ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
13 yıldır akp'nin bitiremediği bir icraat var mı
tüpraş ceo'sunu ibb'nin ikinci adamı yapmak
-
bence istanbul'u sonunda doğru kişilere emanet ettiğimizin göstergesidir.
hiçbir başarısı olmayan, ne idüğü belirsiz "kartal imam hatip mezunları" yerine sonunda türkiye'nin en büyük şirketinin ceo'su vs. gibi adamlar yönetecek şehri.
almanya'nın çifte vatandaşlığı yasaklaması
-
üst edit: başlık sahibinden sonra @2'de kaçmış. kaynak bu
bir zahmet bana özelden sallamayın ne başlığı açan benim ne de kaynağı veren. ben 3. entry'i girmiş bir garip yazarım. herkes kaçınca ihale bana kalmış oldu sadece*
----
almanya battı, türkiye cennet, her şey mükemmel diyen almancıların almanya vatandaşlığını seçmesiyle sonuçlanacak yasaklamadır.
edit: başlık sahibi kaçmış. verilen yeni kaynakta çocuklar için, yani yeni nesil için geçerli olacağı yazıyor.
o halde entry'i " almanya battı, türkiye cennet, her şey mükemmel diyen almancıların çocuklarına almanya vatandaşlığını seçtirtmesiyle sonuçlanacak" olarak güncelleyebilirim.
erkekte şık duran davranışlar
-
ses çıkarmadan işemek.
karabekir'in torunundan 15 temmuz tepkisi
-
gündem editi: öncelikle şunu bilmek gerekir ki, kazım karabekir paşa olmasa idi ne doğu anadoluda türk varlığı ne de türkiyenin türk dünyası ile bağı kalırdı. ancak en önemlisi türkiye cumhuriyeti var olmayabilirdi. tarihimizde bu kadar müstesna bir rolü olan adamı bazı şeylere alet etmek, rolünü küçültmeye çalışmak, silah arkadaşı atatürk'e karşı kullanmaya çalışmak, ailesinin ve kendisinin aziz hatırasını suistimal etmek en hafif tabiri ile terbiyesizlik en ağır tabiri ile hainlik ve kansızlıktır.
***
bir klasik daha. kazım karabekir belediyesi'nin paşayı anma töreninde söz alan bakan, kazım karabekir paşayı andığı konuşmasını bir şekilde 15 temmuza bağladı. bunun üzerine söz alan torunu ferhan ayasbeyoğlu "bugün 15 temmuz hakkında konuşmamanızı rica ediyorum. yarın, öbür gün istediğinizi yapın ama lütfen buna alet etmeyin. böyle bir konuşma yapılması benim kanıma dokunuyor" deyince yer yerinden oynamış adamı adeta linç edip salondan kovuyorlar.
oraya insanlar kazım karabekir için toplanmışlar. türkiye'de neredeyse her toplantıda olduğu gibi mevzudan kenara çıkıp konuşma ayrı bir rezalet olmakla beraber çevre ve şehircilik bakanının tarihi birikimi olmadan sırf siyasi gündemle orada konuşması ayrı bir pot kırmadır. ayrıca orada bulunan şakşakçıların kazım karabekirin torununu kovması ise sadece türkiyede olabilecek bir olay. kızı timsal hanıma bunu yapsalar timsal hanım oracıkta hepsini yerine oturturdu diye düşünüyorum.
oda tv haberi
yandaş medya başlıklı haber
22.00-05.00 arası sokağa çıkma yasağının mantığı
-
mantığı yoktur.
ulan sanki sadece gece bulaşıyor bu virüs.
gençliğimiz bitecek evde otura otura. yaz aylarında eve tıkılmak! yarı açık cezaevine döndük.
edit: imla
funda özkalyoncuoğlu'nun hepimize köpek demesi
-
kendisine köpeğin ne olduğunu sorun, uçan bir hayvan cevabı gelebilir.
sefanı çapulcular sürüyor hasretini biz çekiyoruz
-
gurbetçi bir vatandaşın muhtemelen gözyaşları icinde yazdigi hasret cümlesi.
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net/…0&oe=59500d59
bu hasretlik bitmeli kardesim. sat oradaki evini, arabanı. gel büyük turkiye'ye.
orada yillarca cok aci cekmissindir, büyük turkiye'nin sefasını biraz da sen sür.
elin gavuruna meraklı değilsin ya?
gel yerleş vatanına, bitsin bu hasret.
yiyor mu öhm pardon var misin?
georges melies
-
hugo filminde film çekme aşamaları oldukça hoş bir biçimde canlandırılmış. kesinlikle sırf kendisini anlatan bir filmi hak ediyor.
aşk-ı memnu
-
arsen ziyagil, ziyagil yalısı'na yatılı misafir olarak gittiğinde nerede uyuyordu, hangi yatakta yatıyordu, çok merak ediyorum.
giriş katında sadece iki oda var. küçük olanda deniz de courton, büyük olanda firdevs yöreoğlu yatıyor. salonun bulunduğu ikinci katta ise sadece bir yatak odası var. orada da adnan ziyagil ile bihter yöreoğlu uyuyor. bir üst katta ise üç oda var. orada da behlül haznedar, bülent ziyagil ve nihal ziyagil kalıyor. aslında eskiden nihal ziyagil ile bülent ziyagil aynı odalarda kalıyordu ve en üst kattaki bir odada deniz de courton kalıyordu. bu sebeple giriş katındaki büyük oda ile küçük oda boştu. adnan ziyagil ile bihter yöreoğlu'nun evlilikleri öncesinde arsen ziyagil muhtemelen firdevs yöreoğlu'nun kaldığı büyük odada kalıyordu. ama mevzubahis evlilikten sonra bülent ziyagil ile nihal ziyagil kardeşlerin odaları da ayrılınca ve de firdevs yöreoğlu da ziyagil yalısı'na taşınınca yalıda oda kalmadı. bu şartlar altında arsen ziyagil yalıya geldiğinde hangi odada kalıyor çok merak ediyorum. evin hizmetlilerinin kaldığı bodrum katta kalmıyordur herhalde. zaten o katta da boş oda var mı bilmiyorum. yıllardır içimde koca bir boşluk doğuruyor arsen ziyagil gizemi.
ömer
-
canım oğlum.
neglect syndrome
-
hemispatial neglect olarak da geçer. yalnızca sağ hemisfere özgü bir sendrom değildir sol hemisferde de görülebilir ancak etkileri sağ hemisfere nazaran çok daha hafiftir, sebebiyse hala tartışılmaktadır, sol hemisferin baskılaması ve sağ hemisferin fonksiyonelleşmesi gibi farklı teoriler ortaya atılmıştır. bu sendromda, genellikle görsel algıya yönelik çalışmalar yapılmıştır ancak ses, koku gibi uyaranlara da hastalar aynı şekilde cevap vermiştir. ama en ilginç bulgu bu sendromun mental imagery -zihinsel betimleme- üzerine etkisidir. bisiash ve luzzatti bu sendromdan ötürü tedavi gören ve milan'da yaşayan hastalarla çalışmalarını yapmışlardır. hastalardan kendilerini piazza del duomo'nun önünde ve karşısında olmak üzere iki durumda hayal etmeleri ve meydanın tasvirini yapmaları istenmiştir. her iki tasvirde de, hastalar sol tarafı aktarmakta güçlük çekmişler ve aktaramamışlardır. yani bu sendrom yalnızca algıyla sınırlı değildir, hayal etmeye, hafızaya kadar uzanan etkileri vardır.