hesabın var mı? giriş yap

  • yaşadığımız, yaşamaya çalıştığımız ülkedir.
    bazılarımızın uyuduğu, bazılarımızın öldüğü ülkedir.
    askerinin yan gelip yatamadığı ülkedir.
    anlık istihbarat alan ülkedir.
    dünyanın süper gücüyle müttefik(!) olan ülkedir.
    terörün demokratik hak(!) olduğu ülkedir.
    türk olduğunu söyleyenin faşist olarak damgalandığı ülkedir.
    teröristler halaylarla karşılanırken, komutanların hapse atıldığı ülkedir.

    çok uzak değil. benim ülkem türkiye...

    edit: imla

  • 5 dakikalık mesafeye bile laf etmeden gelen, her seferinde kalite ortalamasını yukarıda tutmayı başarabilmiş bir girişim tabi ki hödük taksicileri sinirlendirecektir. keşke her şehirde olsa. keşke mezraya kadar girebilse.

  • hazır ortam kadın cinayetleri konusunda hassasken bunu nasıl kullanırım diye düşünen habercilerin olduğunu gösteren olay. tamam cahil toplumuz ama hiç mi ajanlı film izlemedik? direk seçim kazandıracak bir hamle lan bu. o değil de insanlar ciddi ciddi inanırlar şimdi buna.

  • -beşiktaşta, kimsenin tencere tava çalmadığı bir sokakta tek başına bir çocuğun pencereye tüneyip bir elinde cezve bir elinde kaşık "sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım" ritmini tutması.

    -çarşı'nın açıklamasını dinlerken parkın karşısındaki bir evin balkonundaki tencere çalan yaşlı teyzeyi fark etmem, herkese gösterip teyzeye "beyaz" çektirmemiz.

    -binlerce kişi yürürken, balkondan tencere tava çalan bir dedenin gaza gelip tencereyi kafasına koyup öyle çalması.

    -aynı yolda kafamızın üstünden peçete koleksiyonunu döken küçük kız. maske, gözlük, limon, karbonatlı su atan amca.

    -arkadaşımın gaza gelip "tayyip yeter titriyorum bana biber gazı yolla müptezel oldum" diye çığlık atması. aynı arkadaşımın biber gazı kokuları gelince "komşular uyumayın maske atacağınıza parfüm sıkın şu sokağa" diye bağırması.

    -yolun sonunda çevik ve tomalarla karşılaştığımızda "çevik kuvvet beyaz desene" sloganları atmamız, "kırmızı" diye bağırdığımızda, "beyaaz" cevabını alamamızın üstüne "amirim izin ver beyaz desinler" diye bağırmak değil höykürmemiz.

    gülümseten, gurura gark eden, unutulmaması gereken detaylardır.

  • en son bir kaç gün önce sipariş verdiğim sitenin kapanışı. trendyol ve markafoni gibi sitelerin başlangıçları oldukça iyiydi. çünkü gerçekten de 3 günlük bir sürede sergilenen ürünlerin satılması gibi bir kriter vardı ve fiyatlar bana göre görece daha makuldü. son 1-2 senedir ise 3-10 günlük alışveriş süreleri, sürekli aynı markaların ürünleri gibi durumlar bende artık bu sitelerin pek bir avantajı kalmadı algısı yaratmıştı. bu nedenle kapanma kararına şaşırmadım. eğer arzı bu kadar geniş tutarsan talep azalır ormaldir. yapmaları gereken şuydu. satılacak markalar ile anlaşma yaparak benzer sitelere nazaran en az %20 lik bir avantaj sağlamak ve arzı mümkün olduğunca sıkı tutarak talebi hep canlı tutmak. ama kısa vadeli çok para kazanma hırsına yenik düştüler, geçmiş olsun.

  • milyonlarca senedir yağış almayan, dünyanın en kurak bölgesidir. en son 2 milyon yıl önce yağmur yağmıştır.

    burada dağlar, doğu antarktika buz tabakasından denize akan buzları ross denizine ulaşmalarını engelleyecek kadar yüksektir. vadiler kıtanın % 0.03'ünü kaplar ve antartika'daki en büyük buzsuz bölgeyi oluşturur. vadi tabanları, içinde buz desenli toprakların görülebildiği gevşek çakıllarla kaplıdır.

    kuru vadilerdeki bu benzersiz koşullara katabatik rüzgarlar neden olur; bunlar soğuk olup, yoğun yer çekimi kuvvetiyle yokuş aşağı çekilir. rüzgarlar saatte 320 km hıza ulaşabilir, alçaldıklarında ısınabilir ve tüm suyu, buzu ve karı buharlaştırabilir. nem yok olduğundan yağış da meydana gelmez.

    bilim insanları açısından dünyadaki marsa en yakın yer olarak görülmektedir. bu nedenle dünya dışı yaşamın izini sürmek için önemlidir.

    kaynak