hesabın var mı? giriş yap

  • bankadaki kiralık kasanın parası ödeniyorsa teknik olarak aranıp sorulmaya devam ediliyor demektir. çünkü ödenen kasa parası, kasa içerisindeki her ne ise saklamaya devam etme yönünde bir irade açıklamasıdır aynı zamanda.

    ne yani düğün altınlarım oradaysa düzenli aralıklarla gidip onları sevip okşamalı mıyım?

  • bakışların gittiğin yerden uzak,
    yoksa gelirdim;
    'sensiz anlamsızlığımı anladım, dön v.s.' demek için

  • şark kurnazlarına bak, adam diyorki insan gibi, bekle herkes binsin ben alıcam. o hırt adama saldırıyor. ya bi gidin ya. kimsenin hakkını düşünmeyen insanlardan nefret ediyorum. ya bu hırtın arkadaşı da otobüsün önüne falan yatmışi ya arkadaşım bi gidin ya, dünya sizin çevrenizde dönmüyor. adam almıyorum dememiş azcık bekle.

    tanım: sonuna kadar haklı olan otobüs şoförü

  • başlıkta yazılanlara ilaveten;

    çok ilginç bir şekilde amerikan iç savaşı'nda etkin olan başka askeri unsurların da adıdır.

    bu birlikler, amerikan iç savaşında, birleşik devletler subayı albay elmer ephraim ellsworth tarafından meşhur edilmiştir.

    kendilerine has fesli ve şalvarlı kıyafetleri olan askerlerden oluşan bu birlikler, gönüllülük esasına dayalıydı.

    birlik ( bildiğimiz abd, kuzey ) ordusunda 70'ten fazla, konfederasyon ( güney ) ordusunda yaklaşık 25 'zuhaf alayı' savaşta yer almıştır.

    en ünlüleri:

    5. new york piyade alayı, "duryée's zouaves", ikinci manassas muharebesinde, konfederasyona bağlı teksas tugayı tarafından tamamına yakını katledilmiştir.

    11. new york piyade alayı, "fire zouaves", 1861'deki ölümüne kadar ellsworth tarafından yönetilen ilk alaydır, birinci manassas muharebesinde birliğin geri çekilen 'potomac ordusu'nun artçısı oldukları için güneyliler tarafından aynı savaşta feci bir şekilde hırpalanmıştır.

    155. pennsylvania piyade alayı, hikayeleri 1910 tarihli " under the maltese cross "adlı alay tarihinden öğrenilebilir, elemanlar anadolu'nun bağrından çıkmış gibi...

    ve

    146. new york piyade alayı, "garrard's tigers" bu alaydaki askerler diğerlerinin aksine fes yerine sarık takıyorlardı.

    146. new york, savaşın sonuna doğru ağır kayıplar verdi. alay, saunders field, meşhur ' wilderness ' muharebesinde neredeyse yok edildi.

    birliğin aksine konfedere ordusundaki zuhaf'ların çoğu alaydan ziyade bölük şeklinde oluşturulmuşlardı.

    en bilineni "louisiana kaplanları" olarak da adlandırılan binbaşı chatham roberdeau wheat'in white's company b (the "tiger rifles") idi.

    bu ırkçı salakların 'birçoğu, özellikle almanlar ve irlanda asıllı amerikalılar olmak üzere yabancı uyrukluydu ve neredeyse tamamı new orleans'ın kaba işçi sınıflarından geliyordu. bunlar özellikle 19. yüzyılın en düşük sosyal sınıflarından birini oluşturan ve mevcut en tehlikeli, kirli ve istenmeyen işleri yapan rıhtım çalışanlarından ve rıhtım kesiminde yaşayanlardan oluşuyordu.'

    konfederasyon tarafındaki bir diğer önemli zouave birimi, 1861'de georges augustus gaston de coppens tarafından kurulan coppens'in birinci louisiana zuhaf taburuydu. hemen hemen kıtada ki tüm muharebelerde yer alan tabur 1865'te lağvedildi.

    bu zuhaf'ların en ilginç özelliği, irlandalıların yanı sıra orta ve doğu avrupadan gelen göçmenlerden oluşmalarıydı.

    esasen çok büyük bir özenti sonucu oluşturulan bu birliklerde, sanırım osmanlı'ya yakın topraklardan geldikleri için fes, sarık, şalvar giymek askerlere pek de garip gelmedi.

    edit: metin düzenlendi, teksas tugayı ve under the maltese cross linkleri eklendi.

  • her gün gidiş-geliş 5 kez uçuş var moskova'ya, moskova biletlerini 1000-1500 liraya nah satar artık kazıkçı thy.

    (bkz: girdi mi?)

    alanya'da odaya “iki bay rezervasyon yapamıyoruz” diye cevap veren oteller(şaka değil,gerçek), rusları kapıdan kabul edip türkleri kapıdan çeviren antalya'daki kulüpler (kemer aura mesela), ruslara günlük 100 euro'ya bizlere 150 euro'ya araba kiralayan şirketler...

    (bkz: girdi mi?)

  • niye ingilizler federeri tutuyor ya da çoğunluk federeri niye tutuyor diye isyan edenler bir alıcı gözüyle baksınlar adama, bu kadar mı estetik olunur, adam rönesans döneminden çıkmış gelmiş sanatını icra ediyor gibi.

  • skordan bağımsız belki de abartıyorum bilmiyorum ama bütün sporcularımız çok güzel değil mi? yani fiziksel güzellikten bahsetmiyorum, hepsinin yüzüne bakınca “ne kadar iyi bir insana benziyor” diyorum içimden istisnasız. hareketlerde, mimiklerde en ufak bir kibir, kendini beğenmişlik hissetmiyorum. birbiriyle olan iletişimlerine baktığımda o kadar samimi ki kimseyi birbirinden ayırt edemiyorum. takım olmak, aynı hedefe bütün olarak yürümek bu olsa gerek. gerçekten skordan bağımsız gurur duyuyorum. şu pazar sabahı ekstra duygulanmış bile olabilirim.