hesabın var mı? giriş yap

  • 1986 yılları kupa galipleri kupası çeyrek final rövanş karşılaşması. duvarın ayırdıklarını karşı karşıya getirmesi bakımından önemli bir karşılaşmaydı. ilk maç dresden'de iki hafta evvel oynanmış ve doğu alman takımının 2-0 üstünlüğü ile noktalanmıştı.
    peki niye mi önemli bu rövanş maçı. skoru futbol sahalarında ender görülen bir skor da ondan. sahada yaşanan iki yarı ile adeta bir destan. bu maçın filmi bile var, bilmem anlatabiliyor muyum. ulf kirsten ve matthias sammer'li dresden, ilk yarıda fırtına gibi esmişti özgür almanya'da. 45. dakikadaki gol skoru 3-1'e taşımıştı. düşünün kendi sahanızda 2-0 yenmişsiniz, deplasmanda 3-1 öndesiniz. elenmek için beş gol yemeniz lazım. kırkbeş dakika var önünüzde...
    ikinci yarı uerdingen açısından destan gibi geçmiş. valla alman futbolunun nibelungenlerinden biri. 8 aralık 1993 werder bremen anderlecht maçı'nı yeğlesem de, ne ikinci yarı olmuş. tabii çocukken bremen mızıkacıları ile haşır neşir olmam da, kararımda bir oynamış olabilir bilemiyorum, ateşim var zaten düşünemiyorum. neyse efendim başlama vuruşu ile saldırmış uerdingen. 58. dakkada başlamış gol sağanağı. yirmisekiz dakikada altı gol atan uerdingen, karşılaşmayı yedi üç kazanmış. çeyrek final rövanş karşılaşması diyelim, futbolsever dostlara. cacığına da değil; bilmem anlatabiliyor muyum...

  • 2002 yılından itibaren almanya'da faaliyete başlayan, yaklaşık 30 ülkeye yayılmış, 2009 yılından itibaren türkiye’de de yalnızca tıp doktorlarının kontrolünde uygulanan, kilo ve metabolizmayı düzenleyen beslenme programı.

    başlangıç olarak verdiginiz kan testleri almanya'ya gonderiliyor, size özel bir beslenme programı yazılarak 4 etapta uygulanıyor.

    programda yer alan besinler sadece içerdikleri kalori, yağ, protein, karbonhidrat miktarlarına göre seçilmeyip, aynı zamanda kişinin sağlık durumu ve hormon düzeyi de göz önünde bulunduruluyor. bu sayede metabolizma ve hormon dengeleri duzenlenirken kilo kontrol altına alınıyor. program sonunda vücudun olması gereken kiloya ulaşırken aynı zamanda yağ azalıp kas ve bağ dokusunun dengelendiği, verimlilik / konsantrasyon / enerji düzeyinin arttırıldıgı iddia edilmekte.

    programdaki özel beslenme maddeleri dışında herkesin uygulayabilecegi 8 kural ve mantığı:

    1- günde üç öğünü asla aşmayın. (ara ögün kesinlikle yasak. aralarda sadece şekersiz sütsüz çay, kahve, sade mineral suyu içebilirsiniz.)

    2- öğünler arasında minimum 5 saat ara verin, hiçbir şey yemeyin. (vücut sadece uyurken ve insülin belli seviyenin altına düştüğünde yağ yakar. insülin en ufak bir badem tanesi bile yerseniz vücutta 4 saat kaldıgı için aralarda agzınıza en ufak bir şey atmamanız, meyve dahi yememeniz kritik. amaç insülin salgılanmadıgı ve kritik seviyenin altına düştüğü 4. saat sonrasında vücudun yağ yakımını sağlamak.)

    3- öğünler max 60 dk olacak

    4- her öğünde ilk lokmanız protein olsun. (mideye ilk protein girdiğinde vücut kan şekerini düzenleyip yağ yakan glukagon hormonunu salgıladıgı için)

    5- her öğünde tek çeşit protein tüketin. (bunu farazi anlatacak olursam: proteinler çeşitli aminoasitlerden oluşur, ve alınabilecek miktar o proteinin yapısındaki en düşük aminoasit kadardır. 2 farklı protein alımında ikisinin toplam aminoasitlerinden en düşük seviyeli olan baz alındıgı için proteinin vucuda sağlayacagı fayda maximize edilmeye çalışılmak istendiği için tek tip protein tüketimi önerilmekte)

    6- son öğününüzü en geç 21:00'da bitirin.

    7- kilonuza göre günlük su tüketiminize dikkat edin

    8- günde 1 adet yeşil elma tüketin. öğün sırasında ya da hemen sonrasında. (yuksek lif ve mineral içerdigi, kolesterolü düşürdüğü, diyabeti önlediği, metabolizmayı hızlandırdıgı için)

    benim şu ana kadarki deneyimim ise şöyle:

    hiçbir zaman ciddi bir kilom olmadı, programa başlama amacım daha saglıklı olmak ve metabolizmamı düzenlerken dogru beslenmeyi ögrenmek idi. programı doktor kontrolunde 3 aydır uygulamaktayım ve 2. hafta itibariyle gözle görülür sonuç aldım.
    3 ay sonunda (ki bunun 1 ayı tatil ve iş seyahatleri oldugu için birebir uygulayamadım) hepsi yağ olmak üzere 4 kilo vererek 20 sene önceki kiloma döndüm. işin asıl güzel tarafı ise sadece 4 kg olmasına rağmen karın ve kalçadan şu an için 8er cm, bacaklardan 5er cm incelmiş ve 2 beden küçülerek 34 bedene düşmüş olmam. ayrıca metabolizmam hızlandı, daha enerjiğim ve yaşadığım bazı cilt problemleri tamamen yokoldu.

    gittiğim doktorun (diyetisyen değil) vucudun işleyişini detaylı anlatması mantığını anlamama yardımcı oldugu için dogru beslenme biçimini ögrenmenin verdigi keyif ise cabası.

    benim için en önemli kısmı kalıcılıgı ve sürdürebilirliği, onun cevabını henuz o aşamaya gelmedigim için veremiyorum. süreci tamamladıgımda güncelleyecegim.

  • üniversitemizin itiraf sayfasında paylaşılmış bir güncelleme:

    " eski sevgilimin evinde beni aldattığı
    kızın tişörtünü bulmuştum bana
    "kızım ben seni aldatmıyorum ki onu
    aldatıyorum bak senin ondan haberin
    var onun senden yok ki" demişti"

  • marka değerini yükseltmek için müşteri memnuniyetini arttırmak yerine müşteri memnuniyetini ve tepkilerini hasır altı etmeye çalışmak araçtaki sorundan daha büyük rezalet. umarım servis ve genel merkezdeki çalışanlar yerine yönetimden aklı başında birisi sizinle iletişime geçer ve sorınunuz çözülür.

    rezalet puanım 10.

  • thomsen kolları sıvayıp, metni çözmeye kalkıştığında, yazıtlarda geçen metnin türklerle ilgili olduğunu biliyordu. yazıtta çözülmeyi bekleyen metnin yanı sıra, çince bölümler de vardır ki çince bölümler sayesinde içinde türk kağanlarının adları belirlenmişti.

    ilk olarak 38 harf sayıyor. ve harfler, tıpkı çince yazıtlar gibi üst kısımlarının sola, alt kısımlarının sağa yatırıldığını saptıyor. sözcükler birbirlerinden iki nokta (:) ile ayrılmış.

    ilk sorun yazının hangi yönde okunacağı ile ilgiliydi. sağdan sola mı, tersi mi, yoksa yukarıdan aşağıya mı? sözkonusu harfler, yenisey yazıtları'yla benzerlik gösterse de yenisey yazıtları'nda karşılatırma yapabileceği yeterince veri yoktu. karşılaştırmayı, orhun yazıtlarının 1. ve 2. anıtlarıyla yapabileceği kanısına vardı. ve satırları birbiriyle karşılaştırarak yazının doğrultusunu çıkardı. tıpkı çincede olduğu sözcükler yukarıdan aşağıya yazılmış, sütunlar sağdan sola dizilmekteydi.

    yazıtlarda iki dilin yer alması sayesinde bilinmeyen dil ile çince sözcükler karşılaştırılarak kolayca bulunabilirdi. ancak bilinmeyen alfabenin metin uzunluğu, çince yazılardan 4-5 kat fazlaydı. bu durum da karşılaştırma yolu ile çözümü geçersiz kılmaktaydı. (sonradan belirlenmiştir ki yazıtlardaki iki dilin üslup ve özgün biçimleri karşılaştırma yapılmasına olanak bırakmayacak biçimde birbirinden ayrı.)

    metnin türkçe olacağı sanısından yola çıkarak türkçenin yapısını göz önünde bulunurdu. türkçe sözcüklerde genel olarak iki sessiz yan yana gelmediği için ard arda dizili üç harfi, örneğin xyx gibi bir dizideki x harfinin ünsüz olması halinde y'nin ünlü ya da tam tersi şekilde olması gerekmesinden yola çıkarak hareket etti ve üç harfin ünlü olduğunu saptadı.

    bir harfin sık sık sözcük sonlarında yer aldığını gözlemledi. tükçede 3. kişi eki ve eylemlerin geçmiş zaman 3. kişi eki olarak ı-i ünlü harflerinin sözcük sonlarında çok kullanıldığından, thomsen bu işarete ı-i harflerini uygun buldu. (son dört cümlemin üçü, ı ve i harfleriyle bitiyor örneğin)

    artık bilinmeyen dilin türkçe olmadığı kuşkusu ortadan kalkmıştı. dil, türkçeydi. ve türkçedeki ünlü uyumundan yola çıkarak a-e, ı-i, u-ü ve o-ö seslilerinin hangi hecelerde yer alabileceğini göz önünde bulundurarak her biri ikiz değerli dört harf belirledi. ve buradan ünlünün şekline göre değişik şekilleri olan ünsüzlerin yer aldığını saptadı.

    belirli bazı sözcüklerin anlamını bulmak için çince metinlerden de yararlanarak özel adları araştırdı. yazıtlarda ilgisini iki sözcük çekti.

    ilk sözcüğün, başka sözcüklerin önüne de eklendiğini görerek bunun bir san olduğunu düşündü ve onu kağan (k ğ n) şeklinde okumak istedi. ancak sözcüğün ortasındaki ğ'nin başka sözcüklerde baş harf olarak yazıldığını görünce, türkçede ğ sesiyle başlayan sözcük olmadığından bir süre çalışmalarına ara verdi.

    ikinci sözcüğü ele alarak çalışmalara yeniden başladı. bu sözcükte tanrı değerini gördü. türkçe metinlerde sık sık kullanılan bir sözcüktü bu.

    bir başka sözcüğü çince metinden yararlanarak okumaya çalıştı. çince metinde bu sözcük k'iueh-ti(k)k şeklinde yazılıydı. çincede hece sonlarında l bulunmadığı için kültigin şeklinde yazamamıştı çinliler, onun yerine t harfini kullanmışlardı. örneğin çinliler bilge sözcüğünü de pit-kia şeklinde yazmışlardı. bu harf thomsen'i uzun süre uğraştırdı.

    kültigin sözcüğünde geçen k ve ü(ö) harflerini, köktengri şeklinde okumak istediği sözcükte de görünce, gerisi çorap söküğü gibi geldi.

    bir başka sözcüğün türk olduğunu buldu ve türk sözcüğündeki harflerin yardımıyla tört(dört), kün(gün) sözcüklerini ortaya çıkardı.

    bir sözcüğe yigirmi(yirmi) değerini verdi ve y harfininin doğruluğunu yir(yer) şeklinde okuduğu bir başka sözcükteki y ile denetleti. sonra bir başka yerde geçen yigirmi sözcüğünün bitişiğinde bulunan sözü altı şeklinde okumak isterken ltı biçiminde yazılmış olduğunu gördü. önceden kağan sözcüğü şeklinde okuduğu sözdeki ğ harfinin başka sözcüklerde başladıkları için şaşırmıştı. ğ ve r(tıpkı ğ sesi gibi r ile başlayan türkçe kökenli sözcüğümüz yoktur) ile başlayan sözcüklerin türkçe ile olan uymazlığını anlamış ve orhun alfabesinin kendine özel bir kuralını bulmuş oldu: sözcük başlarındaki ünlüler sezilmeleri kolaysa yazılmayabilirdi. örneğin altı, erti, ağı sözcükleri anıtlarda ltı, rti, ğı olarak yazılmıştı. ilk olarak okuduğu ve çözüme ulaştıramadığı kağanı doğru okumuştu.

    ***

    bu giriyi vilhelm thomsen'in 15 aralık 1893 tarihli oturuma sunulan metninden ve agop dilaçar'ın türk dil kurumu tanıtma yayınları'ndan çıkan thomsen adlı kitapçığından yararlanarak (özellikle son bölümlerden fazlasıyla yararlanarak) tamamladım. tıpkı thomsen'e, nasıl yazıtlardaki çin metinleri bazı yerlerde yol gösterdiyse, bana da kimi yerlerde agop dilaçar, thomsen'in metnini daha iyi anlamama yardımcı olması gibi yol gösterdi.

    iki yüce kişi de sonsuzlukla var olsunlar.

  • başlık: kız arkadaşım sikimi film izler gibi izliyor

    @1 bi köşeye oturuyor öyle izliyor

    @2 kisa film seviyo demek kiz

    sonraki 12 sayfa @2 ye helal gardaşımlar bravolar tebrikler methiyeler....

  • dünyada bu çocuklara bizim ülkeden başka hiç bir yerde terörist denmez. düşünsenize amerika'da harvard öğrencilerine şu muameleyi yapacaklar...