hesabın var mı? giriş yap

  • çünkü nasıl açılacağımı bilmiyorum.

    çünkü ağzım laf yapmıyor, en kötü kusurlara sahip de olsan sözlükte de piç olarak bilinen kesim laf lafı açıp, kızı bağlarken ben noktalama işaretine dikkat etmeye kasıp, kızı gerim gerim geren şeyler yazıyorum.

    çünkü onu eğlendiremeyebilirim, sosyal olarak kısıtlı geçmişim var ve öyle ne zaman nereye gidilir, nerede ne yapılır bilemem.

    çünkü başkası kızın orasına burasına rahat dokunabilirken belim elim titrer, gidemem yanına. korkarım ne olursa olsun.

    çünkü başkası hızlı davranırken ben doğru zamanı beklerim ve o zaman gelmeden o kızı kaybederim.

  • yıllardır her gördüğümde selam verir laf atarım*, bir tane bile kabasabasına rastlamadım..

    oturduğum sitede selam verdiğimde alınmadığı çok olur.. üstü-başı temiz, eğitimli, belli bir sosyal görmüş geçirmişlikte olması beklenen insan müsveddeleri.. ama bu civanmertlerin bırakın selamı almamayı, karşılık verirken gülümsemeyenine bile rastlamadım.. hepsi aslan parçası..

    selamınızı, iyi dileğinizi eksik etmeyin onlardan..

  • bünyesinde yapılmaması gereken 3 şey: aşk yaşamak, vatan kurtarmak, din/inanç anlatmak.

    yüzyüze iken beceremediğimiz şeyleri bu mecraya taşıyınca hepten elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. şahdık, şahbaz oluyoruz.

  • 7 aralık 1988 tarihinde ermenistan’ın spitak bölgesinde yaşanan, richter ölçülüğüne göre merkez üssünde 10 büyüklüğünde meydan gelen deprem. yaklaşık 1 milyon nüfusu olan ermenistan’ın %40’ını etkileyip 3 bin kilometre karesi kapsamış ve afet bölgesinde 21 şehir ve ilçe, 342 köy hasar görmüş. bunun sonucunda yaklaşık 500 bin kişi evsiz kalmış. bu depremin bir özeliği de deprem sonrası normal yaşama dönüş için destek vermeyi öneren yabancı yardım ekiplerinin ülkeye girmelerine izin verilmesi yani sovyetler birliği tarihinde kurtarma çalışmalar yabancı ülke ekiplerinin ilk kez katılması anlamına gelmesiydi o sırda başka bir ülkde bulunan gorbachev de gezisini yarıda keserek depremin etkilendiği ermenistan’a geldi.

    spitak depremi yüzünden hayatını kaybeden ermenilerin anısına yakın geçmişte vefat eden ermeni kökenli fransız sanatçı charles aznavour yazdığı ''senin için ermenistan'' şarkısını 87 fransız şarkıcıyı bir araya getirerek birlikte şarkıyı söylemiştir.
    senin için ermenistan

    depremden etkilenlere yardım amacıyla rock müziğin önde gelen isimleri tarafından rock aid armenia albümü çıkarılmıştır. pink floyd, queen, rush, deep purple, black sabbath, yes, ıron maiden vs aralarında bulunduğu şampiyon ligi gibi ekip. özelikle smoke on the water efsane olmuş.
    smoke on the water

  • 2023 model çağan ırmak prodüksiyonu.

    önce; (bkz: frankenstein/@justin mcleod) (bkz: mary shelley/@justin mcleod)

    1815 yılında yazılmış bir edebiyat eserinin uyarlamasına ''sıkıcı'' diyen, klişe diyen kültürel engellileri geçip konuya dönersek...
    (herif cidden 200 yıllık hikâyeye klişe demiş ya)

    (bkz: spoiler)

    "hakikat..? hakikat, insanın kalbinin çirkinliğidir. dışarısı, yani bu dünya âlem bize yalandır. bizim gibilerin tek hakikati budur yavrum... bizim gibiler hakikati birbirlerinde bulurlar. bizim toprağımız birbirimizin kalbi kadardır... ne kadar anlatsak birbirimizi, o kadar genişler topraklarımız"
    s1e6

    yapım daha başında size bir uyarlama olduğunu belirtiyor.

    çevresinden dolaşıp konuya gelecek olursak yapım ekibi muhteşem iş çıkartmış. müthiş bir 19.yy osmanlı istanbul'u ve bursa'sı kurulmuş. her detay incelikle seçilmiş. akıl almaz ölçekte setler kurulmuş.. o3 yapım masrafa acımamış.

    hele hele beşinci bölüm ile frankenstein ile carnivale dizisinin iç içe geçmesi müthiş bir fikir..
    burada sirk /gezici tiyatro olarak işlenen konu ana kaynak eserde yerleşik tiyatrodur. fakat ucubeler sirki / gezici tiyatro çok yaratıcı olmuş.

    her bir diyalog eski türkçe'ye olabildiğince sadık kalınarak yazılmış ve oyuncular bu dile özen göstermiş.

    eğer frankenstein aynı dönemlerde bir türk yazar tarafından yazılmış olsaydı tam olarak böyle bir eser ortaya çıkardı.

    tiyatro, sinema ve dizi sektörlerinde yapılmış 100'ü aşkın frankenstein uyarlamasında es geçilen ama frankenstein karakterinin yapı taşını oluşturan detaylar burada tane tane anlatılmış.

    mesela; ölüme ve sonrasına saplantılı olmasının nedeninin annesinin ölümü ile alakalı olması ve bu ölümü kabullenememesi... bunu yalnızca frankenstein (1994) filminde ve penny dreadful dizisinde görmüştük.
    penny dreadful/@justin mcleod

    yaratılanın (the monster) ilk kez insan içine çıktığı sahne diğer frankenstein uyarlamalarında es geçilir, danny boyle uyarlamasında ve penny dreadful dizisinde romantize edilirken burada olayın etkilerinin üzerinde durumuş... ki bu da yaratılanın kişiliğini oluşturan olayların en önemlilerindan biridir.

    kitabın yazıldığı dönemin değil de tanzimat dönemi sonrası osmanlısı üzerinden anlatılıyor olması da ayrı bir lezzet katmış.

    fransızcanın saray çevresi ve osmanlı halkı üzerindeki etkisinden bilim ve sanata doğru yönelen bir aydınlanma hareketine kadar.

    özellikle sokakların elektrik ile aydınlatılıyor olmasına vurgu gerçekten çok zekice çünkü penny dreadful dizisinde de abd - avrupa arasındaki kültür ve bilim farkını vurgulamak için özellikle bu konuya dikkat çekmişlerdi.

    dönemin osmanlısında ve özellikle yaşanan suni islam, mary shelley kitabında geçen ve mary shelley'nin tüm hayatınca savaş verdiği katolik bakış açısının yerine çok güzel bir biçimde oturtulmuş.

    hikâyenin orijinalinde geçen tıbben sorgulanması yasak olan detayların bu uyarlamada ibni sina üzerinden eleştirilmesi yine güzel detaylardan biri.

    avrupa'da 1900'lerin ilk yarısı bile karşı çıkılan bilimsel/tıbbi hareketlerden bahsederken ''yuh yahu, tanzimat zamanı serbest bırakıldı bunlar'' denmesi kahkaha attırdı. çünkü doğru detaylar...

    diyaloglara william shakespeare ve yunus emre detayları yerleştirilmesi kimin aklına geldi bilmiyorum ama hoş olmuş.

    çağan ırmak her ne kadar ülkemizde romantik komedi/dram filmleri ile biliniyor olsa da korku sineması konusunda kabuslar evi serisi ve açılışını montreal'de açtığı karanlıktakiler gibi filmleri ile bu türde daha önce de başarılı işler yapmıştı.

    dizide yer alan tüm oyuncular rollerini canlandırdıkları karakterlerin gerektiği şekilde yerine getirmiş.

    ps: bu diziyi iyi bir ses sisteminde izlemeniz gerek çünkü dolby atmos sistemin her bir kanalı akıllıca kullanılmış. her ses her detay muhteşem bir şekilde kaydedilmiş, ki zaten bu eserin en önemli yardımcı anlatıcısı da ses.
    (bkz: dolby atmos/@justin mcleod)

    ps 2: bu tarz netflix ile dünyaya satışı yapılan işler batılıların kafasındaki ve yüz yıldır tv/sinemada kasten yarattıkları türk/osmanlı algısının kırılması için önemlidir.

    geç mi kaldık... evet!
    ama bir yerlerden başlamalı.

    ps 3: çağan ırmak dramatizmi size tanıdık gelebilir ama şunu unutmayın, netflix için yapılan yerli yapımlar size yapılmıyor. tüm dünyaya satılıyor.

  • şöyle bir rapor.

    diyor ki;

    "demir, nitrat, aluminyum, arsenik, perfringens, enterokok, eschericis coli ve koliform bakteri parametreleri yönünden insani tüketim amaçlı sular hakkında yönetmelikte belirtilen sınır değerlere göre uygunsuz ve serbest klor düzeyinin yetersiz olduğu saptanmıştır."

    görüldüğü üzere içinde bir biz yokuz.

    melih? yaşıyor musun?