hesabın var mı? giriş yap

  • bu gece ortaya çıkan gerçektir.
    bilal bir türlü laftan anlamayınca koskoca başbakan sinirleniyo tabi haklı olarak. sonra kürsüden bize bağırıp çağırıyo hırsından o da haklı.

  • cok ciddi bir toplantıda "zorlayacağım şartları" diyecekken "şorlayacağım zartları" diyerek toplantının ciddi olma ozelligini sabote etmek.

  • siyasal islamcıların ve onun şakşakçılarının türk milletine hediyesi.

    "abi istikrar önemli yea, biz koalisyon dönemini de hatırlıyoruz yea, 90'lar çok fenaydı yea, adamlar çalışıyor yea..."

    mutlu musunuz lan içine çekildiğimiz bok çukurundan?

  • fiziksel ortam olarak yalnızca iş hayatı kalmasıyla beraber oluşan imkansızlaşma durumu.

    yukarıda bir yazar kişisi görücü usulü tavsiyesinde bulunmuş. problem de görmek eyleminin gerçekleşememesi zaten. usulü de gerçekleşmemiş oluyor böylece.

    sokağa çıkma yasakları sadece çalışma saatleri içerisinde mevcut değil. akşam saat yedi oldu mu evde olacaksın. tatil günü dışarı çıkamayacaksın. hoş çıksan da bir şeyler içip muhabbet edeceğin bir ortam yok. bu pandemi şartlarında olmasın tabi ama sonuç olarak bu bir problem ve şu anlık çözümü varmış gibi de durmuyor.

    sosyal medya üzerinden yazışma ve açılma olayları da ifşalanma noktasında sıkıştırıyor birçok kişiyi. çekiniyor doğal olarak insanlar. topluma açık olmasa bile yakın arkadaş çevresine ifşalanmak bile hoş bir şey değil benim açımdan. bunu aşmamız gerekiyor. şahsen sosyal medya üzerinden bir girişime maruz kalsam kendi açımdan değerlendirip, yalnızca ciddi fikir ve bilgi alma dışında kimseyle paylaşmamayı tercih ederim. neticede karşı tarafın da özel hayatı bu ve ona saygı duymam gerekir diye düşünüyorum.

  • 200 kusur arkadasi olan bendenizin arkadas profilleri su sekilde;

    - her daim siyasi paylasim yapan akp yandasi tipler
    - her daim siyasi paylasim yapan anti-akp yandasi tipler
    - her daim turk milliyetciligi ve siyaset yapan tipler
    - bir cemaate mensup ve bu cemaatin propagandasini ve ozlu sozlerini paylasan tipler
    - her daim otta yese bokta yese bunun paylasimdan zevk alan tipler
    - her daim candy crush vb. oyun istegi gonderen tipler
    - gereksiz paylasimlar ve ota boka yorum yapan arabesk akrabalar

    bu tiplerin hepsini unfollow ettim ve elimde kalan adam akilli sadece 5 kisi. biri bizim hanim zaten. kaldi mi 4. cikmak lazim lan bu facebook platformundan. kesinlikle.

  • anasınısatıym. var böyle bişey. başıma gelen durum. olay. olaylı durum.

    bugün eve gelir gelmez hiçbir şeye dokunmayıp salonumuzdaki saatin karşısına geçtim. çok sürmedi. yaklaşık 6:22 gibi saat aniden 10:00 oldu. yanlış anlaşılmasın pm olan 10. şimdilik elimde olayın sadece ses kaydı bulunmakta. çok acayip.

  • dileyene fon müzik

    genç ve başarılı bir yönetmen yeni filmi için kadın oyuncu aradığına dair gazeteye ilan verir. gün boyu ardı sıra genç, güzel ve alımlı kadınlar mülakat için yönetmenin karşısında tüm cazibelerini gösterirler. kuyruğun sonuna yaklaşırken kömür gözlü, pespaye bir kadın her şeyden habersiz yönetmenin deneme kamerasının önüne oturur.

    kısa sohbetten sonra sonra yönetmen "bana çantanızı açıp içindekileri birer birer anlatır mısınız?" der. genç kadın, arkasındaki çantaya uzanır yavaşça , fermuarını açar ve eline ilk olarak kırmızı bir elma gelir, çıkarır anlatır "bu elmayı sabah tezgah başında meyvelerini parlatırken gördüğüm manav hediye etti. çok iştahlı bakmış olmalıyım."

    sonra bir kitap çıkarır çantadan. kitaba şöyle bir bakar romanın baş karakterinin dalaverelerini uzun uzun anlatır. ardından makyaj çantası, iş ilanını gördüğü gazete ve günlüğünden uzun uzadıya bahseder.

    çantanın gizli bölmesine atar elini. oradan iki fotoğraf çıkartır. biri uyuyan genç bir adam fotoğrafıdır. "sevgilim" diye açıklar. "fotoğraf çektirmeyi hiç sevmez, ancak uyurken çekebiliyorum fotoğrafını." ikinci fotoğrafın ise annesinin evlenmeden önceki hali olduğunu ve yıllar geçtikçe ne kadar değiştiğini uzun uzadıya anlatır.

    bu oyun on beş dakika sürer. yönetmen aradığını bulamamış halde kıza gidebileceğini, aranıp haber verileceğini söyler ve mülakata on dakika mola verir. halen aradığı kadını bulamamıştır. tam o esnada karşısındaki sandalyede asılı çantaya gözü ilişir. biraz önce çıkan kadına aittir. telaşla asistanını uyarır "giden kız çantasını unutmuş hemen koşup yetiştirsene."

    asistan kız sandalyeye bakar ve "yooo.. o çanta bana ait." der. o an adam koltuğundan fırlayarak kadının peşine düşer ancak aradığı kadın çoktan kayıplara karışmıştır.

    iş bu hikayede de anlatıldığı üzere; doğru insanlara gerçekten tek tük rastlıyoruz, değerinin farkına vardığımızdaysa maalesef geç kalabiliyoruz, hüsrana uğrayabiliyoruz. önemli olansa zamanında, onu kaybetmemeye çabalamak ve ona odaklanabilmek.

    edit: imla. minik eklemeler.