hesabın var mı? giriş yap

  • sol gözümdeki görme kaybı, bulanık görme ve türlü türlü ağrılarla tanıştığım parazit.

    herkesin grip nezle gibi atlattığı ama benim aylarca hastanelere tasinmama sebep olan, sol gozumde %90 a varan gorme kaybi yaratan parazit.

    37.5 ateşle bir ay grip, soğuk algınlığı gibi bir rahatsızlık geçirdim devamında gözümdeki rahatsızlıklar meydana geldi. o göz doktoru senin bu göz doktoru benim devletinden özeline her yeri gezmeme rağmen teşhis konulamadı. bu sırada gözüm ağırlaştı, korku panik hali vs derken bir üniversite hastanesinde profesör yetişti imdadıma daha geç kalınsa beyin zarında iltihaba yol açacağı ve dönülmez sonuclari olacağı söylendi. çok şükür kurtuldum diyemiyorum çünkü 1 sene içerisinde tekrar etme ve görme merkezine yerleşme ihtimali varmış. kontroller devam ediyor. tedavi sürecinde kortizol kullandigim için o da başka başka sıkıntılar getirdi.

    1 buçuk yıl kadar kedi, bir seneden fazla da evinde köpekle yaşamış bir insan olarak paraziti disarida yaptigimiz bir kahvaltida yıkamamış bir yesillikten kaptığımı belirteyim. magazinsel haberlere kulak asmayın.

  • istiklal marşının ıslıklandığı maçtır.

    hepsini geçtim, bu pislik taraftarı savunmanınızı geçtim,sahaya atılan kayaları falan da geçtim de arkadaş türkiye'de bir stadda istiklal marşı ıslıklanıyorsa ve siz halen, işte şu maçta şöyle oldu bu maçta böyle oldu falan filan diyorsanız art niyetten başka bir şey aramam.

    hadi bana faşist deyin çok mutlu oluyorum.

  • eski bir bankacı olarak beni çok da şaşırtmayan paylaşım. çünkü ben uzun süre çalıştığım kurumlarda özellikle üst yönetimdeki insanların (hemen hemen) insanlıktan çıktığını gözlemledim. altlarına davranışları, acımasızlıkları, kimsenin gözünün yaşına bakmadan insanları ekmeğinden edebiliyor olmaları ve daha pek çok zalimlikleri ben bu insanlarda gördüm. öyle şeyler yaşadım öyle şeyler duydum ki, bir insanın bu raddede insani ve vicdani melekelerini kaybetmesini normal karşılar hale geldim.

    bunlar insan değil arkadaşlar. ork gibi bir şey bunlar. kendileri dışında, onları şu dünyada üzecek hiç bir şey yok. yani belki tam anlatamıyor olabilirim, bu tarz insanları yakından tanımak içlerine girmek lazım tam anlayabilmek için.

  • telefonla arayıp, sorup soruşturup bulamadığım arkadaşın. sahilde güneşlenirken yamaç paraşütüyle yanıma inmesi.

  • kanla aldık evet. gerekirse yine kanımızla bu sefer de arapseverlere karşı savunuruz.

    tanım: küfrü bile hak etmeyen türklük düşmanı yobazın tehdidi.

  • 1 ocak'ı yılın başlangıcı yapan herhangi bir kozmik olay mevcut değildir. herhangi bir olayın gün dönümüne de gelmemektedir. tamamen julius caesar (jül sezar)'ın keyfi öyle istediği için 1 ocak'ta kutlanmaktadır.

    yeni yıl kavramının en eski kayıtlarından bazıları, dünyanın güneş efrafındaki yolculuğunun başlangıcı olan ve 11 gün süren akitu (hasat festivali) ile yeni yılı kutlayan babillilere kadar dayanır. vernal equinox olarak adlandırılan bu süreç 20-21 mart'ta başlar.

    antik romalılar yeni yıl başlangıcını mart ayında kutlamaya başladılar. m.ö. 700 yıllı civarında kral numa pompilius takvimin sonuna januarius ve februarius adlı iki ay daha ekledi.

    jül sezar ise ocak ayını başlangıç ayı olarak kullanan jülyen takvimini duyurdu. janus hem geçmişe hem de geleceğe bakan ve geçitlerin tanrısıdır bu nedenle de adından esinlenilerek adlandırılan ayın yılın ilk ayı olarak kabul edilmesi sembolik düzeyde oldukça uygun bir tercihtir olmuştur. ancak bu tercih anlamları yedinci ve onuncu olan eylül (septe) ve aralık (decem) aylarının yanlış sıralarda adlandırılmasına neden olmuştur. yeni yıl kutlamaları ise büyük ölçüde aynı kalmıştır.

    roma imparatorluğu'nun gücü dünyaya yayılırken takvimleri de birçok katolik ve avrupa ülkesi tarafından kullanılmaya başladı. ancak çok sayıda avrupa ülkesi yeni yıl başlangıcını baharın başlangıcı ile kutlamaya devam etti. ingilizler, 15 mart'ı 1752'ye kadar yeni yıl olarak kutlarken, fransızların, devrim sırasında başlayan kendi takvimlerini kullanma çabası 1805'de son buldu. 12 yıl süren, karmaşık ve sıkıntılı süreç sonrası haftada 10 gün bulunan takvimden vazgeçildi. pek çok avrupalı, noel'e yakın olması nedeniyle ilk ay olarak ocak'ın kullanılması fikrini beğendi ve bunu isa mesih'in doğumu ile bağdaştırdı. bu sayede de miladi takvimin kullanımı dolayısı ile yeni yılın 1 ocak'ta kutlanması yaygınlaştı.

    bazı kültürler halen yeni yılı kendi kültürlerine göre kutlamaktadır. çin yeni yılı ve nevruz bunlardan ikisidir.

    kaynak: history daily

    edit: 2021'in son ekşi şeyler entry'si olmayı başarmış nedendir. benim de totalde 152. bu hesap ile 2021'de girdiğim 129. ekşi şeyler entry'm olmuştur.

    kapanışı güne uygun şekilde yapmak güzel bir detay oldu.

    (bkz: 2021 yılının en çok okunan ekşi şeyler içerikleri/#131742709)