ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
don't breathe
-
fede alvarez yarattığı sessiz ev içi gerilimi ile gerçekten seyirciye "nefesini tut" diye sesleniyor. 10.dk'dan sonra başlayan gerilim son dakikaya kadar aralıksız devam ediyor. bitti bitecek derken bitmiyor, bitmiyor, son yılların en iyi ev istilası.
kanzuk onları harcarken alkış tutan zebralar
-
ekşi sözlük yazarlarının değil ekşi şeyler tırıvırı limited şirketinin vekili olan ve bunu altını çize çize yüzlerce kez söyleyen kanzuk nickli avukat, fatih altaylı'ya karşı yazarların değil şirketinin itibarını korumak için açtığı tazminat davasını kazandığını duyurduğunda etrafını sarıp mal mal alkış tutan zebralar.
bu zebralar o kadar maldır ki; kanzuk onlara karşı sözlükte yazdıkları herhangi bir yazıdan dolayı, fatih altaylı, ahmetoğlu hasan veya mehmetoğlu hüseyin dava açtığında hiçbir şekilde ilgilenmeyeceğini söylediği halde hiçbir karar haklarının olmadığı bir şirketin davayı kazanmasından mutlu olurlar.
bu zebralar o kadar maldır ki; yarın çok güçlü birileri avukat ordusuyla onları kişisel olarak dava ettiğinde ki, fatih altaylı yahut başka bir ekşi sözlük şikayetçisi son olanlardan ekşi şirketi yöneticilerinin onlara verdiği bu açık mesajı almadıysa tüm lafları haketmiş demektir, kapısına binbir türlü hukuki cihazla donanmış avukatlar dayandığında piç gibi ortada kalacağını anlamadan alkışlar durur başkasının davasını.
bu zebralar o kadar maldır ki; kazanıldığı ilan olunan tazminat tutarının, çeşitli davalarla uğraşan sözlük yazarlarının masraflarını karşılamakta kullanılmak yerine bir hayır kurumuna bağışlanmasının, ekşi şeyler limited şirketinin kurumsal imajının parlatılması, medyada yerleşik fatih altaylı düşmanları sayesinde ekşi sözlük ve sahiplerinin reklamının yapılmasını amaçladığını bile anlamazlar.
serdar-ı ekrem aslan kanzuk paşa sen az bile yapıyorsun bu mal zebralara.
milli beka hareketi başkanının özgeçmişi
-
normal bir şirkete bu tarz bir özgeçmişle gittiğimi düşünüyorum da... (düşünemedi)
döverek kapı dışarı ederler herhalde. hemen gidip 5/b sınıf başkanlığımı, 6/a kızılay kolu başkan yardımcılığımı özgeçmişime ekleyeyim.
türkiye'de çamaşır kurutma makinesinin tutmaması
-
1. türkiye'de kışın belli dönemleri hariç çamaşırların kuruyabilecek hava akımı ve kuruluğun olması.
2. kurutma makinesi koyacak yer olmaması.
3. kurutma makinesine verilecek paranın olmaması.
4. kurutma makinesine ihtiyaç duyulacak aciliyetteki durumlarda ütü ve türevlerinin kullanılıyor olması.
beyaz yakalı şiiri
-
şöyle bir edebi eser. bütün nesillere yayılsın asla kaybolmasın isterim.
esnaf lokantasına giden harbi adamsın
köfteyi pul bibere en çok banansın
plazada real genius, sokakta yamansın
zekanla bizi yak #beyazyakalı
bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
bozcaada on yıl önce pek yiğitti
tatil trendlerini yaz #beyazyakalı
eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
yıl sonu cebin bonusla dolsun
internal meetinglerde sen bir idolsün
bunu dayına anlat #beyazyakalı
sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
staj için gelen yeni yetmelerin
beynini business planla ye #beyazyakali
kahve bağımlılığıyla övüneceksin
kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
toplantı schedule et #beyazyakali
bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
erkek acetobalsamico'cu kızlarsa
pucca cabarnet savignon'a yeter mi cukka
hesabını bilmedin #beyazyakalı
limonata 13 lira, adres house kafe
şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
kız olursa ada, erkekse efe
fena klişesin #beyazyakalı
aaa o mekanın fajitası çok güzel
baban o paraya depo fuller (dizel)
herkes sana vurgun, herkes seni süzer
hortumla dövülesi #beyazyakalı
arkadaş arasında mekan översin
sonra mekana gider garson döversin
dev salatayı nar ekşili seversin
ciddi bir problemsin #beyazyakalı
hendıl edersin ingilizcen çoktur
skecyul işinde üstüne yoktur
maaşın yarısını fitness'e kaptır
ömrünü forvırdla #beyazyakal ı
gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
stajyere gider yap, vendor'a atar
bizde maaşlar 29'unda yatar
kölenin dibisin #beyazyakalı
kadınsan dev çanta, erkekte pabu ç parlak
günün yarısı goygoy, yarısı laklak
bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
nereye kadar #beyazyakalı
one shot espresso, latte, moccha
kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
dengen izanın yok #beyazyakalı
business, smart casual, free friday
giysiye harcadığını duysa dövecek peder
raporu görünce yönetim ne der
küçük dünyada kaldın #beyazyakalı
makarnaya vermişsin 23,5 lira
maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
ömrün geçti triple #beyazyakal ı
karaköy'de yeni bir mekan açılmış
menüsünde ahtapot taşşağı varmış
makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
hayatın antin kuntin #beyazyakalı
sen de bi gün yapacaksın kendi işini,
senelerdir kuruyorsun bunun hayalini,
sermayen olsa affetmezsin tabi
yoksulluğunu seveyim #beyazyakalı
mailler birikmiş deyu ağlarım
haftasonu trekking scuba bağlarım
junior eleman görsem döver çağlarım
naçar yakam beyazdır dostlar
tatilden sonra ada överim
pazartes'leri benden bekleme verim
müdüre head, toplantıya meeting derim
naçar yakam beyazdır dostlar
uber
-
bir tarafta trafik kurallarına uymayan, yolcuları zerre önemsemeyen, keyfine göre yolcu almayıp müşteri seçen, muayenesi olmayan enkaz gibi araçlarla trafikte terör estiren, neredeyse bütün işlemleri kayıt dışı olduğundan en alt seviyede vergi ödeyen taksi sürücüleri ve plaka sahipleri varken; diğer tarafta temiz kaliteli düzgün ulaşım hizmeti sağlayan ve bunu kayıtlı ve şeffaf bir şekilde yaptığından vergisini düzenli ödemek zorunda olan uber var. ve trafik polis teşkilatımız en sıkı şekilde kimi denetleyip ceza kesme peşinde? uber'in ve uber yolcularının. neden? çünkü toplumu değil, taksi plaka sahiplerini ve o taksileri süren çomarları korumak ve kollamak bunu gerektirir. çünkü sizin güvenliğiniz, trafik kurallarına uyulması, özetle toplumun faydası için çalışmak trafik polislerimizin zerre umrunda değil.
esenler otogarı'nın son hali
trt'de atatürk'e hakaret edilmesi
-
endişe verici gelişmedir. endişe veren şey atatürk'e hareket edenlerin olması değil, bizzat atatürk'ün kurduğu bir devletin resmi yayın organında bu hainlere yer verilmesidir. atatürk düşmanları 1923'ten beri bu topraklarda var oldu ve olmaya da devam edecek. 1 kasa dolusu şeftalide 1-2 tanesinin çürük olması gibi bir durum bu, adetullahtandır. lakin kadir mısıroğlu gibi, osman yüksel serdengeçti gibi vatanın kurucusuna hakaretler yağdıran adamlara trt'de yer verilmesi anlam verilemeyen, insanı endişelere gark eden gelişmelerdendir.
debe editi: mustafa kemal; asırlardır islam'a hizmet etmiş, onun koruyuculuğunu yapmış anadolu halkına allah'ın bir lütfudur. islam'a birçok hizmetleri dokunmuş bir milletin tarumar edilmesine yaradan'ın gönlü razı olmamıştır ve m. kemal'i muvaffak eylemiştir. ifade özgürlüğüymüş. annesine babasına tecavüz eden, onları bakım evine göndererek evlerinde kedi-köpek besleyen batı'yı ve onun kavramlarını bir kenara bırak. meseleye böyle bak sevgili kardeşim. bir milletin millet olabilmesi için ortak değerleri olmalı, tarih bilinci olmalı. atatürk bu toprakların ortak değeridir. atatürk sevgisi ise bu milleti bir arada tutan bir yapışkandır. kadir geceniz hayırlı olsun, bu topraklara hizmet etmiş iyi kötü bildiğiniz herkes için ufak bir duayı çok görmeyin.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
açılın, fotoğraflı videolu kanıtlarımla geldim. ama bu sefalet, bu çılgınlık, bu emek ancak şu dramatik fon müziği eşliğinde bir anlam kazanabilir: beethoven senfoni no 5
henüz orta okul ve lisedeyken edebiyata tutkundum. deli gibi kitap okurdum. ama okuduğum kitaplar ve yazarları hakkında bilgi edinebileceğim kaynak kitaplarım yoktu. çünkü cidden de fakirdik. lise başlarken evimde sadece iki-üç yılın birikimiyle cildini 50 kuruştan aldığım 10 ciltlik cumhuriyet ansiklopedisi, 6 ciltlik hayat ansiklopedisi, 4 ciltten oluşan genel kültür ansiklopedileri ve birkaç ufak tefek kitap vardı. oysa ben kaynak kitap olması açısından edebiyat tarihi ve ansiklopedileri istiyordum. çünkü genel ansiklopedilerde yazarlar hakkında tek tek maddelere bakmak oldukça yorucuydu. sonra aklıma bir fikir geldi. lan dedim şunları bir kitapta toplasam ne olur? ansiklopedilerdeki edebiyat ile ilgili tüm maddeleri makasla kesip kalın defterlere uhu ile yapıştırmaya karar verdim. tabi bu uzun bir hazırlık süreci gerektirecekti. çünkü tüm bu ansiklopedileri sayfa sayfa tarayıp edebiyat ile ilgili maddeleri ayıklamak demekti. yani hesaplarıma göre yaklaşık 11 bin sayfayı taramak, tek tek göz ucuyla da olsa okumak gerektiği sonucu çıkıyordu. ama aynı zamanda ansiklopedilerimin paramparça olacağı anlamına da geliyordu. işte bu nedenle son defa kitaplarımın bütün hallerine bakınca garip bir ses duydum kitaplığımdan
çok çetin bir hazırlık sürecinden sonra nihayet tüm maddeleri kesip şeffaf dosyalarda biriktirmiştim. tabi bunca kesme biçme neticesinde tüm bu ansiklopediler de piç olmuştu. önce yazarları ülkelerine göre ayırdım. sonra tek tek tüm ülkelerdeki yazarları harf sıralamasına soktum. bu da bayağı uzun bir vakit aldı. nihayet her şey hazırdı. kes yapıştır usulüyle 5 ciltlik bir dünya edebiyatı tarihi yaptım. sadece bu bile yaklaşık 1500 sayfa tuttu:
http://i.imgur.com/u3fqp0e.jpg
http://i.imgur.com/uqanx4r.jpg?1
http://i.imgur.com/srzbxd5.jpg?1
http://i.imgur.com/kyhvaih.jpg?1
türkleri ayrı bir kitapta toplayarak 3 ciltlik türk edebiyatı tarihi oluşturdum. bu da 1000 sayfa falan tuttu:
http://i.imgur.com/ohgdxzm.jpg
http://i.imgur.com/m0gkgp2.jpg?1
http://i.imgur.com/ftpy4vu.jpg
böylece kaynak olarak kullanabileceğim bir türk ve dünya edebiyatı tarihim vardı artık. ama hızımı alamamıştım bir kere. piç olmuş ansiklopedilerdeki sanatçı, mimar, ressam, kaşif, bilim adamı, devlet adamı, komutan gibi biyografik ne varsa baştan bir tarama yaparak tarihe yön verenler adını koyduğum bir ansiklopedi daha yaptım. ama şimdi yıllar sonra bu son kitaba bir kez daha bakınca anlıyorum ki burada biraz çocuksu masumiyetim devreye girmiş. bu tarihe yön verenler ansiklopedisinde her meslek erbabına 10 kişilik kontenjan ayırmıştım. on sanatçı, on devlet adamı, on bilim adamı gibi...işte o yıllarda ninja kaplumbağalar en sevdiğim çizgi filmlerdendi. bilindiği üzere bu ninjalar adlarını rönesans dönemi italyan sanatçıları olan leonardo da vinci, rafaelo, michaelangelo ve donatello'dan alır. ben de bu dörtlüyü ayırmaya kıyamadım ve ilk ona girmeyi pek hak etmediği halde donatello'yu da listeye almıştım. aslında usta splinterı da koyacaktım ama ne iş yaptığını bilmiyordum. * bu da yaklaşık 400 sayfa tuttu:
http://i.imgur.com/gloqm84.jpg
http://i.imgur.com/g3jxxgy.jpg
http://i.imgur.com/hk63wvb.jpg
http://i.imgur.com/6xc5int.jpg
http://i.imgur.com/npniquh.jpg?1
artık ansiklopedilerimin kabası bitmişti. geriye sadece ince işçilik kalmıştı. önce gazetelerdeki büyük ve kalın puntoları keserek, oluşturmuş olduğum ansiklopedilere kapak yaptım. içindekiler kısmı ve sayfa numarasına kadar hepsini düzenledim. ve nihayet, en az üç yıllık bir sürecin sonunda benim de artık kaynak kitaplarım vardı. üstelik bunlar tarihin ilk kolaj ansiklopedisi, ilk postmodern edebiyat tarihleri bile sayılabilir. * artık raflarımın ansiklopedi bölümünde böyle bir görüntü var:
http://i.imgur.com/2yzdbpb.jpg
tüm lise yıllarımı bu çalışmalarıma adamam neticesinde haliyle ilk sene üniversiteyi kazanamadık. ikinci sene anadolu üniversitesi edebiyata yerleştim. maalesef. sonra yaz dönemlerimde fethiye ve çeşmede çalışarak bu kitapsız günlerimin acısını fazlasıyla çıkardım. burslardan ve yazdan kalan paraların büyük çoğunluğunu kitaba yatırdım. şimdilerde sadece kendi paramla aldığım 1500den fazla kitabım var. şu bir buçuk senelik işsizliğim bitse ve düzgün bir işe girersem bunun 15 000e kadar yolu var. hatta kazara milli piyango falan çıkarsa bunun kitap versiyonunu çekeceğim. *
edit: imla uyarısı için ben eksici degilim nickli yazara teşekkür ediyorum.
edit 2: imgur linklerini açamayanlar ekşi şeyler'den okuyabilirler: https://seyler.eksisozluk.com/…sturan-sozluk-yazari
yaran olaylar
-
bir arkadaşımın yemek siparişi verirken belirttiği'' adana dürüm istiyorum, içinde sadece domates olsun.'' isteğini restorantın çok ciddiye alıp adanayı içine koymadan sadece lavaş içinde domates getirmesi.
fazıl say'ın survivor hakan'a verdiği müthiş ayar
-
nota vermiştir.
duş alacaklara tavsiyeler
-
anahtar deliğinden kimse bakmasın diye kapıyı sökün.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
2-3 yaşlarındaki yeğenim ailece toplandığımız bir ortamda dedesiyle konuşur:
-dedee dedee
-efendim yavrum
-benim babamın kuyruğu var ama
-nasıl kuyruk
-banyodayken delikten baktım kocaman kuyruğu var.
-.....
millet kopar.eniştem.....