ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadınla çiftleşmek dışında münasebet kurulmamalı
-
"örneğin erkek yanarken, kadın donar; erkek dışarda vakit geçirmeyi severken kadınlar evde oturmayı sever."
ben kadınmışım lan! hem çevremdeki kadınlardan daha fazla üşüyorum hem de evde oturmayı çok seviyorum.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
soru: -bize bu işi ne kadar istediğini ispatlayabilir misin?
cevabı: -burada mı?
(yazar; bu cevaptan sonra sözkonusu şirkette altı yıl hizmet verdi.)
trabzon'da yapılan spektaküler köprü
-
bir fıkrayı öteki fıkraya bağlayan köprüdür.
yarı karayipli kız ve türk annesi
-
başka diyarlara gidip yabancı kocişle de evlense, o içindeki kadın anamı terk etmeyen anne ve dünyalar şirini yavrusunun eğlenceli videosudur. yenge salağ salağ dedin ya anam çıktı geldi ofise, baktı yaptığım işe, masamın haline.
zidane'ın ailesi ile tatilde çektirdiği fotoğraf
ebola o kadar da kötü değil bulaşınca öldürüyor
-
(bkz: ebola iyi de virüsü kötü)
saniyelik salaklıklar
-
sigarayı yakmak için musluğa doğru eğilip suyu açmak.
yurt dışında normal türkiye'de elit markalar
-
bundan 15 yıl öncesine kadar burger king bile elitti bizde. bizi geç zaten.
atm'den pentagon'un dosyalarına girmek
-
türkiye'deki çoğu atm kullanıcısının yapabildiğini düşündüğüm eylem. atm'den yapılan işlemlerde -hele ki böyle kredi kartı ödemesi gibi işlemlerde- insanımızın yüzünde oluşan o "mavi kablo mu kırmızı kablo mu?" gerilimini başka türlü açıklayamıyorum. ben 50 ytl çekmek için vakıfbank atm kuyruğunda -10 derecede beklerken, önümdeki adamın "pentagon 'un taliban'a uzun menzilli füze satışı" başlıklı şok dosyaları incelediği düşüncesi şu soğuk günlerde benim için sıcak bir teselli oluyor. allah hepinizin belasını versin... dondum lan dondum...
starbucks'ta takma isim kullanmak
-
bazen geyik olsun diye yapılandır ama geri tepebilir.
sturbucks'da kuzenimle ismi alan çalışan arasında:
- isminizi alabilir miyim?
- hattori hanzo diyelim?
- sadece hanzo desek?
deniz gezmiş
-
ertuğrul kürkçü anlatıyor:
ben, deniz'in 70'in sonbaharında odtü'ye geldiğinde bana söylediği sözleri hatırlıyorum, onlar oldukça kritik sözlerdi. bazı kararlarımı hep o sözleri aklımda tutarak verdiğimi hatırlıyorum. rastgele bir tartışma içerisinde ama çok ciddi bir tartışma içerisinde deniz, şöyle bir öngörüde bulundu:"bütün türkiye'ye sıkıyönetim gelecek, herkesi cezaevine dolduracaklar. orada herkesin bir koğuşu olacak, her eğilimin bir koğuşu olacak." o zamanki adlara bağlı olarak, "kırmızı aydınlık koğuşu, beyaz aydınlık koğuşu, sendikacılar koğuşu...ziyaretçiler tavuk getirecek, onlar, bu tavukları nasıl paylaşacaklarını tartışacaklar." şimdi hatırlamıyorum kimdi, birisi: "peki ya biz ne yapacağız" diye sordu. deniz, "biz öleceğiz oğlum" dedi, "çünkü biz dövüşeceğiz. ve esas oportünizm nasıl bir şeydir, mücadele nasıl bir şeydir, devrimcilik nasıl bir şeydir onu o zaman herkes görecek."