hesabın var mı? giriş yap

  • hic tuzum kuru konusmayacagim, her durumda esini secen ama anneyi de silip atmayan erkektir.

    ne guzel, butun yazarlar, anneyi secsin demis. secim yapmak, ya o ya ben gibi durumlar insanin evlilik hayati boyunca net olarak karsisina cikan donus yollari degildir. ancak kuvvetle muhtemel anne ve es arasinda gerek bariz sekilde gerekse soguk savas seklinde bir gerginlik olur. ve kuvvetle muhtemel iki tarafin da hakli ve haksiz oldugu durumlar mevcuttur. o sebeple adil olmasi, ama ne durumda olursa olsun, en azindan bir bayramda annesinin elini opmesi gereken erketir.

    hepiniz evlenin sonra acip bu yazdiklarimi bir daha okuyun. allah sizleri adil bir kadina denk getirsin sevgili erkek yazar arkadaslarim, cunku burada atip tuttugunuz o kadinlarin asil yaptirim gucunu evlenince goreceksiniz.

  • "insanların hayatlarının kararmasıyla ilgili şeyler biliyorum ama belki üç kuruşluk siyasi rant elde ederim diye susuyorum" demektir.

    ulan hepiniz oradaydınız be!

  • mümkün değildir. en azından bende öyle. şu an sabah akşam düşündüğüm biri var. adama ne selam veriyorum, ne sohbet ediyorum, ne yakınlarına oturuyorum, ne dokunuyorum...

    aksine kasıldığımı belli etmiycem diye, portakala limona bakar gibi bakıyorum. gözlerimi kaçırasım geldiğinde daha çok oyalanıyorum o civarda, sanki orada kalbimi hoplatan bir şey yokmuş gibi takılıyorum.

    iletişime geçmiyorum.

    malım galiba. biri bana flört101 versin lan hayrına!

    edit: bu arada rica ediyorum yanlış anlaşılma olmasın; katiyen "köpek çekmek" için yapmıyorum ( bu da ne ayıp bi deyim, neyse). aksine, utandığım; elimi kolumu nereye koyacağımı bilemediğim; reddedilmekten çekindiğim için böyle saçmalıyorum.

  • belcika vatandasi olarak birkac kelam edeyim. bakin vatandas diyorum sonra aniden tureyen dogustan golden state'li muamalesi yapmayin, belcika'da dogdum :)

    efendim bu milli takimin iki tane buyuk sorunu var:
    - kompany: yillar yili mukemmel stoper diye diye ki hakikaten mukemmele yakin kumasi var, sakatliklara ragmen kompany hep ilk planda tutuldu, benim hatirladigim her buyuk turnuva oncesi sakatlanip defans hep yamalandi. oysa bu adamin sakatlik durumu kucuklugunden beri bunu isaret ediyordu, her turnuva oncesi kompany'ye bel baglanacagina uzerine dusulecek alternatif bir ikili olusturulsaydi su an eldeki diger stoperler daha uyumlu olurdu. net bicimde defansi isim kalitesine ragmen aksiyor bu takimin. galler maci ornegi var ama daha bir suru siralnabilir. kompany yine sakatlandi ve vermaelen'in de eksikligiyle ne olur muamma.

    - mentalite: cok buyuk kuluplerde oynayan cok kaliteli bir futbolcular butunu belcika, ama wilmots'la olsun, martinez'le olsun kimse tam olarak asker olmak istemiyor, general olmak isteyenlerin de oyle bir karizmasi yok ve milli takimla cikarip masaya vuramiyorlar.

    onun disinda bu takimin son 10 yilda, mac aninda top 10'da bulunan takimlara karsi oynadigi son 15 mactaki karnesi: 1g 2b 12m. bu dehset verici bir istatistik. belcika'nin almanya, fransa, ispanya, vb takimlara oranla teknik ve altyapi imkanlari kisitli. fransa'nin milli takima has altyapi tesisleri ve fizik, saglik gibi konarda yaptigi hazirliklar belcika'ninkini kat be kat asiyor. bu takimin, ulkenin kurumsal yapisindan dolayi (bir milli stat yapimi icin bile anlasamayip euro 2020 etaplarindan biri olma sansini kacirdilar) yasadigi organizasyonel vasatlik maalesef oyuncu yetistirme kapasitelerine ragmen hicbir zaman takim olarak rekabetci hale gelememesine sebep olacak gibi duruyor. takimin backstage staff'indan vasatlik akiyor. belcika federasyonu tff kadar olmasa bile gunluk tartismalari takip etseniz televizyonu kapatma istegi uyandiracak derecede parazit bir olusum.

    kisacasi, cocuk yasta cok iyi oyuncu yetistirme kapasitesine sahip ve bunun altyapisini iyi kurmus belcika, ust duzey saglik/fizik/teknik/organizasyonel altyapi eksikliginden dolayi kendi yetistirdigi oyunculari oynatma becerisi gosteremiyor, profesyonellige gecis asamasinda yeterli imkana ve yatirima sahip degil. ama yetistirdigi oyuncular ingiliz, alman, fransiz, italyan kuluplerinde tum takim ve çevre etkenler kusursuz oldugu zaman farklarini gosteriyorlar.

  • ankara kızı: hocam fazla ego'nuz var mı?
    istanbul kızı: afedersiniz, fazla akbil var mı?
    izmir kızı: merhaba, arabada yer var mı?

  • şeref. eskiden boyle serefi icin yasayan, acta acikta kalsa bile kimseye minnet etmeyen, coluguna cocuguna sahip cikan, onla bunla gezip de piclik yapmayan adamlar varmis.

    smdi adama "sen de az şerefsiz degilsin" diyince bi gururlaniyor, skor muhabbeti çeviriyor it oglu it.

  • işi bilen biriyle gittikten sonra, gerek burada gerek mcdonalds'ta çok dikkat etmeye başladım aldıklarıma. kasiyer tepsiye koyar koymaz patatesin sıcaklığını kontrol ediyorum. mizacıma uygun olmamasına rağmen, yeterince sıcak değilse değiştirtiyorum. hamburgerin sarılı olduğu kağıtta, saat kaça kadar tüketilmesi gerektiği yazıyor. geçtiyse geri veriyorum. son olarak hamburgerin içine kimse bakmadığı için çürük marulları dolduruyorlar, bunu da değiştirtiyorum. işin kötü tarafı çoğunlukla bunların hepsi başıma geliyor. tüketici kuzu gibi olduğu için dikkat bile etmiyorlar. işbu entry sayesinde bu konuda bilinçli tüketici sayısı artarsa verdikleri ürüne daha çok dikkat edeceklerdir diye umuyorum.