ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
finlandiya cumhurbaşkanının tarifeli uçağa binmesi
-
finlandiya'da ortalama gelirli bir kişi rahatlıkla business class uçabilecekken, cumhurbaşkanının economy class uçtuğunu gösteren olay.
bizde ise nüfusun %95'i uçağa 1 sene önceden promosyonlu bilet alarak zor biniyor ama cumhurbaşkanının 300 milyon dolarlık, 60 metre uzunluğunda, 250 kişilik uçağı var.
edit: adamın bileti business'mış ama arada ekonomiye geçip, gazetecilerle oturmuş. bu çok ekonomide uçmaktan çok farklı bir olay değil de yine de yazalım. önemli olan şey, cumhurbaşkanının devletin özel uçakları yerine tarifeli uçak kullanması. zira business biletler de özel jet kaldırmaktan daha pahalı değil.
serkan is my girl
-
bu çocukların topu patlamış belli. bizim de topumuz patlayınca ne yaptığımızı bilmediğimiz, otların kökünü emdiğimiz dönemler olmuştu.
krediye kefil olmayan 10 yıllık iş arkadaşı
-
insanlar doğduğundan beri tanıdığı insana kefil olmaz, iş arkadaşı neymiş.
biraz mantıklı argümanlarla gelin.
sait faik abasıyanık
-
"dünya çarelidir. insanlar dünyaya bir çare bulacaklar."
biz ara eleman ülkesiyiz mucit çıkaramayız
-
çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar'ın muhteşem beyanatı. islam ülkelerinin bilimdeki geriliği hakkında tartışmalara tokat gibi cevap.te allaam.
haber linki
ilhan irem
-
ülkemizde günümüz müziğini nasıl buluyorsunuz?
"her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz, maalesef giderek bir batağa saplandı. oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti. gerilemeyi ilerleme diye topluma zerk eden zihniyet, türlü karalamalarla gerçekleri ekseninden kaydırarak, kendi ufukları kadar bir gelecek çizmeye başladılar. güzellikler karartıldığı için, insanlar yetinmeyi öğrendi. o yüzden bazı istisnalar dışında, artık bütün kavramlar sahtedir. bu kıyamet ortamında mucizevi bir şekilde yetişen aydınlık fikirli insanlar ve onların çağdaş eserleri, çölde açan çiçekler gibi."
(2017 yılı son röportajından)
hami mandıralı
-
almanya'dayken roportaj yapiyolar..
- nasilsin hami, mutlu musun?
- saaanki baska bır dünyadan geeelmis cibiyim.. macta yeniliyoruz, ben uzuluyorum kola iciyorum, onlar eglenip bira iciyorlar. ben boyle bir sey cörmedim..
- almanca nasil?
- bana dediler, almanca ogreneceksin. ben bu yastan sonra almanca ogrenip ne yapacagim?
bi de unutulmaz
- hami penalti kacirdin, ne diyosun?
- canim sagolsun.
diyalogu vardir..
giuliano terraneo
-
bence biz bu adamın bilgisayarındaki fm oyununu yaşıyoruz.
deniz gezmiş
-
ertuğrul kürkçü anlatıyor:
ben, deniz'in 70'in sonbaharında odtü'ye geldiğinde bana söylediği sözleri hatırlıyorum, onlar oldukça kritik sözlerdi. bazı kararlarımı hep o sözleri aklımda tutarak verdiğimi hatırlıyorum. rastgele bir tartışma içerisinde ama çok ciddi bir tartışma içerisinde deniz, şöyle bir öngörüde bulundu:"bütün türkiye'ye sıkıyönetim gelecek, herkesi cezaevine dolduracaklar. orada herkesin bir koğuşu olacak, her eğilimin bir koğuşu olacak." o zamanki adlara bağlı olarak, "kırmızı aydınlık koğuşu, beyaz aydınlık koğuşu, sendikacılar koğuşu...ziyaretçiler tavuk getirecek, onlar, bu tavukları nasıl paylaşacaklarını tartışacaklar." şimdi hatırlamıyorum kimdi, birisi: "peki ya biz ne yapacağız" diye sordu. deniz, "biz öleceğiz oğlum" dedi, "çünkü biz dövüşeceğiz. ve esas oportünizm nasıl bir şeydir, mücadele nasıl bir şeydir, devrimcilik nasıl bir şeydir onu o zaman herkes görecek."
9 eylül 2014 thy rezaleti
-
serin hikaye degil birader. 32 yasindaki adami kucaginda 5 aylik bebegi, yaninda 5 valizi ve bebek arabasiyla sinirden aglatan bir hikaye. su an bile haksizliga ugramanin verdigi sinirle agliyorum.
sen musterini yanlis yonlendir, havaalaninda gerekli destegi verme, 5 aylik bebegiyle ortada birak. ucak kacsin. sonra da hatani telafi etmek icin yeni bilet duzenleyip ozur dileyecegine, dosyayi kapat, yeni bilet veremeyiz de. yapacaginiz ise sicayim, insanliginiza da sicayim.