ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ümit özdağ'a kürtlerden oy yok
-
aylar öncesinde trol olduğu onaylanmış bir kişi tarafından açılmış başlıktır.
lütfen artık bu tür provokasyonlara prim vermeyin ve bu başlığa başka entry girmeyin. trol ordusu muhtemelen gelip kendi kendine gelin güvey olacaktır kısa süre içinde.
badak
-
piyango kendisine çıksın ister ama bilet almaz.
sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi
-
odasında,hiç çalmadığı elektro gitarı vardır.
aziz sancar'ın evrim yorumu
-
doğru olanı yapmıştır.. sizin dininiz size benim dinim bana demiştir..
rize'de çekilen ilginç görüntü
-
emin kanbur; gölgenin bir saatten beri kendisiyle beraber yürüdüğünü söylüyor.
bakıyorum, video'yu çeken adam da güneşte, mistik gölge de.
arada güneş almayan bir bölüm var sadece. sis, güneş, ışığın açıları, tayf falan.
lan kendi gölgesi olmasın o?
hayatın bir numaralı kuralı
-
hayır demeyi bilmektir.
imamoğlu'na kızıp doğrusunu öğrenince dönen adam
-
uğur mumcu'nun şu sözünü hatırlatan adamdır.
"haklıdan değil de, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. güç merkezi değiştikçe döner, sonunda fırıldak olurlar."
türbanlı kadının açık giyinen kızlara saldırması
-
malum zihniyet nedir deseler işte tam olarak bu videodakidir.. bu yüzden bu fasistlerden bir an önce kurtulmak gerekiyor..
tam tersi bir durum olsaydı, malum partinin oyu en az %3 artmisti.. her gün tvde olurdu,şahsım tarafından videolarla yavaş çekimle anlatilirdi.. ama durum bu olunca, normal karşılanacak bu halk tarafından...
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
ilkokul veya ortaokuldayım sanırım, babam maaşı almış, alışverişe gitmişiz. o zamanlar alışveriş ayda bir yapılırdı; bisküvi olsun, sarelle olsun, sucuk, muz vs., o zamanki bütçemize göre lüks olan ne varsa alışverişi izleyen bir kaç günde, olmadı bir haftada tüketilir, yeni alışverişlerin yolu gözlenirdi. alışverişten döndüğümüzde, annemle babam poşetleri bırakıp, karşı komşuya uğrarlar, annem aldıklarımızı dolaba yerleştirmemi tembihler. tabi yerleştirirken sarelleyi görürüm. sarelle dediysem, teknik olarak sarelle bile değil aslında, en küçük boyundan şokomigo diye sikimsonik bir şey. annemler dönmeden çay kaşığıyla dalarım çikolataya, fark edilmesin diye üstünü düzlemeye çalışırım. bakarım ki olacak gibi değil, ortada delil bırakmamak adına birkaç kaşık daha alıp bitiririm şokomigoyu. ambalajı da bir poşetin içine koyup çöpe atarım. bir süre sonra annemler gelir, dolabı açıp bakar, sarelleyi nereye koydun diye sorar. nutella dolaba konulmaz muhabbetleri yok tabi o zamanlar. kem küm ederim, gerçek ortaya çıkar. babam der ki, tek başına sarelleyi yediğin için hepimizden özür dileyeceksin. gariban olduğumuzu düşündüğümden değil, gerçekten ablamın, annemin, babamın hakkını yediğimi düşündüğüm için suçluluk duyarım, boğazım düğümlenir, özür dilerim. o günden bu güne unutamam; o günden bugüne de sarelleymiş, nutellaymış pek yemem.
leo dicaprio'nun mekandan 20 kadınla ayrılması
-
(bkz: işte şimdi oscar'ı hakettin)
evleneceğin kadını dakikasında anlamak
-
başıma gelendir..
12 yıldır karımdır..
iki evlat vermiştir..
hala deli gibi aşığımdır..
sen sadece bende dur kadın, ben sana hep aşık kalırım..