hesabın var mı? giriş yap

  • filmlerde pek yansıtılmıyor ama çizgi romanlara bakarsanız superman aslında uçmuyor, zıplıyor. geldiği gezegenin yerçekimine göre dünyanın yerçekimi kuvvetli olmadığı için uzun mesafeleri bu şekilde kat ediyor, hatta gücünün kaynağı da budur. buna benzer bir düşünce dragonball z animesinde de var. g kuvveti falan...

    daha büyük mesafeleri zıplamak için de bir noktaya ulaşmak istercesine kolunu kullanıyor. filmlerde, bu pek yansıtılmayınca da çok saçma duruyor.

  • zamanında nazım hikmet'ten diye paylaştığım yazıdır. ki o dönem ortalıkta dönüyordu. ben de yaralı bir zamanımda paylaşmıştım. nazım hikmet'e ait değilmiş. neyse kim yazdıysa yazı çok güzel, ki o dönem bu yazı bile iyi gelmişti bana. umarım yaralı dostlara az da olsa yara bandı olur.

    bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....

  • -iki kişilik bir oda lütfen
    -evlilik cüzdanınız
    -buyrun
    -ama siz.. farklı insanlarla evlisiniz..
    -onlara da otelinizi tavsiye edeceğiz

  • taraf'ın yazı işleri müdürü.

    defne joy evinde fenalaşınca doktor bulmak için sokağa çıkmış, bulamayınca geri dönmüş.

    işte sağa sola akıl verenler bunlar..

  • - kola kapagi ile alabiliyor muyuz?
    - gecti o kampanya.
    - ama sisede oyle yazmiyor?
    - sisede durdugu gibi durmuyor iste.

  • evet başlığı doğru duydunuz.. olay abd' de geçiyor.. insan hakları konusunda tokat gibi ders vermişler nusret efendiye..

    öncelikle haber linki paylaşalım: buyrun

    olayın özeti ise şu; nusret amerika daki restorantında çalışan garsonları toplu şekilde işten çıkartıyor..

    tabi orası türkiye değil, insan hakları falan sistem tıkır tıkır çalışıyor.. garsonlar mahkmeye gidiyor.. ve olayın iç yüzü ortaya çıkıyor..

    nusret, ''garsonların aralarında bölüşmesi gereken tip (bahşişlere) el atıp bunlardan pay alıyor!!'' 4-5 garson buna itiraz ediyorlar.. ve o garsonlar, işte çıkartılanlar..

    federal mahkeme nusret'e haksız işten çıkartma yaptığı için 250.000 dolar ceza yapıştırıyor.. durur mu? durmaz.. bu garsonların tazminatları alacakları, faizleriyle beraber her şeyi topluyor.. hepsini de nusrete kitliyor bir güzel.. ''al koçum hak ettin'' diyor..

    bize de bu olayı konuşmak kalıyor..verilen kararı batı hayranlığına yormayalım hemen.. adamlar hukuk devleti imiş gerçekten.. batının iyi yanlarını alabilseydik keşke dedirtti bana.. nusret'e gelirsek.. bu adamın artık gelinecek tarafı kalmamıştır.. instagram kullanmıyorum da, kullansaydım da takip ediyor falan olsaydım.. tepkimi koymak adına takipten çıkartırdım diye düşünüyorum.. tabi taktir sizin..

    sonuçta garson bahşişlerine (o da nasıl bi bahşişse zaar artık) göz diken bir adamın 24 milyon takipçisi var bu dünyada..

    edit: (bkz: serebral palsi hastası yusuf'a umut ol)

    bugün bu başlıktan haberim oldu.. dünyada sağlıktan başka her şey yalan.. eğer maddi durumum yerinde ve yardımcı olacak birilerini arıyorum diyorsanız, bi inceleyin derim..