hesabın var mı? giriş yap

  • simdi biraz fantastik gelebilir; ama gercek.

    iki yil once bitirdigim, oncesinde de iki yil suren bir dunya turu seruvenim oldu. katildigim gemi ile okyanustan okyanusa, limandan limana dolanmistim. yasadigim bu donemi yillar sonra hatirlamami saglayacak anilar biriktirme karari almistim ilk adimimi attigimda disari. bu minvalde, en basta cok klasik olan gittigim ulkelerden magnet ya da kartpostal biriktirmek geldi aklima ama sonra cok siradan buldum bunu ve vazgectim. ne yapsam diye dusunurken aklima cok zor ama inanilmaz bir sey geldi.

    bitirebilmem yillarimi aldi; ama degdi.
    amerika'sindan japonya'sina kadar, hindistan'dan isvec'e kadar, portekiz'inden tut da turkiye'ye kadar butun maviliklerden gectim. ve bu seyirler sirasinda geminin arkasindan sarkittigim kucuk bir kova ile sular topladim ve bir kavanozda biriktirmeye basladim. gunu gelip de son okyanus suyunu kavanoza aldigimda hedefime ulasmistim. bir kucuk iksir sisesi aldim ve butun topladigim sulardan birer kasik alarak o sisede harman yaptim.

    dunyanin dort bir yanindan topladigim, tam yedi denizin suyu var bende. bir gun karsima biri cikar da evlenecek olursam, mustakbel kisiye teklifimi sacma bir yuzukle degil, emegimi verdigim bu kucuk sise ile yapmayi dusunuyorum. mecaz anlamda degil, gercekten dunyayi avuclarina sermis olacagim.

  • resmi gazete'de yayımlanan karara göre aşı karneli kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanlar, yolcunun kucağında veya oturduğu koltuğun önünde kafeslerinde kilitli olacak şekilde otobüslerde taşınabilecek. daha önce taşıtın içinde yolcularla birlikte canlı hayvan taşınmasına izin verilmiyordu.
    bu kararla otobüs yolculukları artık daha eğlenceli olacağa benziyor.
    kaynak:
    haber linki
    karar maddesi

  • bu elemanlarla iyi anlaşmanın yolu onları denginiz olarak görmeye başlamanızdan geçiyor çünkü, komik ama, o sizi dengi olarak görüyor. bu temel kuralı aklınızda tutarsanız en kezban, en hırçın dişi kuşla bile belli bir saygı ve sevgi çerçevesi içinde yaşayıp gidebiliyorsunuz.

    muhabbet kuşları diğer papağanlar gibi sürü yaşamını benimsemiş hayvanlar olmasıyla beraber, yine papağanların çoğu gibi sürüdeki diğer bireylerin kendi türünden olup olmadığını çok sallamıyor veya ayırt edemiyor. siz de kuşmuşsunuz veya kendi de insanmış gibi düşünüyor. insanlarla bu kadar yakınlaşabilmesi de buradan kaynaklanıyor. sizi yabancı unsur olarak değil sürü/aile olarak görüyor. size uyum gösteriyor; eve geliş saatiniz, yemek yeme saatiniz, belki bir şekerleme yapma saatinize hatta çıkardığınız seslere ayak uyduruyor. siz de onun belli ihtiyaçlarına ayak uydurmalısınız. bu yüzden sabah ona günaydın demeniz, muhattap alıp oyun oynamanız, içten bir şekilde konuşmanız, aç susuz sefil bırakmamanız, onun da sıkılabileceğini göz önünde bulundurmanız (bomboş evde, kafes içinde, 7 saat duvarları izlediğinizi düşünün, kafayı yersiniz), çok küçük ve hassas olduğundan severken aşırı nazik olmanız ve dinlenmek/tüylerini düzeltmek istediği zaman onu kendi haline bırakmanız gerekiyor. kafesini olabildiğince uzun süre açık tutun ki biraz daha özgür hissetsin, biraz daha mutlu olsun. zaten affedilmez lanet gibi temizlenemez bir dışkısı yok, gezsin işte evin içinde.

    çoğu zaman beden diliyle derdini çok güzel anlatabiliyor. cakcaklayıp olduğu yerde dönüp kafasını aşağı yukarı sallayıp koşuşturuyorsa çok mutludur mesela, onu izlerken siz de muhtemelen eğlenirsiniz. siz ona güzel şeyler söylerken tüylerini şöyle bir kabartması da "hoşuma gitti panpa devam et" demektir. esniyorsa, evet küçük gagalarıyla çok güzel esniyorlar, uykusu gelmiştir. hareketsizleşmesi, eğik durması, kanatlarını düşürmesi hayra alamet değil. elinizdeyken kendini bir tarafa doğru uzatıyorsa, o yöne doğru eğiliyorsa oraya gitmek istiyordur. çok üşengeç bir hayvanınız varsa gitmek istediği yere bırakın. şapşal olduklarından kanatları olduğunu unutabiliyorlar. banyo suyu vermezseniz suluğunda yıkanmaya çalışabilir. ne sıklıkta banyo istediğini öğrenip belli zamanlarda banyosunu yaptırın.

    belki bir kedi veya bir köpek hayvanı gibi ele gelen, mıncırılabilen bir hayvan değil, öyle hayvan seviyorsanız zaten kuş bakmıyorsunuzdur. buna karşılık kuş akıllı, yaramaz, komik bir dosttur. evdeki bir bireye daha çok bağlansa bile kalan herkesi yine çok sever, bir kişiyle biraz vakit geçirse diğerleriyle de vakit geçirmeye çalışır. biri onu sevmişse hemen anlar, o kişiyi ilk kez gördüğü günde bile sırnaşır babam sırnaşır. çoluk çocukla da arası iyidir, misafirin küçük çocuğu onun için bulunmaz ganimettir. gelir öpücük verir, elinizi kemirir, saçınızdan aşağı yüzünüze sarkar. şaklaban mı ne.

    pişmanlıkla gelen edit: az önce tab tuşuma sıçmıştır, yakalarsam kendisini öldüreceğimdir.

  • yer akmerkez:

    altmışlı yaşlarda kodaman bir dayı avmye gelir girişte çantasını xray cihazına bırakır. çanta geçerken güvenlik tedirgin olur. tehlikeli birşey görmüştür çünkü. efendi bir ses tonuyla dayıya sorar:

    -beyefendi silahınızın ruhsatı var mı?
    -var

    der dayı ve çantasını alıp yoluna devam eder. arkadan güvenlik koşturur beyefendi ruhsatınızı görebilir miyim acaba diye. ancak dayı hiç tınlamaz yürümeye devam eder. güvenlikte fazla bulaşmak istemediğinden olsa gerek geri döner. o sırada dayı arkasını döner ve gitmekte olan güvenliğe seslenir:

    -hey niye geri dönüyon
    -ruhsatı göstermediniz efendim
    -göstermediysem senin görevin beni buraya sokmamak değil mi?
    -ama efendim:((

    dayı hemen çantasını açar ve silahı alıp güvenliğe doğrultur. güvenlik korkudan altına yapacakken dayı tetiğe basar çaattttt.

    silahın ucundan bir alev çıkmıştır. dayı:

    silah değil bu yeğenim çakmak çakmak.

  • japon devletine resmi başvuru yapmış ve gerekli şartları karşıladığı tescillenerek japon vatandaşı olmuş bir kişinin işlediği suçtur.

    kafa almıyor sanırım bazı şeyleri?

  • üst edit:
    çokça soru aldım. ancak konuyla ilgili hiç bir uzmanligim yok. bu mesajda yazan bilgilerin doğruluğu teyite muhtactir. ilgili konuda bir sıkıntınız varsa lütfen profesyonel destek alın.

    ana mesaj:
    konuyu zamanında uzun uzun arastırmıstım.
    bazi yazıları alıntı olarak paylaşıyorum.

    hukukçu arkadaşlar daha iyi cevap verir.
    ancak okuduğum kaynaklara göre hukuk boya yipranmasini normal bir kullanım sonucu olarak görüyor ve dairenin boyalı teslim edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor.

    --- spoiler ---

    kanun hükmü

    6098 sayılı borçlar kanunu’muzun “kiralananın geri verilmesi” başlıklı 334 üncü maddesine göre,

    kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    örnek karar

    yargıtay 6. hukuk dairesinin esas: 2013/9132, karar: 2014/2227 ve 27.02.2014 tarihli kararında özetle aşağıdaki ifadeler yer almaktadır;

    “o halde, somut olayda davalı kiracı, sadece ve ancak, kira süresi içerisinde kiralananın hor kullanılması nedeniyle oluşan zararlarla sınırlı olarak kiralayana karşı sorumludur.

    dolayısıyla, hor kullanma iddiasının ileri sürüldüğü eldeki davada, yerel mahkemece öncelikle bu yön üzerinde durulmalı, kiralananda varlığı saptanan hasarların hor kullanım sonucunda oluşup oluşmadığı belirlenmelidir.

    delil tespiti raporunda kiralananda mevcut hasarlar tek tek açıklanmış ve taşınmazda hor kullanımdan kaynaklanan ve normal kullanımdan kaynaklanan hasarlar ayrı ayrı belirtilmiştir. nitekim bu ayırım mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla da ortaya konulmuştur.

    buna göre tavandaki kirlenmeden dolayı ve boya badanada meydana gelen hasarlar normal kullanım, kırılan cam bedeli de hor kullanım olarak belirlenmiştir.

    bu durumda, normal kullanımdan kaynaklanan hasarlardan dolayı borçlar kanunu’nun 266/2 nci maddesi uyarınca ve tersini öngören bir sözleşme hükmünün de bulunmaması karşısında, kiracının tazminat sorumluluğu bulunmadığından yazılı şekilde hem normal hem de hor kullanımdan kaynaklanan hasarlara hükmedilmesi doğru değildir.

    --- spoiler ---