ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amerikan film klişeleri
-
yaramazlık yapan, mızmızlanan çocuğa annesinin çocuğun tam ismiyle(kimlikteki ismi) seslenmesinden sonra çocuğun anında dünyanın en uysal çocuğuna dönüşüvermesi.
-edie sana otur yerine dedim. yemeğini bitirmeden oradan kalkamazsın !!!
- hayır anne daha fazla yemek istemiyorum.
- edward christopher jerkinson lütfen yerine otur ve o yemeğini bitir.
- peki anne...
nedendir bilinmez, kimlik isminin amerikalı çocuklarda etkisi çok büyük.
akitlerin teröristleri meclise siz soktunuz demesi
-
tarih sayfalarının birer birer yırtılıp yerine hangi kafayla konulduğunu bilmediğim sayfalardan, cahil insanların okuduğu ve (bkz: 7 haziran 2015 genel seçimleri) sonrasında daha yüksek sesle söylenen şey.
gözlerim ve bilgim beni yanıltıyor mu acaba ?
bdp meclise akp zamanın da girmemişmiydi ? o zamanlar bu çözüm süreci süresi boyunca demokratik hareket olarak algılanmamış mıydı bu tayfa tarafından ?
allah allah..
sanki apo ile görüşme heyetine onay veren dönemin başbakanıydı diye hatırlıyorum ben..
yanlış mı hatırlıyorum ?
https://www.youtube.com/watch?v=spjtc-qsivw
bu görüntülerde ki dönemin başbakanı değil mi ? bugün akitlerin ağızlarından salyalar akıtarak terörist dedikleri kişiler değil mi başbakanın yanındakiler ? emine erdoğan ağlamamış mıydı o zaman duygulanıp. https://www.youtube.com/watch?v=nhzqk8wk1gq
sanırım hafızam beni yanıltıyor ama; ölen askerlerimize kelle diyen, apo'ya sayın diyen kişi dönemin başbakanı değil miydi ?
sanırım bu da montaj olsa gerek. https://www.youtube.com/watch?v=w4t3rdxwwd4
çözüm sürecini herkesten gizli yürüten bir hükümet var idi bir zamanlar ortada. ve tüm akit'ler barış nağraları atıyordu liderleri öyle istiyor diye.
şimdi sizlere soruyorum ahali:
ne oldu da; barış dediğiniz şeyin adı terör oldu tekrar ?
ne oldu da; birden bire kürt düşmanı kesildiniz tekrardan ?
ne oldu da; sınır kapılarımızdan geçip davulla zurnayla karşıladığınız dağ takımı silahları bırakınca düzgün siyaset yapmaya başlayınca düşmanınız oldu ?
yoksa o da sizi dönemin başbanının kardeşimdir deyip, ailesiyle birlikte tatile gittiği esad gibi sırtınızdan mı vurdu ?
yoksa onun da 13 sene birlikte hareket ettiğiniz feto gibi birden bire kötü yüzünü mü gördünüz ?
allah allah.. sanırım hafızam, bilgim ve gözlerim beni yanıltıyor. bu nedenle hepinizden özür diliyorum. mazlum olduğunuzu, haksızlığa uğradığınızı falan görememişim. affedin beni ne olur.
duyduklarım yalan.
gördüklerim montaj.
bildiklerim yanlış.
ama sizler doğrusunuz.
affedin.
edit; yazılar geldikçe buraya editleyeyim ben de
(bkz: oslo görüşmeleri)
(bkz: habur karşılaması)
zaga
-
sabah 3'te 4'te taksim'den gelirdik, hafif sarhoş, bambi'de dilli kaşarlı yenmiş, soğukta akm'nin yanındaki (veya gümüşsuyu'ndaki) dolmuşa yürünmüş, dolmuştan indikten sonra tüttüre tüttüre eve gelinmiş halde, resmen sabahın köründe yatmadan önce son bir tv açardık, zaga hala devam ediyor olurdu.
o kadar çok dışarılardaydık ki televizyon'da canlı izleyebildiğimiz tek program zaga'nın son bölümü olurdu. konuklar monuklar da pek umrumuzda olmazdı.
ne güzel bir dönem, ne güzel bir histi o.
ek tanım: bir kuşağın çok farklı hatırladığı bir program.
beyaz türkler hayvanlarınıza sahip çıkın
-
pitbull ve ısırdığı çocuk üzerinden bile insanları bölüyor.
böyle bir insan.
anneleri çıldırtan hareketler
-
(bkz: geceleri uyumamak)
yeminle bir anneyi bu kadar çıldırtan ve bir evladı bu kadar korkutan başka bir şey yoktur.
bilgisayar başında kendinden geçmiş, tüm evrenden soyutlanmış, nirvanaya varmak üzereyken, karanlıktan derinlerden bir ses gelir...
-naaapıooosuuunn buuuu saattteeeee yaattt artttııkkk
+mnıskim noluyo lan?
hee annemmiş...
not: aynı zamanda dünyanın en hızlı laptop kapağını kapatma anıdır bu an.
artık ne izleniliyosa, o saatte???
internet ile ilgili pratik bilgiler
-
youtube videolarından "gif" yapmak istiyorsunuz. ama nasıl yapılacağından emin değilsiniz.
tek yapmanız gereken "gifs.com" adresine gidip gif yapmak istediğiniz youtube adresini kopyalayıp, başlangıç ve bitişini belirlemek.
afiyet olsun.
unutulmayan dede sözleri
-
mantık aranamayan ve asla unutulmayandır.
-daşşağımın daşşağından düştün sen sus.
finlandiya cumhurbaşkanının tarifeli uçağa binmesi
-
finlandiya'da ortalama gelirli bir kişi rahatlıkla business class uçabilecekken, cumhurbaşkanının economy class uçtuğunu gösteren olay.
bizde ise nüfusun %95'i uçağa 1 sene önceden promosyonlu bilet alarak zor biniyor ama cumhurbaşkanının 300 milyon dolarlık, 60 metre uzunluğunda, 250 kişilik uçağı var.
edit: adamın bileti business'mış ama arada ekonomiye geçip, gazetecilerle oturmuş. bu çok ekonomide uçmaktan çok farklı bir olay değil de yine de yazalım. önemli olan şey, cumhurbaşkanının devletin özel uçakları yerine tarifeli uçak kullanması. zira business biletler de özel jet kaldırmaktan daha pahalı değil.
çalışma hayatının tek cümlelik özeti
bir uçakta yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ilk yurtdışı aynı zamanda amerika uçuşumun aktarması için schipolden bindiğim uçakta yerime yerleşirken tanımadığım birinin (ingilizce) ben ön tarafta oturuyorum, siz arkadaşımın yanındasınız, yer değiştirmek ister misiniz ?" demesi. benim kabul edip eşyalarımı toplayıp yeni yerime tam gitmişken başka bir kişinin "ben üst katta first class tayım (747 di herhalde uçak), arkadaşımla beraber uçmak istiyorum, servisi iyidir, yer değişmek ister misiniz" demesi. sonrasında ilk atlantik uçuşumu kim bilir kaç bin dolarlık biletle uçulan bir koltukta havyar ve ıstakoz eşliğinde gerçeleştirmem. yaşasın arkadaşı bol insanlar !