hesabın var mı? giriş yap

  • akp rozetini takıp resmi üye olacak.

    bunlar ohal'i de "milletimize müjdemiz var" diye getirmemişler miydi darbe sonrası?

  • telefon çalar. arayan kişiye bakılır. arayan baha dir.
    telefon "naber lan sığır siki" diye açılır..
    karşıdan gelen "senin azğına sıçarım ulan eşekoğlueşşek" cevabina çok şaşırılır.
    "pardon baba ya bi arkadaş sandım seni" denir. yerin dibine girilir.
    sonrasında telefon kapatılınca telefondaki baba ibaresi babam olarak değiştirilir.
    hayvanlık ise bakidir

  • dünyanın en buruk hislerini yaşatır. yalan değil, bazı arkadaşlarımın, cebinden tomarla para çıkardığı babalarını garipserdim, özenirdim.
    çocuksundur, düşünmeden istersin bir şeyler, mahçup bir ifadeyle "bakarım ben, hallederiz" deyişlerini unutamam babamın. ikinciye soramazsın zaten, isteyemezsin, çocuk aklınla hevesin kırılmıştır. yatıya misafir gelecek, tuvalet kağıdı alamazdık, misafir yabancı değildi, bize destekte bulunurdu da alırdık, buruldukça burulurdu içimiz. hayatı boyunca borç ödeyen, hala da ödemekte olan, okullarımıza, düğüne derneğe, evine para yetiştirmek için kredi çekmekten başka toplu bir para kaynağı olmayan, derdine dert, borcuna borç katan, yine de buzdolabını boş tutmayan babama daha iyi bir evlat olamadığım içindir asıl pişmanlığım. daha iyi okullarda okuyup, daha iyi bir meslek edinebilirdim diyorum şimdi. o yüzdendir ki onu hayal kırıklığına uğratmamak, başarılı ve mutlu bir hayat kurmak için tırmalıyorum sevgili sözlük.

    fakir edebiyatı yapmak değil de unutamamak bu, hatırladıkça gözlerin dolması durumu bu.

  • muhtemelen bu dili vikipedi'de görüp buraya baktınız. çünkü bu dildeki vikipedi makale sayısı 4 milyondan fazla ve ingilizceden sonra en çok makaleye sahip dil. bu sayı ile dünyada en çok konuşulan ispanyolca ve çince'yi de geçmiş.
    görsel

    bu dildeki makalelerin bu kadar çok olmasıyla ilgili aklıma 2 ihtimal geliyordu;

    1- para karşılığında bir ekibin makaleleri oluşturuyor olması,

    2- iskoçya vikipedi'si gibi birisinin gelişi güzel el attığını sanıyordum. geçen yıllarda amerikalı bir çocuk bir çeviri sitesi üzerinden iskoç vikipedi'si için 22 bin makale çevirmişti. iskoçya tarihinde dil gelişimine en büyük darbeyi istemeden bu çocuk vurmuştu.
    https://seyler.eksisozluk.com/…ediayi-ele-gecirmesi

    filipinler için durumu kurcaladığımda her iki ihtimalim de elendi. çünkü filipin vikipedi'sindeki makaleleri bot bir hesap açıyormuş.

    https://www.esquiremag.ph/…articles-a00304-20210121

    ingilizce vikipedisi'ne 1.113 yönetici ve 126 bin kişi katkı yaparken, 4 milyondan fazla filipin vikipedi'sinde yalnızca 7 yönetici ve 176 kişi aktif katkı yapıyormuş. sabuanca(cebuano) vikipedi'sinin bu kadar çok makaleye sahip olmasının arka planında; fizikçi, filozof ve dilbilimci olan ve bir ara cern'de de çalışmış olan isveçli sverker johanssen adlı kişi var. bu adam vikipedi için 'lsjbot' adında bir bot oluşturmuş. nasıl olduysa filipinliler bu adamın oluşturduğu botu filipin vikipedi'sine alıp vikipedi'deki en çok makaleye sahip ikinci dil yapmış. totalde de vikipedi'deki makalelerin %8'inde bu adamın bot imzası var.

    https://images.squarespace-cdn.com/…as tetzlaff.jpg

    ancak bu bot hesap o kadar mükemmel çalışmıyor. bu bot hesabın elinden çıkan makalelerin büyük kısmında bozuk cümleler var. vikipedi'nin merkezindeki kişiler bu bot'un imzasını taşıyan tüm makaleleri kaldırıp kaldırmama konusunda hala tartışma içindeler.

  • artık, şu vergilere birinin dur demesi gerektiğini gösteren, son kazık.

    hakikaten chp filan ne yapıyor? tüketici dernekleri ne yapıyor? bilen anlatsın yahu.

    bu kadar olmaz ki. gümrük girişi 100 bin tl olan bir otomobilin, satış fiyatı 312 bin tl. dünyanın neresinde böyle bir zulüm var, anlamıyorum. niye herkes söylenip duruyor ama hiçbir şey yapmıyor.

  • tam destek veriyorum ben de bir erkek olarak. ne erkeklerle yolculuk edicem lan bi otobüs dolusu kadınla yolculuk etmek varken. kih kih kih.

  • büyük bir fabrikada nitelikli bir iş makinesini kullanıyordum, fabrikadaki maaşlar hemen hemen aynıdır, makineyi kullandığım için benim maaş biraz daha fazlaydı..

    makineye verilen tabakanın işleme süresi 15-20 dakika, bazen yarım saati bulurdu, bende makinenin başında, öylece beklerdim,

    işim çok rahattı, çalışma saatleri nizamidir, servis var, cumartesi pazar iş yok, ara sıra cumartesi mesai olurdu, sigorta var, maaşlar aksatılmadan ödenirdi,

    bu işimi bırakıp kendim iş kurmaya verdim, patronum severdi beni, -bırak oğlum, yapamazsın, çalış işte- derdi, en sonunda vadalaşırken -allah göstermesin yapamazsan, kapatacak olursan buranın kapısı sana hep açıktır- demişti.

    kendi işimi kurdum, ilk başlarda iyiydi, bazen iş olur bazen olmazdı, işler çok olduğu zaman -nasıl yetişecek- sitresi, işler az olduğu zaman -giderler, ödemeler- sürekli insanın aklında.

    kira stopajı, muhasebe ücreti, ssk bağkur primleri, kira, çalışan maaşları, ödemelerin ardı ardası kesilmiyor, 1 hafta 10 gün iş olmazsa sıkıntılar başlıyor,

    akşam eve gidiyorum, sürekli aklımda iş oluyor, arkadaşlarımla herhangi bir ortamda takılıyorum, yine aklımda iş var, aklımdan bi türlü atamıyorum, acaba şu işi alabilecez mi, alsak yetiştirebilecekmiyiz, yetişdirdik diyelim ödeme yaparlar mı?

    kafamda öyle bir sitres oluşdu ki, sakalım ve saçlarım hızlı bir şekilde beyazlamaya başladı, ne büyük abimde nede kardeşlerimde sacında sakalın beyazlık yok,

    halen işimin başındayım, gittiği yere kadar diyorum, ama gidecek yer kalmadı.