hesabın var mı? giriş yap

  • 100 tane avukata açtır o marka karalama davasını eğer bir tanesi kazanırsa anırıp videosunu ekşi sözlük'e koyayım dediğim rezil cevap.
    türkiye'de çalışma hayatında güç sahibi olan kadınların toksik dünyası.
    allah çalışanlarına ve varsa eşine sabır versin.

  • üst solunum yolları enfeksiyonlarında uyguladığım, her hasta gördüğüm kişiye tavsiye ettiğim ve faydasını gördüğüm doğal yöntem

    saat başı tuzlu su ile gargara yapıp tükürün.

    kullanılan ilaçlardaki gibi kimyasal içerik yok. yan etki yok. ilaçsız atlatıyorum bir iki günde

  • gerçekten muhteşem görüntüler.
    öncelikle ülkenin neresine giderseniz gidin, okul formatı hep aynı.
    videoyu görünce hepimizin lan burası bizim okul mu diye kendine sorduğuna yemin ederim ama ispatlayamam.

    -bir diğeriyse her sınıfta, her okulda bulunan şu sırayı darbuka olarak kullanıp inanılmaz ritim tutanlardan en az 1 tane olması.
    -o gürültüde ders çalışmaya çalışan bir ineğin olması
    - olayla alakasız takılanların olması
    -eğlenceyi abartarak şımaranların olması
    -sabote ederek kendini ön plana çıkarmaya çalışanın olması
    -olayın akışına kendini bırakıp eğlenenler....
    ve hepimizin yaşadığı buram buram ergenlik.

    ayrıca sınıfa gelip de, öğrencileri uyaran, güler yüzlü hocalar yok artık.
    ya medrese hocası gibi gelen, siyasi militan görünümlü hocalar var yada hayat mücadelesi veren, her ay sonunu hesaplayan bıkmış, bezgin hocalar yada sallabaşı al maaşı diyenler.

    öğrenciler de eskisi gibi değil, bundan 20 yıl önce okuduğum lisenin önünden geçtim.
    çocukların elinde telefon, hepsinin boynu önde telefona bakıyorlardı.
    hepsi sessiz çıt çıkmıyordu.

    şu görüntülerdeki çocuklar, okulda eğlenen son nesildi bence.

  • büyük büyük halam derdi ki, depresyon kapıdan girince asalet bacadan kaçarmış. can sıkıntısından girilen her kuaför salonuna yazılmalı bence bu. ben bi gün lepiska saçlarımla gittim kuaföre, nasıl olacak sorusuna "valla bilmiyorum ya o arayacak ya da bu iş burda biter!" diye cevap vermişim düşün. "hanfendi onu sormuyorum, saçınız nasıl olacak?" sorusuna ise, "biraz kısa." diyebiliyorum sadece. ağlarken yol bile tarif edemem de. dünya umrumda değilken kısalığın karşılığı üç günlük dünya iken "katlı küt olsun bari..." diyorum. kesim işlemi başlıyor: bi terslik hissediyorum hafiften ama yarısında da çıkamam. gözlerim geride bıraktıklarıma sabitlenmişken salma hayek gibi girdiğim kuaförden ibrahim toraman olarak çıkmanın acısı taa yüreğime saplanıyor... (bkz: entry'e ara vermek)

    bu olay, arkadaşlar arasında o kadar alay konusu olmuştur ki, şanlı tarihime birinci toraman vakası olarak geçmiştir. evet bildiniz, ikincisi de olmuştur. hala arada bir hava topuna çıkma hissiyatım bundandır.

  • bologna(1762) doğumlu fizikçi ve bilim adamı.
    gençliğinde amcası luigi galvani'nin profesor olduğu bologna üniversitesi'nde eğitimini tamamlamıştır. amcası ile birlikte kurbağalar üzerinde çalışmalar yapmaya başlamış ve amcasından sonra bu çalışmalara devam etmiştir. daha sonra deneylerinde hayvanlar kullanması ona yetmemiş ve insanlar üzerinde deneyler yapmaya başlamıştır. idam edilen bir suçlunun bedenini satın almış ve insanlar üzerindeki ilk deneyini gerçekleştirmiştir. cesede elektrik verdikten sonra ceset hareket etmiş ve büyük bir ilgi toplamış ancak cesetteki hareket kısa sürede sona ermiş ve deney başarısızlıkla sonuçlanmıştır. yaşanan bu olay kulaktan kulağa bir efsane olarak yayılmıştır.
    daha sonra bu olay mary shelley'in frankenstein romanının ana karakterlerinden victor frankenstein'ın ilham kaynaklarından biri haline gelmiştir. giovanni aldini 1834'de milano'da ölmüştür.

  • eril ile dişili gözetmek yerine, kalifiyelik ve içi dolu metinler barındıran yazıları yazanları yazar olarak alma ve tutma yoluna gitmesi gerekenlerin boş işleri.