hesabın var mı? giriş yap

  • olan bitenden az önce duyurulan hede.

    ulan keşke kaldırılmasaydı, kesin bu entry ile yarın debe'ye girerdim.

  • yarın yüksek ihtimalle 60 günlüğüne olağanüstü hâl ilan edilecek ve bu durum mart'taki seçimlerin ertelenmesine neden olmayacak veya savaş ilanı içermeyecek. ukrayna, haklı olarak maruz kaldığı tutum karşısında tepki göstermek istiyor ancak hep söylediğim gibi rusya açıkça ülkeyi ilhak etmeye başlamadığı sürece savaş ilan edeceklerini hiç mi hiç zannetmiyorum. liseli gibi "rusya alır" veya "ukrayna ölür" demeye gerek yok; böyle bir savaş iki ülke için de felakete dönüşebilir. ukrayna şu anda varlığına yönelik ciddi bir saldırı olmadığı müddetçe rusya'ya saldırabilecek durumda değil. rusların yaptığı normalde savaş sebebidir evet ama ukrayna'nın hali ortada... donbass gitti, kırım gitti, mariupol limanını neredeyse hiç kullanamaz oldular, gemilerine ruslar el koydu... yapabilecekleri bir şey yok. bu noktada boş kahramanlık yapıp savaş ilan ederlerse hem yalnız hem de rusların insafına kalmış olacaklar. bir anlamda rusya'nın istediğini yapmış olacaklar: ukrayna'ya fütursuzca, hiçbir uluslararası tepkiden çekinmeksizin saldırabilme fırsatı vermek...

    ukrayna'nın kendi kaderini tayin edebilme isteğini anlıyorum fakat ne yazık ki ukraynalıların artık abd'nin maşası olarak bir yere varamayacaklarını, abd desteğinin bu tip kritik anlarda gelmeyeceğini anlamaları gerekiyor. bu gece savaş ilanıyla sonuçlansaydı abd en fazla yaptırım uygulayıp kınayacaktı. kimse kerç boğazı ya da azak denizi için rusya'yla nükleer savaşa dahi gidebilecek, çok ciddi kayıplara yol açabilecek bir mücadeleye girişmez. mariupol veya odessa için amerikanlar new york'u riske atmaz; öte yandan rusya için ukrayna çok önemli ve rusya, gerekirse moskova'yı dahi tehlikeye atabilir bu ülke için.

    nitekim ukrayna hükümeti de boş gazla bir yere varamayacağını anlamış olacak ki savunmaya yönelik, makul bir karar alarak "bir şey olursa hazır olalım" planını uygulamaya soktu. politik açıdan bu konuda rusya'nın yanında olsam dahi yaşananlara üzülüyorum. hepsinden önce, savaş kötü bir şey. bilgisayar oyunu değil bu, masum insanlar ölüyor. ikinci olarak, sebebi ne olursa olsun, bir ulusun böyle adeta "tokatlanıp" karşılığında diş gösterememesi can sıkıcı. bu noktada gerçekten ukraynalıların kendilerine sorması gerekiyor artık: avrupa birliği ve amerika birleşik devletleri için biz ne kadar önemliyiz? bunların gazıyla devrimden devrime koşuyor, "aslansın kaplansın!" sözleriyle kendimizden geçiyoruz da ülke olarak, ukrayna halkı olarak bizim kapasitemiz nedir?

    son olarak "şakacı" it oğlu itlere sesleniyorum: umarım anneniz, sevgiliniz, kız kardeşiniz "mülteci" olur da onları eli sikinde bekleyen sizin gibi pisliklerin eline düşer. ya da yok ulan onlar düşmesin, siz düşün. sizin köpekliğinizin, şerefsizliğinizin ceremesini kadınlar çekmesin. ayrıca, dünyanın ruslardan çektiği kadar kimseden çekmediğini söyleyen ve türkiye'nin rusya'nın eline düşmemiş olmasıyla övünen acınası varlıklar görüyorum. ülkesinin bağımsızlığını savunan birisi olarak elbette ki ülkem adına "rus yanlılığı" isteyecek değilim ama nato'nun meat shield'ı, abd'nin kuklası, siyasal islam'ın filizlendiği ülkede yaşayıp da "ruslar çok kötü, iyi ki bize bulaşmamışlar, bunlara vermemişiz vatanı!" demek ağır psikolojik sorunların işareti bence. rusya'dan çok daha "genç" olmasına rağmen emperyalizm ve katliam konusunda rusya'yı cebinden çıkaracak birilerine verdin vatanı, haberin yok.

  • ortaokulda dersaneye giderken annenin harclik verip "bunu harcaman icin vermiyorum, yaninda bulunsun" demesi. ogle arasinda tum herkes hamburger tost karnini doyururken benim cebimdeki parayla yutkuna yutkuna onlari izlemem.

  • trafiğe taktım bugün. sırayla tüm şehirler yazılacak buraya. orduda araba kullananla, mersinde araba kullanan zihniyet aynı.
    genel mantık şu şekilde.
    1) ben gideyim de trafik ne olursa olsun.
    2) acelem olmasa bile en hızlı şekilde gitmeliyim. mümkün olduğunca durmadan, frene basmadan gitmeliyim.
    3) benden hızlı veya benden yavaş giden herkes aptal.
    4) tüm noktalarda geçiş hakkı bana ait.
    5) eğer durmam gerekiyorsa madde 2 iptal. iki dakika beklesinler ne aceleleri var.
    6) araba kullanmayan herkes(motorlular dahil) ezik. bu yüzden onlara yol verilmez, öncelik araba kullananların.
    7) sinyal, yol ayrımı öncesi doğru şeride geçme vs. sadece vakit kaybettirir. bunları yapanlar acemidir, ustalar kafasını kullanır.
    8) ben hangi şeritte, hangi hızda gidiyorsam trafik ona göre akmalı. ben en solda 40la gidiyorsam benim sağım 30, onun sağı 20 şeklinde herkes hızını ayarlamalı.

  • kazanan çiftçinin bizim ekşicilerden daha akıllı olduğunu gösteren olay.

    adam maksimum ikramiyenin 500 000 tl olduğunu düşünmüş de iki kupon oynamış.

    bizimkiler daha haberi okuyup anlamaktan aciz.

    vaheyy.

    kuponu bunlar oynasa kalıbımı basarım 4 tl basarlardı paranın yarısı boşa giderdi lan.

    banko yani.

  • "izmir’in işgali yıllarında “anadolu’nun işgali ingiliz emperyalizminin bir oyunudur” ve “kardeşime kurşun sıkmam” dedikleri için inciraltı’nda yunan krallığı’nca kurşuna dizilen 200 yunan sosyalist askeri, ölümlerinin 94. yıl dönümünde katledildikleri yerde barış şiirleri okunarak ve ege denizi’ne karanfiller bırakılarak anılacak."

    "anadolu’nun işgali ile sonuçlanan emperyalist savaşa hayır dedikleri için katledilen sosyalist yunan askerlerini yazan şair tuğrul keskin, son kitabı zito i epanastasis’i (yaşasın isyan) öldürülen askerlere ithaf etmişti.

    ilk kez anılacaklar

    1921 yılının ocak ayının birinci günü gerçekleşen katliam, 4 ocak 2015 pazar günü bir şiir etkinliği ile ilk kez anılacak. 4 ocak’ta barış şiirini yanına alan izmirli şairleri ve yürekli insanları beklediklerini ifade eden tuğrul keskin, “kardeşime kurşun sıkmam dedikleri için öldürülen askerler, iki ülke arasındaki kardeşliğin defne dalıdır. tarihimizde yer alan bu trajik olayı yeniden hatırlatarak, ege’nin iki kıyısı arasındaki dostluğu daha da güçlendireceğimize ve günümüzdeki pek çok kavram kargaşasına da ışık tutacağımıza inanıyorum. bunun için 4 ocak pazar günü saat 13.00’da inciraltı sahili’ndeki barış manço köprüsü’nde buluşarak, bu güzel insanlara şiirler okuyalım istiyoruz ve bütün izmirlileri o gün, saat 13.00’da barış manço köprüsü’ne bekliyoruz” dedi. "

    http://haber.sol.org.tr/…ra-ilk-kez-anilacak-104189

    (bkz: zito i epanastasis)

  • geçinmeye gönlü olmasıdır.

    şekil, şemal, akıl, vs. birinden hoşlanmayı sağlayan unsurlardır. geçimsiz, huysuz, kaprisli, sinirli, kavgacı, kıskanç, asabi adamlar isterse yunan heykeli gibi görünsün fark etmez. tabii ki kadınlar için de bu söylediklerim geçerli... geçinmeye gönlü olmayan insanlar için zaman harcamak enerji israfıdır.

  • -tea!! to everyone from me
    -i don't want
    -fine, don't give it to şakir
    -what you mean with şakir?
    -isn't your name şakir? did you change it?
    -how could you dare to me that say şakir?
    -what should i say? for example, should i say mahmut? şakir.
    -you are gonna say şakir big bro, şakir uncle
    -those days were past, şakir
    -what you mean past?
    -past is mean past. we both have minibuses. i'm your brother now, şakir