hesabın var mı? giriş yap

  • budizm'e göre gerçek aşkın dört unsuru vardır.

    birinci unsur, maitridir. yani, sevdiğimiz insanın hayatına mutluluk getirebilmektir. burada vurgulanan şey, mutluluk getirme isteğimizden ziyade, becerimizdir. çünkü bazen, tüm iyi niyetimize rağmen, karşı tarafı üzebilecek davranışlarda bulunabiliyoruz. budizm bizi bu konuda uyarıyor. ve diyor ki, bir insanı "doğru" bir şekilde sevip, onun hayatına mutluluk getirmek istiyorsanız eğer, her şeyden önce onu "anlamaya" çalışmanız gerek. ve bunun önemini zen ustası thich nhat hanh şöyle vurguluyor: bir adam, karısının en derin endişelerini, en derin beklentilerini ve çektiği en derin çilelerden bir haberse eğer, onu "doğru" bir şekilde sevip, hayatına mutluluk getiremez. çünkü, anlamak aşkın esansıdır. ve anlayamadığınız bir insanı mutlu edebilme ihtimaliniz imkansıza yakındır.

    peki anlamak için ne lazım? anlamak için zaman lazım. onunlayken tüm dikkatinizi ona verip, gözlem yapmanız lazım. sadece fiziken değil, zihnen de orada olmanız lazım. derin derin bakmanız lazım. onu görmeniz lazım. en derinine inmeniz lazım. ve ona sıradan bir insanmış gibi davranmak yerine, "iyi ki varsın", "iyi ki karşımdasın" diyebilmeniz lazım.

    bu emeği sarf etmediğiniz takdirde, elde ettiğiniz herhangi bi "anlayış" oldukça yüzeysel kalacaktır. bu yüzden budizm bize şunu sorar, sevmek için/gerçek aşkı yaşamak için yeterince zamanınız var mıdır? çünkü, bir insana verebileceğiniz en değerli hediye ona ayırabileceğiniz zamandır, varlığınızdır.

    gerçek aşkın ikinci unsuru, karunadır. yani merhamet ve şefkattir. yine, burada önemli olan şey, o insanın acılarını yok etme isteğimizden ziyade, becerimizdir. budizm der ki, bir insanın yaralarını sarabilmek için, her şeyden önce onun yaralarını bulup, ardında yatan hikayeleri öğrenmeniz gerektir. çünkü, anlayamadığınız bir şeyi iyileştiremezsiniz. ona neyin iyi gelip gelmeyeceğini bilemezsiniz. dolayısıyla, o insana yardımcı olamazsınız. bu konuyla ilgili thich nhat hanh şunu der, birini anlamaya çalışmak (iyisiyle/kötüsüyle), meditasyon yapmanın ta kendisidir. çünkü işin özünde, meditasyon dediğimiz şey, bir şeylerin en derinine inip, kalbinde yatanları keşfetmekten ibarettir.

    üçüncü unsur, muditadır. yani, neşedir. budizm'e göre, yaşadığınız "aşkın" içinde neşe yoksa eğer, o zaman yaşadığınız şey "gerçek aşk" değildir. çünkü sürekli acı çekiyorsanız, ağlıyorsanız ve ağlatıyorsanız, bu durum aslında aşkın tam tersidir. ve thich nhat hanh der ki, emin olun ki, neşe yoksa bir yerde, gerçek aşk da yoktur orada.

    sonuncu unsur ise, upekshadır. yani, özgürlüktür. budizm der ki, gerçek aşk size kendinizi özgür hissetirendir. tam tersini yaşıyorsanız, veya hissetiriyorsanız, o gerçek aşk değil, kafestir. bu konuyla ilgili thich nhat hanh'ın tavsiyesi şudur: öyle bir şekilde sevin ki, karşınızdaki insan hem kendi içinde özgürlüğü bulsun, hem de dışarıda. ve aşkınızı test etmek istediğinizde kendinize şu soruyu sorun. "kalbimde ve çevremde yeterince yer/boş alan var mı?" sorunun cevabı size gerçek aşkı bulup bulmadığınızı gösterecektir.

    not: aradığımız cevap tabii ki de evettir. çünkü, gerçek aşk sizi bir köşeye sıkıştırmaz, kısıtlamaz. tam tersi... sanki uçuşabilecekmişsiniz kadar hafif ve özgür hissetmelisiniz kendinizi. daha basite indirmek gerekse, bir bitki olduğunuzu düşünün. büyüyüp, çiçek açabilmeniz için geniş bir alana ihtiyacınız vardır dimi?

    yani, birbirinizi kısıtlamayın. büyüyün. büyütün. birlikte çiçekler açın.

  • gözümü anında yaşartan, bakmaya gücümün yetemediği el yazısı ile çeşitli zamanlarda bana yazmış olduğu kısa notları eşimin. sanki kağıda süzülen ruhu satırlardan canlanıp; o anı yeniden yaşatıyorlar bana. buruk.

  • "çabuk ve sıcak getirirseniz memnun oluruz" yazdım.
    adam çabuk ve sıcak getirip "memnun oldunuz mu?" diye sordu.

    dumur oldum.

  • düşman işgalinde bile herifler o hastaneyi 300 metre sağ tarafa yapar pistlere dokunmazdı. hem havaalanımız hem de hastanemiz olurdu.

  • affedersiniz ama s*kerim sistemini de matiğini de.

    bu futbol kulübü, adını değiştirip amed yapınca kapatılmalıydı.
    ulan her maç istiklal marşı yuhlanıyor. futbolcular zaten örgüt sempatizanı.
    bunlar yetmiyormuş gibi eline jilet alıp futbolcu doğramaya başladılar. görüntüler ortaya çıktı, o piçi kulüpten kovucaklarına, bizim gururumuzdur diyor kulüp yönetimi.

    sizin içinizde nasıl bir kin nasıl bir hınç varsa, sportif faaliyette bile bulduğunuz ilk fırsatta kesmeye, biçmeye çalışıyorsunuz. ulan bu yaptığınızı ışid yapmaz be.

    ayrıca, istiklal marşını yuhlayan herhangi bir kişinin, bu ülkenin 81 vilayetinde fiziki şiddetle karşı tepki görmesi müstehaktır.

    edit: bazı arsızlar "jilet nerede, yaralar nerede, bunlar yalan dolan" diye mesaj atmış.

    jiletle saldırının videosu: https://twitter.com/…glu/status/1102250275845361664

    bu da eseriniz: https://twitter.com/…glu/status/1102257105954836480

  • yapmadığım aciklama.ben ailemden sadece abime soyledim bosanacagimi.yolunda gitmedigini.anne baba iyi gidiyor saniyordu.ki zaten yeni evliydik.bosanmaya karar verdik.bi dilekce yazdik beraber.gittik adliyeye cok sira vardi 2 3 ay sonrasina gun veririz dediler.bi tanidik ilçeye gidin diye akil verdi.ilce adliyesine gittik.biz sizi ararız dediler.ciktik adliyeden 2 saat sonra aradilar yarin davaniz var diye.gittik.4 dakika sürdü dava.bosandik.o gece oturup içtik beraber.ertesi gun isten dönünce birkac ozel esyami bi koliye koydum.kiyafetlerimi bavula doldurdum.gece eve gelmesini bekledim.geldi son bi ayak ustu konusup ayrıldım evden.gece 2 gibi babamlara gittim.bilirim uyumaz babam o saatte.zile basmadim cepten aradim kapiyi ac diye.noldu olğum diyor.baba ac kapidayim dedim.acti valiz ve koliyle gorunce dondu kaldi kapida.ne oldu yavrum dedi.bosandik baba dedim.bisey diyemedi.bos bos bakti yuzume.oluyor oğlum bunlar, insanin basina hersey geliyor hayatta, uzme kendini gec iceri dedi :) baska bisey sormadi.yatagini ust kattaki ogrencilere vermistik yarin gideyim yeni yatak alayim sana dedi.gozlerim doldu :) eskiden hep sorunlu bi iliskimiz vardi babamla.o an orada cozduk tum sorunlari.salonda yatak hazirladik bana.uyudum.aylar sonra en guzel uykumdu.gozumu actigimda annemle konusuyorlar.annem oyle sacmalik mi olur ? esek basimiyiz biz ? konusulsaydi bi yol bulunurdu, o kadar masraf yapti esyalar aldi vs diyor.babam diyor ki s.kerim esyasini malini parasini.cocuga bisey sorma.sikma cocugu.gecinebilseler zaten ayrılmazlardi.dedim baba sen nasil bi adammissin yahu ! ailenin kiymetini bilin dostlar.herkes gidiyor onlar kaliyor yaninizda.