hesabın var mı? giriş yap

  • erasmus'la yurtdışına çıkan sevgilisi için bir arkadaş ayrılık konulu bir şiir paylaşmıştır. şiir;

    "...esyalar toplanmis seninle birlikte
    anilar saçilmis odaya her yere
    sevdigim o koku yok artik bu evde... " şeklinde devam etmektedir. hemen altındaki yorum; "olum sen babanlarla yaşamıyor muydun?".

  • at the end of my life, geriye dönüp baktığımda para, ev, araba vb. değil, dünyayı gördüğümü, ne çok farklı kültürden insanla tanıştığımı, ne çok yaşanmışlığım olduğunu ve ne çok yaşanmışlığa tanıklık ettiğimi, ne çok yeni şey denediğimi görmek istediğimden hayatım ile ilgili koyduğum hedeflerin son basamağını oluşturan hede.

    ilki abd'de bir düzen ve konfor yaratmak, ikincisi kabarık bir savings hesabı oluşturmak, üçüncüsü sevmeyerek yaşadığım bir east coast şehrinden severek yaşayacağım bir west coast şehrine taşınmak ve böylece hem doğu hem de batı yakasındaki yaşamı deneyimlemiş olmaktı. hepsini gerçekleştirdim.
    şimdi sıra dn olmaya geldi. çok büyük bir aksilik çıkmazsa en erken 2024 başında, en geç 2024 sonunda olmuş olmayı planlıyorum.

    abd'deki eşyalarımı bir storage'a koyup veya satıp, önce birkaç yıl colombia, mexico, costa rica, argentina, guatemala, peru, brazil, chile ve panama'dan oluşan latin america ülkelerinde yaşamak planımın ilk ayağı. schengen ülkelerinde 90 gün kalıp, ordan schengen olmayan ülkelere geçiş yaparak bir seneyi tamamlamak planımın ikinci ayağı. dn visa veren ülkelerin birkaçında birer sene harcamak da planımın son ayağı.

    üç ayaktan oluşan bu göçebe hayatından yorulduğum ve/veya sıkıldığım noktada abd'ye kısa/uzun vadeli geri dönmek de tabii ki seçeneklerim arasında. üç ayağı tamamladıktan sonra döneceğim yerin neresi olacağına o gün geldiğinde karar vericem.

  • muhalif değil, iktidar yanlısıdır. kendisi zaten o x kişisi aday olsa bile muhtemelen oy vermeyecektir. amacı algı yapıp muhalif seçmenin muhalefete oy vermesini engelleyerek iktidarın kazanmasını sağlamaktır..

  • protein tozu kullananların yakinen bildiği, bünyeye bol protein girmesi neticesinde gerçekleşen ve burun parçalayan osuruk. protein tozu kullanmayıp bol protein içeren besinler tüketen bireylerde de görülmesi mümkündür.

    olma sebeplerinden birisi, protein ve proteinli besinlerin yavas sindirilmesi sebebiyle sistemde daha uzun sure kalmasi, neticede icerde curuyup ceset gibi kokabilmek icin daha fazla vakti olmasidir. bu surec icerisinde proteinleri parcalayan bakteriler osuruğun cehennem azabi gibi kokmasini saglayan sulfur ve nitrojen gazlari salgilar. daha fazla protein, daha fazla sulfur ve nitrojen demek oldugu icin, protein agirlikli beslenildigi vakit osuruktaki ceset aromasi konsantrasyonu artar ve burun düşüren koku ortaya çıkar.

    basit anlatan yabancı kaynak: https://www.healthline.com/health/protein-farts
    güzel anlattığını düşündüğüm yabancı kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/…/articles/pmc4924180/

    edit: işbu başlık, protein ağırlıklı beslenen ve/veya protein tozu kullanan herkesi vücut geliştirmeci zanneden bilgisiz fakat fikirli ve önyargılı bireyleri de göstermiştir. milli yüzücüler, güreşçiler, halterciler, boksörler, basketbolcular, futbolcular ve muhtemelen diğer bütün sporcular protein tozu kullanabilir ve protein ağırlıklı beslenebilir. neticede osurukları da kokar. bunun beraberinde spor desteği ile kilo vermeye çalışan hafize teyze de eğer dilerse bu süreçte destek amaçlı olarak protein tozu kullanabilir. kendisine zira yağ ve karbonhidrat alımını azalt denecektır. yağ protein ve karbonhidrat üçlüsünden yağ ve karbonhidratı azaltırsanız ne olur? protein ağırlıklı beslenme olur. bu düzenleme ek bilgi sağlayabileceği için eklenmiştir. bu sebeple "kıfılırı dı çılışmıyır" kısmı ile muhattap olunmayacaktır.

    bonus tanım: yattığı yatağın çarşafını en son 3 ay önce, giydiği kotu da geçen yıl yıkamasına rağmen gelip burda pis kıkıyırlır tatavası yapan bireyleri de gösteren başlık.

  • kardeş

    sileriz

    sıkıntı yapma.

    bunun hiçbir dile birebir çevirisi olamaz, yapılamaz imkansız. bu 4 kelimedeki atarın bu 4 kelimedeki varoşluğun başka dilde karşılığı olamaz. çünkü burada bu kelimelerle verilen mesaj çok başka, we will delete it falan değil, orada numarasını silmesi değil olay çünkü, daha derin. türkçeyle bile anlatamıyorum bak sen gelmiş çeviri diyorsun *

  • tv tarihine geçecek sayısız ana tanık olmamızı sağlayacak hayırlı olay. nihat doğan'ın daha ilk programda sürekli renk değiştirdiği için adadaki bukalemunları şerefsizlikle suçlayıp dövmeye kalkışacağını tahmin ediyorum:

    - nihat doğan'ın karşısında renk değiştirilmez. nihat doğan sinemasında ya siyah olursun ya beyaz. açık ol, net ol. az önce kırmızıydın ne oldu? nihat kırmızıyım ben diye dalın üzerinden dil uzatıyordun ne oldu? yeşil mi oldun şimdi şerefsiz?!!! seni var ya... ya var ya... yemin ediyorum seni sinek gibi ezerim (kendini kaybedip bukalemun'u odunla dürtmeye çalışır, mankenler araya girer, bukalemun "ne oluyor lan?" bakışıyla bir süre nihat'a bakıp bir üst dala geçer.)

    böylelikle survivor fragmanındaki denize koşan iguana'nın olayını da çözdüm. hayvanların sezgileri güçlü olur, daha yıllar önceden hissetmiş demek ki hayvan:

    - feridun abi nereye?

    - kaçın lan kaçın nihat doğan geliyor...

  • şu görüntüleri izledikten sonra kızdığım tek kişi mansur yavaş.

    ya abicim neden ekmeği maliyetinden düşüğe satıp krizin vurucu etkisini göğüslüyorsun. sen sebep olmadın ki bu krize. bırak insanlar özgürce yaptığı seçimlerin bedelini ödesinler. burası sincan, %70'i düşündü taşındı seçimini bu yönde yaptı. adam 1.25 liraya ekmek almaya devam ettikçe "bakın demek ki zam falan yok, diğer her yer fırsatçı, bunlar hep dış güçlerin oyunu" deyip yoluna devam ediyor. sen unun, yağın, personelin güncel maliyetini girişe as 2 liradan sat ekmeğini insanlar bırak yüzleşsin tercihiyle.