hesabın var mı? giriş yap

  • japonya'da yapılan insanların delicesine uğraştıkları bir sanat. muazzam bir zariflik ve minimal görüntüyle göze çok hoş geliyor. dünyada da kendine çok ciddi olmasa da bir kitle edinmeye başlayan bir sanat haline geliyor. bunda japon büyükelçiliklerinin katkısı da büyük tabii. bununla ilgili workshoplar düzenleyerek kültürlerini yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. bizim ülkemizde popülerliğin sebebi ise workshoplardan ziyade bulmacalarda çıkması. sık sık karşılaşılan bu kelime sayesinde kültürümüz japon kültürüne bir adım daha yaklaşıyor :) darısı workshoplara katılmamızın başına diyelim.

  • 1950'lerde başlayan 1960'lı yıllarda milton friedman'ın liderliğindeki chigago iktisat okulu tarafından geliştirilen akım, kaynağını klasik miktar teorisinden alan anti-keynesçi bir tepkidir. amacı enflasyonu yenmektir. faizler düşürülür, kredi kullanımını artırıp tüketimi fazlalaştırır. ekonomideki para stoğunun parasal gelir düzeyini değiştiren en önemli faktördür. savaşlardan sonra çöken ekonomi için iyi bir yöntem olarak görülebilir. ama olay kafadan para basmak değildir.
    1940'lı ve 50'li yıllarda parlak dönemini yaşayan keynes teorisinin 1960'larda gelişmiş sanayi ülkelerinde ortaya çıkan ekonomik sorunları açıklamakta ve gidermekte çaresiz kalması, monetarizmin gelişimini güçlendirmiştir.

  • sitesi türk istilasına uğramış. forumdan bir diyalog:
    - why do you write turkish in the english subforum?
    it's rude and it's getting out of control
    +beğenmiyosan çık git lan terket ülkeyi

  • edit: başlık başıma kalmış, aslen bu baslıktaki hayvanseverleri eleştiren entrylere yanıt vermistim.

    yedigi etin bir kısmını kıyamayıp kediye ve kopege de veren insandır. paylaşmak güzeldir.
    kopek seviyorum diye illa kopegimi yemek mi zorundayım. tabi ki oturup koftemi yiyecegim. her sevdigim seyi yiyecek degilim herhalde... koftemi yiyip, ucundan da kedime kopegime veriyorum daha ne yapayim

    ayrıca o kedi ve kopek de et yiyor.
    insan sevmesine rağmen et yiyen kopeğe laf yok ama.

  • istanbul cihangir'de aç olduğu için bir pastaneden 2 poğaça, 2 meyve suyu çalıp parkta bunları yerken yakalanan işsiz gencin işlediği suçun cezası. işin garip yanı, kasadan tek kuruş çalınmamış. televizyona melevizyona dokunulmamış. sadece 2 poğaça ve 2 meyve suyu. o da aç olduğu için. ulan senelerdir, yok "komşusu aç kendisi tok yatan bizden değildir" falan filan diye geyikler söylenirdi. nerede şimdi o insanlar? nerdesiniz amk? kim suçlu? siz suçlusunuz şerefsiz komşular. bir ekmek arası köfte patates veremediniz mi?

    ulan eleman da ne kadar delikanlı bir adamsa 2 tane poğaça 2 meyvesuyu çalmış. allah bilir. 2 tane meyve suyuna da gerek yok diyip ikincisini çaldığı için utanç duymuştur garip. evet suçunun cezasını çekecek. ama onu bu suça iten çevresindeki insanlara yazıklar olsun. puh amınıza koyuyım sizin.

    http://www.haberturk.com/…7-2-pogaca-12-5-yil-hapis

    edit: bence savcıyı suçlamanın gereği olmayan durum. çünkü savcı görevini yapmaktadır. asıl suçlu, o mahallede mutlu mesut yaşayan, tok uyuyup tok uyanan halktır.

  • önüme çıkan tüm engelleri aştım ve starbucks protestosuna artık kurabiyesini evde yaparak benimle birlikte katılmak isteyenler için buradayım ki şunu da belirtmeden edemeyeceğim; kesinlikle starbucks'ta yediklerinizden çok daha lezzetti.

    ha ben bunu sevmiyordum, cookieslerinin hastasıyım diyen için de öncesinde tarifini vermişiz (bkz: #118973531) bakmayın kurabiye dediğime, bildiğiniz cookies bu, tarife kakao ve fındık eklediğinizde kakaolu cookies ve hatta… yetinmemiş, very bery muffin severler için de (bkz: #121783358) buraya bi tarif bırakmışım. and içmişim adeta starbucks'ı bitirmeye brownie tarifini de ekledimdi bi ara (bkz: #158369469) ve yine durmamış havuçlu kek (bkz: #115344238) eklemişim “kremalı seviyorum ama ben”diyenler, kremasını eklesin bi zahmet. eee ben daha ne yapayım? prorestoysa protestonun kralı budur.

    tarife geç artık, uzatma diyenler için;

    2 yumurta
    1 paket (250 gr) tereyağı ya da margarin ( yalnız adi şerefsizler, eskiden 250 gr olan paketleri 200 gr'a düşürmüş dolayısıyla 200 gr olarak revize ettim bunu,
    1 su bardağı pudra şekeri,
    2 paket vanilya,
    1/2 paket kabartma tozu,
    1 tatlı kaşığı tarçın,
    3 su bardağı kadar un,
    1 paket damla çikolata (250 gram olandan bim'den alın),
    allah ne verdiyse iri bölünmüş ceviz (200 gram kadar kafi ben bi çuval kırdığımdan fazla koydum).

    hamurunu anlatmıyorum zira bilmeyen yoktur. en son çikolata ve cevizini koyduğumuz anlatmaya üşendiğim hamuru, silindir yapıyoruz ve streç filme sarıyoruz..

    görsel

    buzdolabında en az 1 saat olacak şekilde dinlendiriyoruz ve hatta sadece birini pişirip diğerlerini ihtiyaç oluncaya dek buzlukta tutmaya devam ediyoruz. ne kadar uzun süre bekletirsek dilimlemesi o kadar kolaylaşan bi tarif olduğundan 1 ay tuttuğumuzda biraz erken çıkarmamız gerekmesi dışında sorun yok.

    beklettiğimiz hamuru 1 parmak eninde keskin bir bıçakla dilimliyor görsel ve fırın tepsimize varsa yağlı kağıt üstüne diziyoruz görsel pişirme, fırına göre değişir ama ben 180 derecede 15 dakika pişirdim.

    ve sonuç görsel

    bi de buraya starbucks kiminle uğraştığını bilsin diye bi kanıt ekleyeyim dedim görsel

    starbucks bittin sen!

  • nasıl yürüttükleri hiç umrumda değil ama türkiye’de nasıl yürüteceklerinin tartışılmaması için oy vermeye gidiyoruz.

    kadınlar özgürlüklerine sahip çıkmak zorunda!

  • panasonic'in bir satıra 8 harf sığan ekranında mesaj yazarken satır bitince kelimeleri kesme işaretiyle bölen annemin "ekranda satır bitse de sen yazmaya devam et, bana geldiği zaman zaten düzenli geliyor" uyarımın akabinde attığı mesaj:

    "bizvardıkiyiyizöpüyorumayten"