hesabın var mı? giriş yap

  • bu gün şu ilaç bahsine gireceğim, yeter artık. aşı diye birbirimizi taciz edip dururken, atladığımız ve tam da ihtiyacımız olan şey ilaç!

    modern tıbbın ilk büyük sınavı gibi duruyor sars-cov-2 ile beraber gelen covid-19 pandemisi. pandemiyi atlatmak için dünyanın üzerine atladığı ilk ve tek argüman ne yazık ki aşı oldu. 200'ün üzerinde aşı çalışması gerekli izinleri aldı ve bunların 21 tanesi çeşitli şekillerde onaylandı. kimisi 100 milyonlarca, kimisi de milyarlarca insan üzerinde uygulandı. sonuçta, iki doz aşı olacaktı herkes, salgın bitecekti, ama şimdi booster dozların uygulanma aşamasına geçildi çünkü aşıların etki alanına giren virüs varyantlar sayesinde aşıdan kaçar oldu. onlarca doz aşı olsak da yeni varyantlar bitmeyecek, dolayısı ile de hastahaneye yatışlar veya yoğun bakıma yatmalar da...

    bu güne kadar dünyada 4 milyardan fazla doz covid-19 aşısı adı altındaki sıvılardan tatbik edildi tüm dünyada. kimi ülkelerde sürü bağışıklığına yetecek miktarın üzerine çıkıldığında dahi hastahaneler halâ covid-19 hastası dolu, yoğun bakımlar da halâ işlek ve ölümler de devam ediyor.

    dünya, enfeksiyonu önlemeyemeyen aşılara devasa bir vakit ve nakit harcarken nasıl oluyor da hasta olmuş insanların hastalıklarını tedavi etmeye yarayacak ilaca dair bir çözüm aranmıyor? ya da yeterli miktarda bir araştırma geliştirme mevcut değil. biz yine de mevcut ilaç çalışmalarını irdeleyelim.

    daha önceleri mk-4482 ve eidd-2801 olarak da bilinen, orjinali bildiğimiz grip ile savaşmak için üretilmiş olan molnüpiravir isimli bir diğer antiviral ilaç bu günlerde "covid-19 ölümlerini %50 önleyen yeni bir ilaç bulundu" gibi bir hava ile lanse ediliyor olsa da, avrupa ilaç dairesi bu ilacı inceleyeceğini, uygun görüldüğü takdirde onaylamaktan çekinmeyeceklerini açıkladı. ilacın üreticisi merck ekim 2020'de hastalarda mortaliteyi azaltıp azaltamayacağını ve iyileşmeyi hızlandırıp azaltamayacağını görmek için iki faz 2/3 denemesine başladı . sonuçlar ilacın faydasının olmadığı yönünde ilerleyince çalışma durduruldu. ancak ne olduysa, ölümleri yüzde 50 azaltan ilaç bulundu denerek, üstelik de bir kürünün fiyatı 700 dolar olacak şekilde konu sağlık gündemine yeniden geldi. abd federal hükümeti de bu haberin ardından firmaya ulaşarak 1.7 milyon kürlük bir ön sipariş geçti. bu da ilacın acil kullanım başvurusunu müteakiben çabucak onaylanacağına dair yüksek bir kanı oluşturuyor.

    biontech ile birlikte geliştirdikleri mrna projesi ile 33.5 milyar dolar tutarında 2021 yılı tahmini satışı bulunan pfizer, 2000'li yılların başında, sars-cov isimli ilk versiyon koronavirüsün neden olduğu sars için potansiyel bir tedavi olarak bir ilaç geliştirmişti. ilacın adı ise pf-07321332 olarak belirlenmişti. covid-19 pandemisinin başlangıcında, benzer bir biyolojiye sahip olan sars-cov-2'ye karşı çalışacak şekilde ilacı yeniden donattıklarını iddia ettiler. ek olarak, başlangıçta damardan verilmek üzere tasarlanan ilacı hap olarak değiştirdiler. farelere ağızdan ilaç verildiğinde, vücutta koronavirüsü bloke edecek kadar yüksek seviyelere ulaştığı ile ilgili sonuçlar yayınladılar. pf-07321332, mart 2021'de klinik denemelere girdi ve ardından temmuz ayında daha büyük bir faz 3 denemesi yapıldı. çalışmanın sonuçlarının ekim 2021'de açıklanması bekleniyor. pfizer, mart 2021'de ilaç ile ilgili verilerini açıkladı. bu arada da eylül ayında, sosyal medyada pfizer-biontech aşısını alan kişilerin pfizer'in antiviral ilacını günde iki kez almak zorunda kalacağına dair iddialar yayıldı. firma bu iddiaları reddetti.

    pandeminin başladığı 2020 yılının ilk aylarından itibaren, sıfırdan aşı üretimine giren devasa ilaç şirketleri, nedense hastalığı iyileştirmede etkili olabilecek yeni bir ilaç ile ilgili arge yapmak yerine, yıllardır başka hastalıklar için kullanılagelmiş ilaçları denediler ve halâ deniyorlar. bu ilaçlardan bir diğeri de ivermektin. onlarca yıldır ivermektin, parazit solucanları tedavi etmek için güçlü bir ilaç olarak hizmet etti. doktorlar bunu bir takım diğer başka hastalıklara karşı da kullanırken, veteriner hekimler köpeklerde kalp kurdunu önlemek için farklı bir formülasyonla veriyormuş. bazı araştırmalar ivermektinin virüsleri de öldürebileceğini öne sürdü. ancak bilim adamları, hayvan çalışmalarında veya insan denemelerinde viral hastalıkları tedavi edebileceğine dair henüz güçlü kanıtlar bulamadılar. sonuç olarak, ivermektinin antiviral olarak kullanılması halihazırda onaylanmadı.

    geçen nisan ayında avustralyalı araştırmacılar , ilacın hücre kültürlerinde koronavirüsleri bloke ettiğini bildirmişti. ancak insanlarda tehlikeli yan etkilere neden olabilecek kadar yüksek bir doz kullandılar. fda hemen evcil hayvan ilaçları almaya karşı bir uyarı yayınladı. 5 mart 2021'de fda, covid-19'u tedavi etmek veya önlemek için ivermektin kullanmamak adına başka bir uyarı daha yayınladı . avrupa ilaç ajansı da aynı ay içinde benzer bir uyarı yayınladı . bununla birlikte, ivermektin , covid-19 için sözde bir tedavi olarak yaygın bir popülerlik kazandı . amerika birleşik devletleri'nde senato , aralık ayında bir doktorun ivermektini "covid-19'a karşı etkili bir "mucize ilaç" olarak övdüğü bir komite oturumu düzenledi . ancak bu iddialar, büyük, randomize klinik çalışmalardan elde edilen net sonuçlarla desteklenmedi.

    çoğumuzun da bildiği üzere remdesivir isimli ilaç fda tarafından onaylanan ilk ilaç olma özelliğine sahip. her ne kadar amerikan gıda ve ilaç dairesi'nin onayı olsa da yapılan bu araştırma ve benzeri bir dolu bilimsel çalışma remdesivir'in ölümleri engellemede mantıklı bir etkisini bulamadı. üstüne üstlük, eski abd başkanı donald trump hastalandığında da kullandığı bu ilacın 5 günlük kürünün fiyatı 3200 amerikan doları civarında. ilacın isminin sükse yaptığı o aradaki furya şirkete 3 milyar dolar kâr ettirdi.

    tüm bunların yanında birçok ülkede denenmeye ve kullanılmaya devam eden favipiravir , rekombinant ace-2 protein tedavisi, plazma tedavisi, sng001 interferon , barisitinib, fluvoksamin, lenzilumab, israil'in mucize ilaç dediği exo-cd24 , leronlimab, kök hücre tedavisi, kolşisin gibi seçenekler mevcut. ancak bunların tamamına yakınında çalışmalar ya çok az fayda sağlanabilmiş yahut halen faydası anlaşılamamış düzeyde.

  • kendi elinle devletin içine örgütleri, çeteleri sok. o grubun palazlanmasına göz yum "dindar"lar diye. terörist dinci grup darbe girişimine kalkışsın ve 200+ vatandaşı öldürsün.

    bu durum karşısında sorumluluk alıp istifa edeceğin yerde o günü bayram ilan et.

    (bkz: 15 temmuz pişkinlik bayramı)

  • anadolu halkının pedofiliye uydurduğu bir başka kılıf. hangi geleneği kaldırsanız altından sapıkça bir sebep çıkıyor.

  • ben buna fena halde uyuz oluyorum hacı. bakın başta vurguluyorum "kadına öncelik vermeye değil, kadının öncelik hakkını kendinde sorgusuz sualsiz görüp 'ben bayanım' diyerek öne geçmesidir" uyuz olduğum kısım. yoksa her zaman hanımlara veririm sorun yok bunda. hatta vermezsem kendimi kötü hissederim. burada ben olayın örtülü anayasasından söz ediyorum (ayrıca kadınlar aşağı kadınlar yukarı diye başlık açmayı da hiç sevmem. ben iki cinsin de hakkaniyetli şekilde eleştirilmesinden yanayım).

    örneğin asansöre binmek için kalabalık bir sırada bekliyorsundur ve hemen arkandaki kadın "doğal öncelik reflesiyle" löp diye dalar. yahu bir dakika da sıra benim sıram. yani öncelik hakkı benim. o hakkı ben uygun görürsem "buyrun lütfen" derim zaten ama hanımefendi kişisi "nasılsa ben tırnak içinde bayanım verilecektir zaten o yüzden bakmaya gerek bile yok" diye düşünmesi beni deli ediyor. belki acele işim var? belki vermek istemiyorum? belki o kadar centilmen birisi değilim? olmaya da mecbur muyum? belki odunum?

    bu yalnızca bir örnek. çarşıda pazarda, bir kapıdan girip çıkarken, toplu taşımaya binerken her şart ve her koşulda karşımıza çıkabiliyor.

    ha arkada bekleyip "buyurun lütfen" diye teklif edilince teşekkür ederek öne geçen kadın yok mu? olmaz olur mu var ama ciddi anlamda az sayıda.

    tekrar ediyorum ayar olduğum nokta öncelik vermek değil, öncelik verilmesini beklemeyip o doğal hakkı kendinde görüyor olmasıdır.

  • yine bir basın dangalaklığı ile sunulmuş; "bilim adamları yanıt veremedi"...

    la zibidi, zaten ampülü yapanlar bilim adamları. adam flamanı biraz kalın tutmuş, dolayısıyla bu güne kadar bir yanma/kopma söz konusu olmamış. zaten verdiği ışık da, bir elektrik sobasından hallice. hani daha önce o ampulü görmemiş olsak, ışıl ışıl yanan bir şey sanacağı ama, öyle değil.

    tabi, bilim adamları bu işin sırrını çözemedi, hatta hepsi birden şaşkınlar... hay sizin habercilik anlayışınızı zikeyim...

  • (bkz: ekşisözlük)

    bana lcw yi hatırlatıyor. eskiden lüks bir markaydı, herkes giyemezdi. kuzen vasıtasıyla elime geçen o maymunlu poşetini yıllarca sakladığımı bilirim. sonra pazar malı üretmeye başladı. sözlük de zamanında lcw nin ilk hali gibi elit bir marka iken, inci - ulu karışımı bir yere dönmeye başladı maalesef.

  • (bkz: tutankanzuk)

    ***

    ysge: burada sözlük yönetiminin debe'leri beğeniye göre değil bazen kafalarına göre alıp/almamasına çakan bir debedit vardı ancak miadını doldurmuş oldu. zira seçerek debe'ye almak standart donanım oldu. oysa bu uğurda bir zamanlar nice isyanlar çıkmış, çok kanlı çarpışmalar yaşanmıştı...

  • "kılıcdaroglu eksisozluk'te aniden yazar olarak, yazar olmak icin aylardır bekleyen binlerce caylagın hakkını yedi"

    sabah.