hesabın var mı? giriş yap

  • başlama düdüğü
    sıkıcı ve ortada geçen 0-0'a giden bir maç
    penaltı
    selçuk şahin
    bitiş düdüğü ve kapanış

    not: at fav'a, maç günü oku, fenerbahçenin deplasman maçlarında zaman kaybetme.

  • spor medyasında beğenilen birisinin gençlere bu şekilde örnek olmaması lazım gerçekten. yazın rakı içiyorsun masada kavun yok gerçekten olmaz.

  • izledik stres olduk tamam. gittim içeri tabi dizinin etkisindeyim düşünüyorum neler oldu diye. lan dedim o anda "evreka"

    burada gerçekten son zamanlarda gördüğüm (hatta hayatımda gördüğüm) en iyi ürün yerleştirmeyi kullanmış vodafone'a bir tebrik iletiyorum.
    bence ödül almalı (ciddiyim)
    neden mi?

    hatırlayalım: (hafif spoiler)

    kuzey'in telefonu çalışmaz ve taksiciden telefonunu ister. taksicinin telefonunda cemre'yi arar. cemre numaraya uzun uzun bakar ve açıp açmamakta tereddüt eder. ekranda 3-4 saniye boyunca kocaman bir 0549 lu numara gözükür (vodafone).
    cemre'nin açmamasını anlarız çünkü o anda kuzey'in onu çağırması onu büyülü bir dünyaya çağırmıştır. hiç bir şeyin bu anı bozmasına izin vermez.
    sonunda açar telefonu.

    ama asıl olay burda kopar: taksici arkasına döner ve der ki: "tünele giriyoruz" (yani telefon çekmeyebilir anlamında)
    sen, ben, evdeki herkes, nilgün teyze, fatma yenge hepimiz "ayayaaaa aaaaay ayy gelme diyemicek beykoz korusuna.. ay ay ay kız ölecek" diye tırsarız. ve gerçekten de doğal bir şekilde tırsarız.
    ama gel gör ki vodafone her yerde, tünelde bile çeker.

    tünelin içinde bile çok net duyar kuzey'i cemre.
    zeynep'i arar, haber verir.

    vodafone'a alkışlar gelir kanımca.
    bu kadar güzel reklam yerleştirme yapınca da alttaki hashtag'li saçma twitter mesajlarını da artık çekebilirsin vodafone.

    elini sıktık. tebrik ettik.

  • hakkında kitaplar yazılan, belgeseller, filmler çekilen bir seri katil. son derece sıradan bir seri katil olmasına rağmen yıllardır yakalanamaması ve aradan geçen zaman nedeniyle çok büyük ihtimalle asla yakalamayacak olması nedeniyle bu kadar ilgi çekip, en bilinen seri katillerden biri haline geldi. ikinci bir karındeşen jack vakası kısaca. ancak karındeşen jack'in kimliği belli olsa bile hem kurbanlarını benzer profilde seçmesi hemde öldürme şekli açısından şimdiki kadar ilgi çekebilme olasılığı varken zodiac da bu ihtimal sıfıra yakındır. eğer kimliği o yıllarda belli olsaydı sadece adı seri katiller arasında geçerdi ne kitabı yazılır nede filmi çekilirdi.

    resmi olarak doğrulanmış 5 kurbanı var. 2 kişi elinden sağ olarak kurtulmayı başarmış. gazetelere gönderdiği şifreli mektuplar sayesinde adını duyurdu. bu mektuplarda imza olarak kullandığı işaret ise şuydu :

    http://upload.wikimedia.org/…s/d/d1/zodiac-logo.png

    2007 yapımı zodiac filminde de anlatıldığı üzere san francico polis departmanı'ndan david toschi, gazeteci paul avery ve daha sonra kitabını yazıp bu filme ilham kaynağı da olan robert graysmith gibi isimler zodiac'ın kim olduğunu bulabilmek için hayatlarını adasalarda zodiac'ın kim olduğu hala muamma.

    en önemli şüpheli arthur leigh allen. diğer önemli şüpheliyse rick marshall.

    2002 yılında mektuptaki pullarda yer alan tükürükteki dna örneğiyle allen'ın dna örneği karşılaştırıldı ama kesin bir sonuca ulaşılamadı.

    2007 yılında dennis kaufman isimli biri jack tarrance isimli üvey babasıyla yaptığı röportajda üvey babasının zodiac olduğunu açıkladığını ve herşeyi itiraf ettiği söylüyor ve bu röportajı yayınlıyor ama 2010 yılında fbi zodiac'ın jack terrence olmadığını açıklıyor.

    2009 yılında 80 yaşındaki robert tarbox isimli avukat 1972 yılında zodiac'ın kendisinden hukuki destek istemek için yanına geldiğini, ismini açıklamayacağını ancak en önemli şüpheli olan arthur leigh allen olmadığını açıklıyor.

    arada ilgi çekmek için babasının zodiac olduğunu söyleyenler çıkmış, farklı farklı isimler çıkmış ama bunlar doğrulanabilmesi zor. ama baştada dediğim gibi zodiac'ın bu kadar meşhur olmasında bu doğrulanamayan söylentilerin rolü büyük.

  • "eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı".
    bukowski

  • aganin biri dunyayi gezip goreyim demis. her yolculugundan sonra koyluyu, kahvede etrafina toplayip, gezip gorduklerini anlatirmis ki marabasinin da vizyonu genislesin. yine bir yolculuk sonrasi kahvede koylusunu etrafina toplamis.koylu baslamis sormaya :

    - agam bu sefer nere gettin?
    - afrike'ye getmisem
    - agam efrike de ne yaptin?
    - safari ya çikmisem.
    - hele bu sefari ne ola ki?
    - hele arabaya biniysen. araziye ovaya cihiysen,nerde bi heyvan goriysen, pesinden arabayi suriysen.heyvana yetisip tufek ile vuriysen.

    - agam sen hec heyvan vurdiin?
    - heee vurdim
    - ne vurdin?
    - zebra vurdim
    - agam hele bu zebra ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin siyah beyaz cizgili olani
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - zurefa vurdim.
    - hele bu zurefa ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin bacaklari iki metre, boynu 3 metre olani
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - gergedan vurdim.
    - hele bu gergedan ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin derisi biraz kalin olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - piton vurdim?
    - agam bu piton ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee.
    - esegin aleti biliysen?
    - heee..
    - aha, onun 4 metre olani. ama esek yoktir.