 max'e geçişlerinde yeni lisans alma zorunluluğunu faa'da lobicilik yaparak kaldırdı ve bu sayede havayollarına daha kolay satış gerçekleştirdi.

    yani özetle, boeing 737 max'te tasarım değişikliği sebebiyle entegre edilen yeni sistem hatalı çalışıyor ve hatalı çalışınca pilotların uygulaması gereken bir işlem var. bu işlemi uygulamayınca uçak dalışa geçip çakılıyor. beoing bu sistemi pilotlara ilk kaza öncesinde doğru düzgün tanıtmamış, bu sistemin sorunlarını gidermesi gereken yazılım güncellemesini ise geciktirmiş durumda.

    neredeyse her 100 boeing 737 max'ten 1 tanesi kalkıştan kısa süre sonra düşmüş olsa da boeing bunun pilot hatası olduğunu iddia ediyor çünkü "evet uçak sapıtıyor ama sapıtmanın düzeltilmesi için prosedür belli, düzeltemezsen sen suçlusun".

  • salak salak milliyetçilik kasan iki ülke vatandaşlarının ve siyasetçilerin dışında iki ülke halkının da birbiriyle derdi yok ki. zorla düşmanlık çıkartıyorlar.

    tanım: katıldığım önermedir.

  • yıl sonunu görebilecek misin acaba merak ediyorum. milleti uyutmaya devam. geri zekalıların seçimini bizler çekiyoruz. yazık ya yazık.

  • bir çevirmen olarak şunu söyleyebilirim, ingilizceye çevrilen metinde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyorum çünkü bu tarz bir metnin önceden belli olduğu konuşmalarda, metin böylesi yerlere mevcut çevrili vaziyette gider ki zaten okuyan kişinin takilmadigindan da bunu anlayabilirsiniz, simultane çeviri böylesi akıcı olmaz.

    en akla yatkın açıklama, türkçe açıklama türk insanının algısını değiştirmek maksatlı hazırlandı, ingilizce metin ise abd'ye aslında söylemek istedikleri/söyleyebilecekleriydi.

    edit: genel çeşitli yanlış algılardan dolayı ekleme yapma ihtiyacı hissettim. bu çeviri, efektif olarak bir yazılı çeviridir ama görünüşte uygulanış itibarıyla insanlarda ardıl çeviri intibası bırakmaktadır. yani bu konuşma türkçe olarak hazırlandıktan sonra bir de çeviri sürecine giriyor ki devlet kademesinde bu önemde yapılan çeviriler genellikle çeviri yapıldıktan sonra başka biri tarafından tekrar kontrol edilir ki hata olmasın. bir de çeviri türleri hakkında sizleri aydınlatmak istiyorum. iki türü vardır, sözlü ve yazılı. sözlü çeviride de iki tür vardır ve bunun ilki ardıl çeviridir, konuşucu duraksadıktan sonra sözlü olarak yapılır ve hiçbir zaman rte trump görüşmesi esnasındaki gibi akıcı değildir. örnek olarak yabancı futbolcuların, basketçilerin yaptıkları basın toplantılarından görebilirsiniz. bir diğeri ise simultane çeviridir. bu türün ardıldan farkı, bekleme olmamasıdır. tümce geldikçe çevrilir ve gene bu derece akıcı değildir, zaman zaman doğal olarak teklenir çünkü tümceler farklı bir insana aittir ve arada çeviriyle ilgili düşünme süreci vardır. bu tarz aniden yapılan çevirilerde de kaynak metni bilerek ve isteyerek farklı aktarma durumu çok güçtür çünkü zamanınız kısıtlı. son bir bilgi daha vereyim, tercüman sözlü çeviri yapana, mütercim ise yazılı çeviri yapana denir. çevirmen ise her ikisini kapsamaktadır ve görece daha modern bir terimdir.

    velhasıl, ortada kesinlikle bir hata yoktur, bilerek ve istenerek yapılmıştır. ingilizce metin ya rte'den habersiz bir şekilde çeşitli kaygılar göz önünde bulundurularak yapıldı ya da rte'nin de bilgisi dâhilinde biz türk halkının algısını yönetmek için yapıldı. ancak şu noktadan sonra her iki şekilde de bok, çevirmene atılacaktır ve olayın üzeri kapatılacaktır.

  • çarşaf amk çarşaf. ninja gibi sokaklarda gezmek zorunda bırakılan, ezilen kadınların en çirkin kıyafeti.
    sonra burka amk iyice rezalet iyice beter, bunu kadına giymek zorunda bırakan tüm erkeklerin allah bin belasını versin.
    ayrıca kafaları alien kafası haline getiren o iğrenç türban bağlama şekli seni de unutmadım, senin de amk.

  • kendisinin 5.000.000 türk lirası değerinde kontratının olmasından daha şaşırtıcı olmayan durumdur.

  • bilim insanları galaksileri gözlemlerken bu etkinin fazlalığından ötürü aslında galaksilerin göründüğünden çok daha fazla kütle içermesi gerektiği sonucuna varmışlar, böylece karanlık maddenin varlığını farketmişlerdir. şayet kütleçekimsel merceklenme olmasaydı evrenin %28'ini oluşturan kütlenin %23'lük kısmını oluşturan karanlık maddenin varlığından haberdar bile olamayacaktık.

  • başlık: türk kızlarının iyi yönlerini yazıyoruz

    entry: dünyanın en pahalı amını kullandıkları için ekonomiye katkıları büyük oluyo