hesabın var mı? giriş yap

  • dinlediğinizde katıla katıla gülmenize* sebep olan fıkralardır. örnek vermek gerekirse:

    isa mesih, bir gün çölde gezinirken, ağlayan bir ihtyar görmüş ve yanına yaklaşıp, derdini sormuş. ihtiyar:
    - kaybolan oğlumu arıyorum ama artık umudu kesmek üzereyim..
    deyince isa mesih yaşlı adama acımış ve:
    - oğlunu beraber arayalım..
    demiş. ve sonra sormuş:
    - peki, oğlunu tanıyacağımız bir işaret, bir iz var mı? mesela doğum lekesi filan...
    ihtiyar:
    -evet, oğlumun ellerinde ve ayaklarında çiviler vardı...
    isa mesih'in gözleri dolmuş ve haykırmış:
    -baba!!!
    ihtiyar da haykırmış:
    -pinokyo!!!

  • yoktur. bu kadar kısa ve net. aldattığının ortaya çıkmasından sonra beni affet diye yalvaran, ağlayan, kapı aşındıran, mesaj atan kız yoktur. aldatan bir kızın yakalanması ihtimali zaten son derece düşüktür, diyelim ki yakalandı takılıp kalmaz yoluna devam eder. az biraz pişmanlık duyar, az biraz kendini sorgular, sonra kendine haklı gerekçeler bulur, suçun büyüğünü erkeğe yıkar ve kısa süre içerisinde sanki hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eder.

    erkek denen nesne ise, “ya inan hiçbir anlamı yoktu", "ben sadece seni seviyorum", "o, anlık bir zayıflıktı", "sadece etten ibaretti benim için", "aşk seninle varsa aşk", vb. türlü ayak oyunlarıyla kızı tekrar elde etmeye çalışır. elde edip tez zamanda yine aldatır. valla harikayız biz lan.

    not: evet arkadaşım, senin eski sevgilin günlerce kapında yatmış, beni affet diye ağlamıştı. evet arkadaşım seni kaybetmeyi sindirememişti, bugün hala sen aklına geldikçe içi sızlar durur. benim lafım diğerlerinin sevgililerine falan, sen alınma sakın. bugün bile hala sessiz telefonlar alırsın sen ve bilirsin ki arayan o'dur, sesini duymak istemiştir, gel desen her şeyi bırakıp sana koşar.

  • "azmin neden bu kadar süreksiz
    sen mi yoksa davan mı yüreksiz"

    bu dizeleriyle en baba öğüdü vermiş üstattır. şimdi kalk da okula gitme yani!

  • hakkinda ara sira soru soruyor insanlar. o yuzden kisisel deneyimimi tek tek gondermektense herkesle buradan paylasmak istedim.

    1) neden basvurdum: akp'yi sevmem ama basvurumun arkasinda siyasi bir sebep yoktu, turkiyede daha iyi bir hayatim vardi. ev araba iyi bir maas vs. ama uzun vadede londra'da calismanin getirisinin daha cok olacagini dusundum. bir de yurtdisinda calisma deneyimini merak ediyordum. meslegim software developer bu arada. alayliyim, aslinda marmara ingilzce siyaset bilimi ve ulus iliskiler mezunuyum. tum alayli developer'lara selam olsun buradan.

    2) nasil basvurdum: bu anlasmaya hem ingiltere'den hem turkiye'den basvurmak mumkun, ben turkiye'den basvurdum, danisman bi firma aracagili ile (firma bilgilerini isteyenler mesaj atabilir, reklamini yapmak istemedim burada simdi). ama isterseniz danisman firma olmadan da basvurabilirsiniz, herhangi bir ucret soz konusu degil ankara anlasmasi'nda. danismanlar biraz fazla para aliyorlar. ben £1300 odemistim. ona dikkat etmek lazim. basvuruyu yaptiktan sonra sizi ingiliz konsoloslugu'ndan mulakata cagiriyorlar, bazi kisileri mulakata cagirmadan da oyanladiklari olmustu. ben cagirilmistim. mulakat yaklasik 1 saat suruyor. tercuman araciligi ile konsoloslukta gorevli bir ingiliz ile konusuyorsunuz. benim mulakatin yarisinda adam konusmayi ingilizce surdurmek istedigini soyledi, sonra birebir adamla devam ettim konusmaya. 1 hafta icinde de vizem gelmisti. ingiltereden basvuruda mulakat yok diye biliyorum ama basvuru suresi 3-6 ay suruyor. bu donemde pasaportunuz olmadigi icin de ingiltereden cikamiyorsunuz.

    3) vize sonrasi, londra'ya gidis ve sonraki surec: 1.5 ay sonra londraya geldim. bi arkadasim ev bulmamda yardimci oldu. daha dogrusu oda bulmamda. burada kiralar cok yuksek £500'dan basliyor oda kiralari. 1 hafta sonra odaya tasindim. sanirim aylik £670 oduyordum, faturalar dahil. aylik ortalama £1500 para ile sorunsuz yasayabilirsiniz ilk geldiginizde. daha sonra ankara anlasmasi geregi sirketimi kurdum. online olarak internetten kurabiliyorsunuz, ben danismana gitmistim, £20 yerine benden £150 almisti. sirketi kurduktan sonra banka hesabi actirmaniz lazim. burada sikinti buyuk. bankalar sizden adiniza fatura istiyorlar, dogal olarak yeni geldiginiz icin boyle bir belgeniz yok. adiniza fatura olmasi icin de banka hesabiniz olmali. kisir dongu yani. benim danismana odedigim paranin karsligini burada aldim galiba, burada turkish bank diye bir banka var. danisman bana bir yazi verdi, o yaziyla gittim hemen actilar kisisel hesabi, hatta business hesap da acalim dediler ben simdilik kalsin dedim. arkasindan danismanin tavsiye ettigi muhasebiye gittim. muhasebeci bana 45 dakika biseyler anlatti, bu bilgiler karsiliginda da £180 parami aldi. neyse yillik £540'a anlastik muhasebeci ile. sonra basladim is aramaya. kendime bi site yaptim, cv'mi guncelledim, linkedin'in elini ayagini duzelttim. 1 2 cv sitesine cv yukledim. ve 1 hafta boyunca onlarca kisi aradi. sonunda bir tanesi gorusmeye cagirdi ve geldigimin 15. gunu is buldum.

    4) is hayati nasil: bir isci degilsiniz. contractor olarak calisiyorsunuz. yani siz 1 ay hizmet veriyorsunuz firmaya fatura kesiyorsunuz onlar da size odeme yapiyor. ben hala o firmada calisiyorum. arada disariya da isler yapiyorum. birden fazla musteriniz olmak zorunda cunku. maaslar fena degil. turkiye standartlarinin cok cok uzerinde. ıt ve banka sektorundekiler, eger kendilerini iyi gelistirmislerse aylik 8-9k para kazanabilirler. diger sektorlerde bu miktar 1-5k arasi degisiyor. su siteden contractor yazarak arastirabilirsiniz.

    5) yemek, gece hayati: dunyanin her turlu mutfagi burada mevcut, ne ararsaniz var. turk mahallesinde hersey mevcut. ben baska mutfagin yemegini yemem diyenler orada resmen turkiye'de yasiyormus gibi hayatlarina devam edebilirler. ben yemekleri evde kendim yapiyorum. hem daha saglikli hem daha ucuz oluyor. her yerde pub var, gece hayati oldukca populer burada. ben camden town'da takilmayi cok seviyorum, herkesin begendigi yerler farkli tabi. her turlu insan var. ozellikle kafalar guzel olunca herkes birbiriyle arkadas oluyor. kimsenin giydiginize ictiginze bi lafi yok. birine caprtiniz mesela sorry diyorsunuz butun problemler cozuluyor. bazen kavgalar filan da oluyor ama ben hic oyle bir durumun icine dusmedim. arkadaslarimdan dusenler oldu ama cok buyutulecek konular degildi.

    6) peki simdi durumum ne: buraya geleli 13 ay oldu. haziran'da vizenin 1. yili doldugu icin +3 yila basvurdum. pasaport ve business gecmisimi gonderdim home office'e. 2.5 aydir bekliyorum sonucu. red alirsam 1 defalik itiraz hakkim var. itirazim reddedilirse ulkeden cikmam gerekiyor. ya da yuksek mahkemeye basvurabiliyorum. bununla ilgili bazi gelismeler olmustu, suradaki entarimden okuyabilrsiniz. eger vizem gelirse 3 sene daha burada is hayatima devam edecegim. 3 yil sonra da suresiz oturum icin basvuracagim. suresiz oturumu aldiktan 1 yil sonra, yani toplamda 5 yil sonra vatandasliga basvurabiliyorum. bi sinava tabi tutuluyorsunuz, sinavi gecerseniz kraliceye baglilik yemini edip vatandas oluyorsunuz. sonra da british pasaportunuz oluyor.

    7) sonuc: iyi ki gelmisim. bizim ulkenin sacma sapan kasoundan uzaklasmis oldugum icin cok mutluyum. havasi biraz boktan buranin ama sorun etmiyorum onu da cok fazla. elimden geldigince saga sola seyahata gidiyorum.

    umarim bu bilgiler isinize yarar. bol sans simdiden.

    edit: 3 ay suren bekleyisin ardindan bugun vizem geldi. 3 yil daha buradayim. sonra oturuma basvuracagim.

    -------------------
    9 mart 2016

    1) brexit editi: haziran'da yapilacak referandumun ankara anlasmasi'ni nasil etkileceyecegi uzerine cesitli soylenceler var. takip edenler bilir brexit icin yapilan anketlerde at basi gidiyor evet ve hayirlar. eger evet cikarsa ben ankara anlasmasiyla ilgili cesitli yeni duzenlemeler yapilacagini dusunuyorum, hatta tamamen iptal bile olabilir. burada hala bu anlasmaya tabi olan benim gibi kisilerin gelecegi ne olur acikcasi bilemem ancak bunun icin de duzenlemeler yapilabilir. biraz tedirgin edici bir gelisme bu, 2 3 ingilize sordum ne olur sizce diye, eu'dan ciksak bile ecaa'dan cikmayiz gibi seyler soylediler. ama tam olarak neler olacak hep birlikte gorecegiz.

    2) is bulma durumlari: developer'lar icin bir edit daha yaziyorum, eskisi gibi kolay is bulunmuyor artik. buraya gelip 6 ay issiz dolasan 1 2 arkadasim oldu, daha sonra buldurlar ama biraz dusuk fiyatlara calisiyorlar. ama tabi cok cok iyi olan developer'larin acikta kalacagini sanmiyorum.

    3) eskiden ingiltere'de vize alinca pasaport bekleme suresi 3-6 aydi. su an bu sure 3-4 hafta civarinda. home office calismalara hiz vermis sanirim. turkiye'den veya buradan basvurmak ayni derecede avantajli gibi duruyor.

    son olarak bir arkadasim red aldi ve turkiye'ye donmek zorunda kaldi. ama genel olarak insanlar vizelerini alip calismaya devam ediyorlar. tekrardan herese bol sanslar. yeni gelismeler oldukca guncellemeye calisacagim burayi.

    ----------------------------------
    brexit sonrası
    26 haziran 2016

    tekrar selam, biliyorsunuz referandumdan ab'den ayrılma çıktı. kimse beklemiyordu açıkcası, sok etkisi yarattı diyebilirim. olayın ankara anlaşmasına olan etkileri hakkında bir iki bilgi vermek istiyorum.

    ilk olarak sağda solda anlaşma tarih oldu diye yazanlar var. bu gerçek değil. anlaşmanın tarih olması icin ingiltere'nin ab'den tamamen çıkması gerekiyor. su an benim gibi bu anlaşma ile bu ülkede kalan insanlarda da kuşkucu bir bekleyiş başladı, zira lizbon anlamasının 50. maddesi uyarınca çıkış sureci 2 yıl olacak, bittigi anda ankara anlaşması uk tarafında bağlayıcı olmayacak ki bu da bizim sahip olduğumuz vizenin sona ereceği manasına geliyor. vize kazanılan bir hak olabilir ama vize suresi dolduğunda verilecek karar, yanı uzatma veya uzatmama kararı o anki yasalara göre belirlenir. bu da su demek, eğer vizeniz bittiginde uk ab'den çıkmış olursa büyük ihtimalle ülkeyi terk etmek zorunda kalacaksınız. o yüzden benim yurt dışında yasamak icin uğrasan insanlara yegane tavsiyem su:

    ingiltere'ye ankara anlaşması ile gelmeyin, diğer vize tiplerini deneyin. hatta ingiltere'den önce diğer ülkeleri deneyin, çünkü ilerde ne olacağını kimse bilmiyor. misal benim vizem 25 haziran 2014'te başladı yanı 25 haziran 2018'de oturuma başvuracağım. teknik olarak o tarihte uk ab'den çıkmış olamaz çünkü lizbon madde henüz 50 başlatılmadı. ama buna rağmen sonuç ne olacak bilgim yok. gelecek çok gri görünüyor.

    ikinci olan şey ise, insanlar irkcilgini size çok göstermiyor ama anladığımız üzere özellikle yaslı kesim buradaki gocmenleri sevmiyor. tıpkı türkiye'deki suriyelilerin sevilmemesi gibi. bu da negatif bir etki tabi. ülkede hayatını devam ettirme kararınızı sorgulamanıza sebep oluyor. düşüncem türkiye'ye geri donmek değil ama baska ülkeleri deneyebilirim, özellikle amsterdam ilk tercihim olabilir.

    henüz bir seyler yazmak icin çok erken, resim ortaya çıktıkça ben de yeni bilgileri buraya ekleyeceğim. gorusmek üzere.

    ----------------------------------
    8 temmuz 2016

    soyle bir haber var, paylasayim dedim.

    ----------------------------------
    9 subat 2017

    ortamlarda brexit sonrasi bitecegi konusuluyor. elinizi cabuk tutun. :)

    ----------------------------------
    13 temmuz 2017

    3. yilimi bitirdim, 1 sene sonra da indefinite leave to remain'e basvuracagim. ancak 8 aydir ankara anlasmasi ile gelen kimse oturum almis degil. 1973 yilinda yapilan bu anlasma, ingiltere'nin bu vizeye tabi kisiler icin iyilestirici maddeler koyabilecegini kabul ederken, onlarin zararina olacak bir ekleme yapilamayacagi yonunde. o yuzden bu vizeye tabi olanlar 4 yilda oturum hakki kazanirken, diger vizelere tabi olanlar 5 yil bekliyor. eskiden diger vizeler de 4 yil sonunda oturum hakki veriyormus sanirim, ingiliz hukumeti bunu 5 yila cikarmis ama ankara anlasmasindaki koruyucu madde yuzunden bunu turk vizesine uygulayamamis. simdi mahkeme, oturum alma hakkinin bu anlasma ile iliskilendirilemeyecegine karar verdi. o yuzden oturum alma kisminin 5 yila cikmasi bekleniyor, hatta kosullar da getirlebilir. bu kosullar arasinda yeterli ingilizce bilme ve belirli miktarda para kazanma sartlari olabilir. bu da kucuk butcelerle gelen ankara anlasmalilarin bu vizeye tabi olamayacagini gosteriyor. ortada kesinlesmis bir durum yok ama soylentiler bu yonde. umarim vizeye basvurmus ve vizeyi almis kisilerin haklari bir sekilde korunur.

    ----------------------------------
    19 agustos 2018

    merhaba tekrar, uzun zamandir buraya yeni gelismeleri eklemedim. artik internette bu konuyla ilgili tonla bilgi mevcut ama gene de bir kac onemli noktaya deginmek istedim.

    oturuma basvurmama 3 ay kalmisken yani gecen mart ayinda, home office aydogdu davasi'ndan cikan sonuclari baz alarak, ankara anlasmalilarin oturuma basvuramayacagini aciklamisti. yaklasik 3 4 ay boyunca herkes bu konuda farkli yorum dile getirdi. tabi ben kulak tikayip home office'in resmi aciklamasini bekledim. temmuz ayinda yeni yonetmelik yayimlandi. bircok seyi degistirmesine ragmen oturum hakkimizi bize yeniden farkli bir sekilde sunmasi buruk bir sevinc getirdi.

    karsilastirma yapmak gerekirse son durum su sekilde

    1) oturum
    eski yonetmelik: 4 yil
    yeni yonetmelik: 5 yil

    2) vatandaslik
    eski yonetmelik: 4 yil + 1 yil
    yeni yonetmelik: 5 yil + 1 yil

    3) oturum ucreti
    eski yonetmelik: bedava
    yeni yonetmelik: kisi basi £2,389.00 (ornek: aileniz 3 kisiyse bu miktari 3le carpmaniz lazim)

    4) es durumu
    eski yonetmelik: 2 yil ve daha fazla ayni evde yasamissaniz esiniz oturum alabiliyordu.
    yeni yonetmelik: siz 5 yili tamamladiginizda esiniz ingilterede sizden daha az kalmissa, onun da 5 yili tamamlasi gerekiyor. siz oturumu aliyorsunuz esiniz 5 yili doldurup ondan sonra aliyor. esiniz icin bu uzatma sureci boyunca her yil £1000 civari bir uzatma ucreti odemeniz gerekiyor.

    5) oturum alma sartlari
    eski yonetmelik: 4 yili tamamladiktan sonra herhangi bir sart yoktu
    yeni yonetmelik: artik ingilizce ve the life in the uk sinavlarini gecmeniz gerekiyor.

    https://www.gov.uk/…rker-business-person-settlement adresinde oturum icin gerekli butun bilgiler mevcut.

    6) ankara anlasmasi isci vizesi: bu vize eskiden 10 yilda oturum veriyodu, su an 5'e dusurduler. bu vizeye basvurmak icin ingiltere'de 1 yil legal olarak calismis olmaniz gerekiyor. o yuzden turkiye'den basvuramiyorsunuz. buraya sponsorship vizesiyle gelip 1 yil calisip sonra basvurabilirsiniz. https://www.gov.uk/turkish-worker

    7) ankara anlasmasinin gelecegi: bu konuda ne soylesem falcilik olur, ama uk eu'dan ciktiginda durumu ingiltere hukumeti netlestirecek diye bekliyoruz.

    8) vize bekleme suresi: turkiye hakkinda bilgim yok ama ingiltere'de su siralar 3 bucuk ay civari vize basvuru bekleme suresi var.

    umarim bu yeni bilgiler isinize yarar, herkese bol sans.

  • üst edit: rahmetli arkadaşın ismi rümeysa berin şen, mesajla uyaran arkadaşlara teşekkürler.

    çalıştığı kurum ankara şehir hastanesi’nin konuyla ilgili baş sağlığı mesajı
    tweet

    geçirdiği kaza sonucu vefat etmiştir. kanı ona 36 saat nöbet tutturanların ellerindedir.

    link

    edit: (bkz: tamponsuz kamyon kalmasın kampanyası)

    her ne kadar bu tip kazalarda kusurlu genelde arkadan çarpanlar olsa da kamyonlarda arka tamponun önemi de ortada bence.

    edit2: olayın kamera kaydı: link

    edit3: türk tabipler birliği’nin konuyla ilgili açıklaması

    link

  • en baba yollardan birini babam kullanmıştır. şöyle ki karşı kuaförde yeni işe başlayan eleman babamın işyerine gelerek wifi şifresini istemiş. babam da bir şey lazımsa gel burda istediğin zaman bilgisayarı kullan cevabını vererek esnaf ve baba olmanın gereklerini yerine getirmiştir:)

  • gece yolcuklarinda bir otobusun pesine takilmak iyidir. 50-100 metrelik takip mesafenizi koruyun, takilin. fren lambasina dikkat edin. ayik kalirsiniz.

    ayni sekilde gunduz vakti de gozunuze kestirdiginiz hafif yuksek hizli giden bir arabayi (120 den yuksek olmamak kaydiyla) takibe alin. arada bir gecin, arada bir o sizi gecsin. uzun yolculuklarda karsilasacaksiniz, oyun oynayin. ayik tutuar surucuyu.

    yazin duz yollar uyku getirir. muziksiz cikmayin ve yol bossa genelde sol seridin sag tarafina yakin bir sekilde, yolu ortalar halde gidin.

    kucukbas hayvanlara carpmaktan korkmayin. tilkiye carpmayayim diye iki tane cocuklu arabayi sarampole yuvarliyodum az kalsin. gerek yok vurun.

    sigara icin. bol bol icin. redbulla birlikte icin hatta.

    bunu otostopta bindigim bi kamyoncu abi soylemisti; 42 plakali kamyonlara cok yanasmayin. ayrica eger seridinde giderken yavastan savrularak giden ve hafif saga kirilirken bi anda kendini sola atarak giden kamyonlari hizlica gecin. o kamyoncunun uykusu var demektir demisti.

    geceleri uzunlarinizi acik unutmayin. karsi seritten geleni tehlikeye atarsiniz. bunu zaten biliyorsunuz ama karsi seritten gelen arabanin uzunlari yanmiyorsa bile soyle bi uzunlarinizi acip kapatin. ısaret cakin. o da isaret sellektoru yapacaktir. hem kendinizi hem de karsidaki soforu ayik tutmus olursunuz. win win.

    motorcular arabalarin sol lastiklerinin arkasindan gelirler genelde. sol dikizden gormek zordur, on dikizi surekli kullanin, onlara dikkat edin, yol verin.

    virajlarda kamyon sollarken paniklemeyin. onlar sizi goruyor :) -bi aralar boyle bi tribim vardi- ama sakin ola kamyonlarin sagindan gecmeyi denemeyin, o aynayi hic kullanmiyolar.

    3 saatte bir kesin mola. en az 15 dk.

    100 le gitmek ve 120 ile gitmek arasinda zamansal olaral max yarim saat oynar ama araba kontrolu konusunda dunyalar kadar fark vardir. 110 u gecmeyin.

    hiz limitini gecmeyin tabi ama karsi seritten gelen israrli sellektorlerin, 'ileride radar var panpa, ayik ol' demek oldugunu bilip ona gore davranin.

    veee en onemlisi; sirt cantali bir otostopcu gorurseniz arabaniza alin. anilarini dinleyin, siz de anlatin. ayik olursunuz, hem de arkadaslik kurarsiniz belki.

    gordugunuz uzere yegane amac "ayik olmak". ayik olun! cunku ayik olmak iyidir.

    edit: yazim hatalari

    edit; 'dunyanin en buzin seven insani' ile ufak bi muhabbetten sonra, kopeklere carpmanin takla attirabilecegi olayi dokuldu onume. tabii ki arabaya gore degisen bi durum bu, hafif bi araciniz varsa cok daha mumkun ama yine de boyle bi anda icgudusel hareket edilecektir, hayatta kalma icgudunuz ne derse onu yapacaksiniz. her seye ragmen tilki gibi gorece kucuk hayvanlara carpmak, bariyerlere surmekten cok daha mantiklidir kanimca. yatirim tavsiyesi degildir.

    hayirli edit: sigarayi biraktim, bence siz de birakin. cereze abanin. kavrulmamis badem ve beyaz leblebi favorim.

  • plazada çalışırken benim de böyle dertlerim vardı. ayda bir değil, ayda en az iki üç kez cicişlerden biri yaklaşıp "falanın doğumgünü ehehe" derdi, ben de para verirdim. para vermemin tek amacı da doğumgünü dolayısıyla oluşan kaos ortamından faydalanıp dışarı kaçmaktı. eski iş arkadaşlarım beni pek sevmezdi, allahı var ben de onları sevmiyordum, bazen iş yerinde insanlarla konuşmamak için köpekbalığı maskesi takıyordum ve bunun ölçüsüz avlanma protestosu olduğunu söylüyordum(insanlardan uzak durmak için yaptığım buluşlara inanamazsınız). hatta bir tanesi bana aşırı derecede uyuz olduğu halde alter egom olan isolde'yi çok seviyor ve yıllardır yazılarını paylaşıp övgüler yağdırıyor asdfdsas. neyse, sonra baktım ki bunlar benim doğumgünümü hiç kutlamıyorlar, pasta masta almıyorlar, ben de "ayşesu'nun doğumgünü için para topluyoruz :))" diyen tiplere 25 kuruş ya da 50 kuruş vermeye başladım. nötr olduğum kişiler içinse 1 tl veriyordum, ve inanın bunu yaparken çok eğleniyordum. şrfszler bi kez arkadaşımın doğumgünümde ofise gönderdiği pastamı daha ben yokken kesip yemeye başlamışlardı bile. mesela çok taş bir kız işe başlamıştı, tüm kan çükünde toplandığı için nasıl üniversite bitirip çalıştığına hayret ettiğim bir tip de bu kız işe başlayalı henüz 2 gün 3 saat olmasına rağmen canhıraş bir çabayla herkesten para toplayıp, üstüne de kendisi para koyup kıza 2 farklı pasta ve hediye almıştı. 2 ay sonra kızı maille taciz ettiği için işten kovuldu. böyle sikimsonik ortamlarda çalışıp her ay 50 tl doğumgünü parası toplama masrafına katlanan herkese sabır diliyorum.