ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ahmet atakan
-
ben 32 yaşıma kadar nasıl geldim kardeşim?
yaşamayı seviyorum, özgürlüğü seviyorum, bu halkı seviyorum derken yalan mı söyledim acaba kendime? çok mu korktum kardeşim elimde aslında olmayanları kaybemekten? şekil mi yaptım etrafımdakilere? kaçtım mı? uzaktan bağırmayı adamlık mı sandım? gaz iki kere gözüme kaçıp da gözlerim yaşarınca kendimi kahraman mı sandım? çocuk oyuncağı mı sandım tüm bu olanları?
sen 22 yaşında başından vurulup öldürülürken ben 32 yaşıma nasıl geldim kardeşim? ben bu utancı içimde yaşatacak kadar büyük ne günah işledim? ben senin, ethem'in, ismail'in, medeni'nin haklarını nasıl öderim kardeşim? sen tertemiz yüzünle uzanıp yatarken ben nasıl ayakta dururum?
hakkını helal et ahmet.
çok özür dilerim kardeşim. çok özür dilerim.
approach to sign
-
bir zamanlar mutlu olmak için bu butonu görmek yeterliydi. sonra büyüdük, kirlendi dünya.
nijerya'da yakılıp taşlanarak öldürülen kadın
-
bir tanrı düşünün ki koskoca evreni ve zamanı yaratıyor, içine neredeyse sınırsız sayıda yıldız ve gezegen dolduruyor. türlü fizik kanunları, kimyasal tepkimeler koyuyor. yetmiyor, evrenin kimi bölgelerinde biyolojik faaliyetler yaratıyor ve bunların içinden biri kendini sorgulayabilir hale geliyor. bu tanrı öylesine kudretli ki yukarıda bahsedilen, yarattığı şeylerden sınırsız sayıda tekrar üretebiliyor. yok edebiliyor. üstelik hepsinden münezzeh, yani bu yaratımları kendisinden hiçbir şey eksiltmiyor.
öyle bir güç.
ve bu tanrı kendini savunmuyor ancak koskoca evrende, sınırsıza yakın yıldız içerisinde, küçücük bir kayalık gezegende, şans eseri yaşayan bir canlı o tanrının savunulmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
be arkadaş, bu ne biçim bir saçmalık?
türk malı olup kaliteli olan ürün
-
yazılmamış, ismi bile kalite kokar
(bkz: paşabahçe)
iş kazası diye bir şey yoktur
-
çalışma bakanlığı tarafından hazırlanıp işçi cinayetlerine ilişkin patronu ve devleti aklamaya yönelik yayınlanan kamu spotu
eskiden gizli gizli yaparladı böyle algı yaratma işlemlerini fakat artık demek istedikleri şeyi kendi kesimleri anlamaması endişesinden spotunun sonunda "iş kazası diye bir şey yoktur" yazma ihtiyacı da hissetmişler.
gözlerimiz "fıtratında var" cümlesini aradı...
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer bursaray. hanim abla yanındaki erkeğe dönüp sessizce fisaldar;
"bindiğim metro bile erken bosaliyor."
son 3 dakikadır kahkaha ile gülüyorum.
sevilay yükselir'in izlediği matrix filmi
-
içerisinde bir uzaylılar bir de insan kılığına girmiş uzaylıların bulunduğu matrix filmi. allah allah, var mı böyle bir matrix filmi, bilen aydınlatsın. imdb sayfasında filan da rastlamadım. :)
yok eğer bildiğimiz matrix filmi ise bahsettiği, bir çok şey açığa kavuşuyor aslında. matrix filmini böyle okuyan bir insan mevcut ülkenin halini nasıl okumaz ki.
http://www.sabah.com.tr/…lel-devlet-ve-matrix-filmi
edit: linke tıklamaya üşenenler için. matrix filmini bugünki yazısında kullanmak istemiş sevilay hanım. cümle şu; "izleyenler bilir. hani o filmde bir uzaylılar var bir de insan kılığına girmiş uzaylılar..." neresini düzelteceksin şimdi bunun.
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
gelen mesaj;
"ısrar etme artık. olmayacağını defalarca söyledim sana. çıktığım biri var ve gelecek ay nişanlanıyorum, kendine gel. son kez söylüyorum ve uyarmayacağım. devam edersen polisi arayacağım. yoluma çıkma, uyarıyorum!"
platoniğin gördüğü;
" *s*** ***e *****. **********n* ********* ******i* ****. ç******* **** *** ** ******* ** **********o***. k****** ***. s** *e* ********** v* *************. ***** ******* ***i** **********. yo**** *****. ***r****um*"
- seviyor işte canımın içi.
teşkilat dizisinde z kuşağına verilen cevap
-
olmadığımız masa yok, ama her masada da kaybediyoruz maşallah. selam ve dua ile.
edit: al bak her masada varız, ama böyle.
facebook'ta tanışmak için atılan ilk mesaj
-
biricik, tatlıcık fulya,
sana istanbul'dan sımmmsıcak selamlar yolluyorum:)))
bir simitin paylaşıldığı, herkesin herkesle dertleştiği, 40 yıllık dostlukların kurulduğu o eski nostaljik günlerin peşindeysen...
bir annenin oğluna babanın kızına gösterdiği şefkati, sevgilinin sımsıcak nefesinde hissetmeyi merak ediyorsan...
siyam ikizlerinin ameliyatla ayrıldıktan sonra "acaba telepati yoluyla anlaşıyorlar mıdır?" diye merak eden tatlı mı tatlı bir jeoloji mühensidiyle münasebetim olur mu acaba diye heyecan duyuyorsan...
dev ekranda maç keyfini kaçırmak istemiyorsan (samsung marka, media markt'tan 1,999 tl'ye aldım)...
sana bir mesaj kadar yakınım fulya.
inan, facebooktan tanışma, yazışma gibi aktiviteler, huyum değildir, ama o güzellğe vuruldum fulya...
benzin al diyorsun, ama benim depom fullya :)))))))
(espriler havada uçuşacak, alışacaksın buna fulya:)))
haberini beklerim...
mustafa...
aşk-ı memnu
domuz eti
-
hahahaha ulan bunu yiyerek siyasal islamdan intikam aldigini dusunen ergen var.
yagli bir ettir.