hesabın var mı? giriş yap

  • liposuction, deri yüzeyinin altından cerrahi müdahale ile yağ dokusunun vakumla alınmasıdır. vücudun herhangi bir bölgesindeki yağ miktarını azaltmakta kullanılır. zayıflamaya yönelik bir müdahale değildir. bölgesel olarak dolgunluk azaltmada kullanılan bir yöntemdir. vücudun çok fazla bölgesinden ve çok fazla miktarda yağ alınırsa şiddetli travma, deri yaralanması, deride torbalanma gibi sonuçlar oluşabilir.bu işlem genellikle 1-2 saat sürer, bölgenin büyüklüğüne ve emilecek olan yağın miktarına göre değişir. buna göre de anestezi yöntemi belirlenir. işlem yapılacak alan ve emilecek yağ miktarı çok fazla değil ise lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) yapılır. eğer alan büyük ve yağ miktarı fazla ise genel anestezi yapılır.işleme, deride ufak bir kesi yapılarak başlanır. bu kesiden deri altına bir ucu vakum makinasına bağlı olan 'kanül' adı verilen küçük tüpler sokulur. yağ tabakası içinde ilerlenir ve yağ vakumlanmaya başlanır. liposuction sırasında yağ ile birlikte vücut sıvısı da kaybedilecektir. bu sıvının kişiyi şoka sokmayacak miktarda olması gerekmektedir. ameliyat sonrasında müdahale uygulanan bölgeye elastik çorap giydirilip kanama ve ödem oluşması önlenir. yağ vakumlanan bölgeler şiş ve kanamalı gözükecektir ve geçici bir süre o bölgede duyu kaybı olacaktır. iyileşme yavaş ilerlemektedir. 2-4 hafta ağır işlerden kaçınılmalıdır. 1-2 ay içinde şişlikler ve renk bozuklukları normale dönmeye başlar. bu süre 6 ayı da bulabilir.

  • seneler önce bir furya vardı hani, "ünlülerin maç izleyişleri" diye, sanırsam zamane televolesi (ki o zamanlar spor ağırlıklıydı) önemli maçlarda ünlüleri evlerinde, cafelerde vs. maçı seyrederken çekip yayınlardı. böyle boş, böyle anlamsız bir konseptti.

    yine bu tür programlardan biri, kameraya alınan kişi ise bu sefer "müslüm gürses"... 3 büyüklerden biri avrupa takımının tekine karşı oynuyor, bir kahvehane dolusu insanla beraber maçı tüm dinginliğiyle müslüm gürses de izliyor.

    bizim takım bir noktada atağa kalkıyor, tüm kahvehane ahalisinde heyecan dorukta -müslüm baba sakinliğini koruyor-. atak devam ediyor, millet ayaklanıyor...ve en sonunda gol oluyor.
    ...herkes çığlık çığlığa, ayakta, birbirine sarılıyor, tezahuratlardı, haralasıydı, güreleseydi... lakin müslüm gürses hala oturuyor.?

    neden sonra, golden yaklaşık 1 dakika geçmişken, millet sakinleşip yerine oturmaya başlıyor, ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle müslüm gürses o efsanevi repliğini sarfediyor:

    "evet, gol..."

  • biz zamanlar polisken 4-5 kere kadın erkek kavgasına denk geldim. usulca yanaşıp tarafları ayırıp, adamın duyamayacağı bir mesafeye ilerleyip "hanımefendi şikayetçi misiniz?" diye sorduk. sadece 1 tanesi sikayetçi oldu. adamın taşkınlığı devam edince kelepçeledik merkeze aldık.

    diğerleri "hayır sorun yok o benim kocam/sevgilim." dedikleri için mecburen arkamızı dönüp yürüdük. çünkü direk müdahale eden arkadaşlarımızın mağdur olduğuna sahit olduk.

    adam darp edildiği için (aslında zor kullanıldı) sikayetçi oldu, kadın ben yardım istemedim ki dedi. ve arkadaşlarımız sokaktan geçen masum bir insanı döven sivil vatandaş gibi yargılandı.

    tanıdık geldi di mi "ben yardım istemedim." cümlesi.

    soran arkadaşlar için edit: yaralanma ya da "kan" yoksa yukarıda dediğim gibi yapacak bişey de olmuyor. fakat yaralama mevcutsa zaten "suç" oluşmuş olduğu için gereği mutlaka yapılıyor.