hesabın var mı? giriş yap

  • hikaye, oynanış falan değil de oyun nvidia gtx 650' gibi nispeten eski sayılabilecek bir kartta bile yüksek çözünürlükte ve 60 fps'de sıfır takılma ile akıp gidiyor. oyun içerisinde ne bir bug, ne bir texture kayması, ne bir yapay zeka dallamalığı ne de takılma, donma, uzun yükleme gördüm. her bir kodu ile oyun hatasız sanki.

    hele son dönemlerde çıkan pc oyunlarının genel olarak sorunlu olması düşünülürse oyunu yazıp tasarlayan her bir kişiyi alnından öper başımın üstüne koyarım.

  • çok ulvi nedenleri olabilecek erkektir tabi, ancak kafası basmayan erkek de olabilir.

    bundan yıllar yıllar önce, develer tellal, messenger sosyal medya iken, bir hatun vardı lise arkadaşım buradan görüştüğümüz. üniversitede ilk senemdi. bir gece vakti muhabbet ederken bana buradan bir şarkı gönderdi. evet bizim zamanımızda internete takım elbiseyle oturulur, msn'den mp3 gönderilir ve 45 dakikada alınırdı sevgili ekşiciler. gece geç vakit, bütün millet uyuyor. dediğim gibi, internet adabı nedir, emeğe saygı, rep nedir bilen nesildeniz. sırf bu yüzden, ayıp olmasın diye açtım dinledim şarkıyı kısık sesle. dolayısıyla dinlediğimden pek bir şey anlamadım ölümsüz eserleriyle gönül tellerimizi titreten bir grup alman panzerine ait şarkıdan. kız beğenip beğenmediğimi sordu. "iyiymiş" dedim, ben de sana bir şarkı göndereyim o zaman diyerek http://inciswf.com/1293107129.swf tadında bir country şarkısı gönderdim. bir de utanmadan beğenip beğenmediğini sordum, "iyi" dedi. biraz sonra da gittim yattım, dediğim gibi geceydi ve yağmur çiseliyordu.

    bu son görüşmemiz oldu, bir daha hiç online göremedim kendisini.

    bu meş'um geceden 4 yıl sonra nereden estiyse, o şarkının sözlerine bakmak aklıma geldi. ha şarkıyı da sevdim, dinliyorum ara ara. anam, bildiğin ilan-ı aşk. o anda benim cevaben gönderdiğim şarkının sözleri beynimde dolanmaya başladı. tezat ortadaydı. hikayenin başka bir yazının konusu olan diğer parçalarıyla şarkının sözleri de tam bir uyum içindeydi. yapacak bir şey yoktu, köprünün altından çok sular akmıştı. mallığımın kurbanı olmuştum, ne kader, ne talih, kimseyi suçlayacak durumda değildim.

    sevgilisi olmadığı halde reddeden erkek bazen sadece bir sevgilisi olmadığı halde reddeden erkek değildir. sizin çok açık olarak verdiğinizi düşündüğünüz sinyalleri yorumlayacak zekadan yoksun bir erkektir. bu ibret vesikasını bitirirken, buradan o kıza sesleniyorum. reddedilmedin raad ol. yok öyle bi şey.

  • stres, akıllı telefon kullanımı ve iş/yaşam dengesindeki değişiklikler gibi faktörler sayesinde birçok kişi düzenli olarak önerilen minimum altı saatlik uykuyu alamıyor.

    danimarka, kopenhag üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma, uyku düzensizliğinin diyet ile kilo verme çabalarını engelleyebileceği sonucuna ulaştı.

    daha önce yapılan araştırmalar, eksik ya da kalitesiz uykunun yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve atardamarlarda yağ birikimi gibi risklerii artırabileceğini gösterdiği için ekip, bunların kilo almaya etkisine odaklandı.

    vücut kitle indeksi 32'den yüksek olan, 18-65 yaş arasındaki 195 yetişkin ile yapılan çalışmada, katılımcıların tamamı, sekiz hafta boyunca, günlük 8.000 kalorilik sıkı bir diyete tabii tutuldu. katılımcıların bir yıllık uyku alışkanlıkları da izlendi.

    gecede ortalama altı saatten daha az uyuyan katılımcıların vücut kitle indekslerinin, altı saat ve daha fazla uyuyanlara göre 1.3 puan daha fazla yükseldiği görüldü. yine, yapılan anketlerde uyku kalitelerinden memnun olmadığını bildirenlerin vücut kitle indekslerinin, uyku kalitesinden memnun olduğunu bildirenlere göre 1.2 puan daha fazla artığı görüldü.

    çalışmanın lideri profesör signe s. torekov, bir çok kişinin önerilen uyku miktarını yakalamakta başarılı olamaması ve uyku sağlığının, kilo kaybı ile güçlü bağlantısı nedeni ile araştırmanın önemli olduğunu belirtiyor.

    çalışmada ayrıca, haftada en az iki saat egzersiz yapanların daha uzun ve kaliteli uyku uyuyabileceğine dair bulgular da görüldü.

    bu bize, egzersiz ile desteklenen diyetin, kaliteli bir uyku ve daha kolay kilo vermeye giden yol olduğunu gösteriyor. egzersiz hem yağ yakımı hem de uyku düzeni için kilit rol oynuyor. çalışma "obez yetişkinlerde uyku sağlığını iyileştirme" odaklı olsa da obezite tedavisi için de oldukça aydınlatıcı sonuçları göz önüne seriyor.

    kaynak: bbc science focus

  • rüştü'nün günlük hayatında kullandığı kelime sayısını ti'ye alan adamın konuşurken karşısındaki insanı kanser eden biri olması ironik. köşeyi başkalarının yazdığını ima eden bu mektubun da kendisinin elinden çıkmadığı oldukça aşikar, bu da ironinin katmerlisi.
    alttan alta edilen tehditler, seni biliyoruzlar mektubu yazan kişinin terim'i iyi tanıdığının ve işini iyi yaptığının göstergesi.
    yasal yollara başvuracakmış, birini istifaya çağırmak hangi yasada suçtur acep?

  • kızım 2,5 yaşlarındayken, gece uykusundan haykırarak uyanmaya başlamıştı. bu çok normal bir durum aslında, çocukların bazen böyle anları oluyor, korkuyu öğretmeseniz dahi, kabuslar görebiliyorlar. normal olmayan durum, ben yanına gittiğimde uyanmış yatakta oturan miniğimin odanın kapısına bakarak ve orada görünmeyen bir şeyden korkarak ağlamaya devam etmesiydi.

    yani kapının orada görünmeyen bir şey vardı ve kızım oraya baka baka ağlıyor, korkuyla bana sarılıyordu.

    çocuk sahibi olmak böyledir işte, çocuklukta kalan korkularınızı açığa çıkarabilir. gerçi benim korkularım hiç çocuklukta kalmamışlardı, aynen devam ediyorlardı o dönem. evde yalnız kalamadığım gibi, evde birileri olsa dahi koridorun ışığı açık uyuyabiliyordum (hâlâ öyle gerçi). itiraf etmek zor geliyor; ama açıkçası ödlek tavuğun tekiydim işte ve kucağımda görmediği bir şey tarafından korkutulup tir tir titreyen kızım vardı.

    annelik, biraz da gözü karalıktır.

    bir hafta kadar, belki daha da fazla bir süre aynı olay tekrar edince ve ettiğim dualar, okuduğum sureler kızımın korkusunu hafifletmeyince, idareyi ele almaya karar verdim. yine bir gece haykırarak uyanan kızımın odasına gittim. ağlayan kızıma sarıldım ve odanın kapısına doğru olabilecek en öfkeli ve cesur gözlerle bakıp dedim ki: "utanmıyorsunuz değil mi el kadar bebeyi korkutmaya?"

    bu cümlemi net hatırlıyorum, sonraki cümlelerim de bu minvaldeydi; ama açıkçası kelime kelime aklımda değiller şu an. bir anne olarak, kızımı korkutan neyse, ona karşı açmıştım ağzımı ve yummuştum gözümü. olay kısaca buydu işte.

    doğaüstü olansa, o geceden sonra bir daha kızım hiç o kadar büyük bir korkuyla uyanmadı.

    ya göremediğim bir şeyi utandırmayı başarıp, aklını başına devşirtmiştim ya da benim kapıya doğru sinirlendiğimi ve kendisini savunduğumu gören kızım psikolojik olarak o korkuyu aşmıştı.

    ben kızımın psikolojik olarak o korkuyu aştığını düşünüyorum. öbür türlüsünü düşünmek dahi istemiyorum.

    neyi korkuttum la ben?

    ekleme: aynı türden sorular çok gelince, buradan cevaplayayım istedim. kızım o günden sonra bir daha gece korkusu yaşamadı. kendisi zaten şu an 21 yaşında bir üniversiteli.

  • iki trafik polisi arabası yanyana ilerlemektedir.
    sivil herhangi bir arabaya "34 ..... kenara çekermisiniz" diyerek hayatının hatasını yapar polis. diger arabadan cevap yetistirmekte zorlanmaz polisler.
    "kenara çekermisiniz diyen dillerini yesinler senin."

  • yaşadığım yerde pokestop yok, gym yok diyen arkadaşların artık ash gibi anasıyla bacısıyla vedalaşıp köylerini terk etmelerini gerektiren oyun.