hesabın var mı? giriş yap

  • ohoo bu paylaşım az bile.

    size şimdi gün içinde paylaşılan 2 adet kareyi anlatmak istiyorum. lan aslında şeytan diyor direkt koy resmi buraya da hadi neyse. bu kız mafya bozuntusu süper zengin biriyle evli onu da not olarak vereyim.

    paylaşım 1: kızımızın son model bmw'sinin içini kırmızı gül yapraklarına boğmuş beyimiz, 4-5 farklı poz çekilmiş ve ortaya karışık bi kolaj yapılmış. bu paylaşım öğle saatlerinde.

    paylaşım 2: akşam saatlerinde de asıl görüntü geliyor. küvet doldurulmuş, etrafında mumlar loş bir ortam. suyun üstü gül yapraklarıyla dolu. bu paylaşımın en deli noktası da fotoğrafa yapılan yorum "arabayı anladık da banyoda ne işiniz var". lan ne işi olacak, kıza kese atacak hali yok ya.

  • denenmiş ve aynı gün ikincisini yapacak kadar beğenilmiş bir tarif de benden, daha doğrusu jamie oliver'den:

    1 paket (200gr) bitter cikolata. ben lindt extra dark %70kullandım.
    250 gr tereyağ
    80 gr toz kakao
    65 gr un
    360 gr toz şeker
    4 yumurta
    1 kaşık kabartma tozu

    isteğe bağlı az vişne kurusu ve az pecan. (pecani bulmak zor, tadim'in karışık çerezinde var. ya da fantaziye lüzüm yok ceviz neyimize yetmiyor) ben şahsen her ikisinden de az az koydum.

    çikolatayı ve tereyağı benmari usulü eritin. tamamen eriyince içine vişne ve pecan/ceviz'leri karıştırın.
    kakao, un, şeker, kabartma tozunu bir kapta karıştırın, içine çikolatayı ekleyip yeniden karıştırın. en son yumurtaları ekleyin. tabii çikolata artık soğumaya yüz tutmuş olmalı ki yumurtalar kokmasın.
    180 derecede 25 dakika pişirin. dışı hafif kuru gibi içi de sünger gibi oluyor, pek başarılı peeek. zaten bu çocuğun * tariflerinden uygulayıp da beğenmediğim birşey olmadı.
    orijinal tarifte portakal kabuğu rendelenmiş krema ile servis edin diyordu. ben servis tabağına aldıktan sonra üstüne azıcık kakao serptim.

  • hakimin hakkaniyet anlayışı bugünün türkiye koşulları ile ne kadar da uyumlu. henüz keşfedilememiş olmalı, yoksa bu potansiyelle hızla yükselmesi lazımdı!

    "beni mesai saatlerinde uyarın" sözünü saygısızlık olarak algılamış hanımefendi. kendisi başkalarının tatil hakkına saygı göstermeyi bile düşünemiyor oysa. makam sahibi olunca zannediyorlar ki herkes karşılarında köpeklenmek zorunda...

    adalet komisyonu da hakime hanıma dönüp: "görev yeri dışında kimsenin amiri falan değilsiniz, memurun mesai saati haricindeki bu cevabı da disiplin hükümleri kapsamında değerlendirilemez." demek yerine gariban memuru sürgün etmeyi uygun görmüş. zalimler koalisyonu resmen!

    not: dikkat çekmek istiyorum ki katibin uyarıldığı konu "gerekçeli karar yazarken" yaptığı usul eksikliği. peki mahkeme kararının gerekçesini yazmak kimin işi? tabi ki hakimin... yani aslında hakimin bizzat yapması gereken ancak yapmadığı bir iş yüzünden katibin başına iş açılıyor.

    meraklılar için edit: katip değilim. memur bile değilim. katip tanıdığım da yok.

  • yaşları hakkında ziyadesiyle bilgi sahibi oldum;

    -ilkokuldayım. sarp apak geldi. naber dedi. çok utandım.

    olm yumurtadan çıkar çıkmaz sözlüğe mi geliyonuz nedir bu amk

  • iranlıların bir kısmının daha uçaktayken başörtülerini çıkarıp attığını, hatta bazılarının uçağın tuvaletinde üstünü değiştirerek askılı t-shirt, şort vs giydiğini, üstelik iranlı kızların genellikle güzel ve bakımlı olduğunu bilmeyen arkadaşları rahatsız eden durum.

    sıkıntı yok gelsinler.

    sen hiç ingilterenin fransanın iranlı turist gelmesin, hintli turist gelmesin, afrikalı turist gelmesin vs. dediğini duydun mu?

    edit: türkiye'de millet üstsüz denize giriyor ama yukarıdaki edite göre şort giyen iranlı müslüman ülke olduğu için türkiye'ye gelmezmiş. allah akıl fikir versin, ne diyeyim?

    edit 2: eleman sayfalarca ayar yiyince entry'sini baştan aşağı değiştirmiş ama orijinal entry tabi ki burada

  • fransa kralı xiv. louis boyunun kısalığıyla da tanındığı, bu boy kısalığını kompleks haline getirmiş, saraylılardan kısa olmayı kendine yakıştıramadığı ve 10 cm uzunluğunda topuklu ayakkabılarının olduğu fransız arşivlerinde mevcut. aynı zamanda kendi ayakkabısının kırmızı olması sebebiyle halka kırmızı ayakkabı giymeyi yasaklamıştır.

    evet ilk olarak erkekler giyiyor peki ne zaman bıraktılar giymeyi?
    aydınlanma çağı'nın entelektüel ortamı erkeklerin de moda anlayışını değişikliğe uğratmıştır. bu dönemlerde modada daha rasyonel bir bakış açısı olduğundan erkek giyim tarzında büyük değişiklikler yaşanıyor.
    18. yüzyılda tarihe "great male renunciation" adıyla geçen bir fenomen ortaya çıkıyor. bu akım sonrası erkekler parlak ve gösterişli moda tarzından vazgeçiyorlar. topuklu ayakkabı da bu yıllarda terk ediyorlar. tarihte tam olarak 1740'lı yıllar olarak geçiyor. bu akım sonrası toplum cinsiyet rolleri tekrar inşa ediliyor. erkek pratik ve rasyonel bir dış görünüşe sahipken, kadın ise daha duygusal ve zarif bir hale bürünüyor.

  • öncelikle pahalı bir mekan olmadığını belirteyim. ofisimin hemen yanında olduğu için zaten sürekli gittiğim bir starbucks'tı, yenilenmiş halinde fiyatlarda bir fark yok. ancak çok sınırlı sayıda gelen kahve türleri ve alternatif 3 tane daha demleme yöntemi mevcut.

    sınırlı sayıda üretilen bu kahvelerden ortalama 500 bardak bulunuyor. mesela bugün vakumlu kapta demlenen
    clover columbia tolima aldım. grande boyunun fiyatı 8 lira. bu özel kahveleri farklı bir barista hazırlıyor ve barda size kahveyle ve demleme yöntemiyle ilgili bilgi veriyor.

    diğer starbuckslardan farkları:
    - elemanların eli yüzü düzgün, hepsi aynı boyda ve kıyafetleri diğerlerinden farklı
    - bardakların etrafındaki sleeve siyah renk
    - ortam çok daha iyi aydınlatılmış, masalar, koltuklar çok daha kaliteli
    - ilave kahve türleri ve demleme yöntemleri
    - market kısmında alabileceğiniz buraya özel bardaklar, kupalar

  • arabadan anlamayan erkektir. herkesin böyle bir uzmanlığı olmak zorunda mı amonyum karbonat? sen annenle ev eşyası bakmaya gitsen "bak bak daha ev eşyası bakamıyor" mu diyeceğiz?

    ağır zırva.

  • oturduğum evde yan komşuyla ortak tek bir duvar var ve ne konuşsalar yanımda konuşuyorlar hissine kapılıyorum.

    üst kat komşusuna asansörde denk geldim gece 12 den sonra televizyonu biraz kısar mısınız dedim adam televizyon sesi bir kat yukarıdan geliyor dedi.

    tanım : katıldığım ve sebebini merak ettiğim önerme