hesabın var mı? giriş yap

  • ayar diyince ince gormus, zeka dolu seyler yazmis cem yilmaz sandim ama azarlamis bildigin. hakan hepcan da hayraninim abi modunda takilmis. hic zevkli olmamis, ben tatmin olmadim.

    yalniz o bu degil. ben bu tarz olaylarda en cok 'hakan kim ilk defa duyuyorum.' ya da 'muhtesem hafizama gereksiz bi isim daha kazindi* 'gibisinden seyler yazanlara bayiliyorum.

    adam butun gun ekside turk kizi, rte kotuleyerek omur tuketiyor. gelmis burda 'hanim kim bunlar yaa!!vaktimi caliyorlar' ayagi yapiyor. hahaj astronot sanki pezevenk *

  • ben bir tahmin yapayım biri yakışıklı ama sana çok pas vermiyor. ne geliyor ne gidiyor ve sen aşıksın. diğeri tam tersi beğenmiyorsun ama sana çok ilgi gösteriyor. duygularını önemsiyor seni mutlu ediyor o yüzden ondan da vazgeçemiyorsun.

  • "en ufak detay benden soruluyor. sebze çorbasına koyulacak etin kuzu eti mi dana eti mi olacağından tutun, o gün hangi oyunu ne kadar oynaması gerektiğine kadar her şeyi hesaplıyorum." demiş bir röportajında.
    bu ünlüler de bi tuhaf oluyorlar çocuk sahibi olunca. dünya üzerindeki annelerin çok büyük bir çoğunluğu sizin bu bahsettiğiniz şeyleri fazlasıyla zaten yapıyorlar. bazıları yaparken farkına bile varmıyordur hatta. hayır anlamıyorum ki bu durumu büyütmek, abartmak neden? çocuğunun çorbasına kuzu eti mi dana eti mi konulacağına da biz karar vermeyelim bi zahmet yapıver yani.

  • yanlış bir düşüncedir. bunu düşünen kişi ya gerçekten yabancı dil bilmiyordur ya da gerçekten yabancı dil bilmiyordur. yani ya yabancı dilde düşünemediğinden dolayı onların markaları kendisine mükemmel bir kelime gibi geliyordur ya da "ben yabancı dil biliyorum yeah!" kompleksinden dolayı türkçeyi (ki eğer ana diliyse) aşağılıyordur. bunu diyen insan "ya ama bu türkçeye çevirince güzel durmuyor, komik duruyor." diyen insandır, ki aslında yabancı dilde de o kelimenin birebir anlamını karşıladığından bihaberdir (yani az anlıyor ya, o kelimeye kendince başka anlam katıyor.).

    bu düşüncenin yanlış olduğunu fark etmek için çok okumak gerek. ve gerçekten yabancı bir dil öğrenmek (ki bunun için de çok okumak gereklidir.).

    bauhaus'u beğenen insan evyap'ı beğenmiyorsa, işte tam da yukarıda bahsettiğim durumdan muzdariptir.

  • - kütüphaneci kız!
    - la olum niye yere atıyon kitapları?
    - oh evet kütüphaneci kız!kız bana! daha fazla kız bana!
    - olum bak hepsini toplatırım allahıma
    - ooovhh oovh! söv bana!evet!evet!
    - mna koyim zaten alıyon alıyon getirmiyon kitapları
    - aaah geliyoooruuum geliyooruuum!
    - kitapları da getir

  • yalnız bu hasan'ı, yağmur ormanları'na yalnız başına bıraksanız, 2 yıla sıfırdan kabile kurmuş olur. 5 yıla da game of thrones'da khaleesi'yi koluna takar. amk böyle bir insan olabilir mi lan?

  • barok müziğin gelişimi üzerindeki etkisi çok büyüktür. kilise, opera binası ve konser salonu için müzikte dönüşümlerin ilk ateşini kendisi yakmıştır. ama en önemli başarısı, yaylı çalgılar için yaptığı müzikteydi. yaylı çalgılara yeni stil ve teknik getirdi ve en önemli türlerinden biri olan konçertoyu adeta pekiştirdi. vivaldi'nin konçertoları çağdaşları için bir model haline geldi ve kısa sürede on sekizinci yüzyıl avrupa'sının en önemlilerinden biri haline geldi. dört mevsim de dahil olmak üzere udiscovermusic'in sunduğu 10 başyapıtı içeren vivaldi eserleri...

    the four seasons

    vivaldi'nin 1723'te bestelediği en iyi bilinen bu eseri, yılın mevsimlerini betimleyen dört keman konçertosundan oluşan bir settir. konçertolar, değişen mevsimlerin programatik tasvirleri ve teknik yenilikleri ile o dönemler bir ilke imza atmıştır.

    gloria

    vivaldi bu parçasını venedik'te kızlar için bir yetimhane olan ospedale della pieta'nın korosu ve orkestrası için besteledi. gloria'nın harika güneşli doğası, kendine özgü melodileri ve ritimleri ile vivaldi'nin tüm müziğinin karakteristiğidir ve evrensel bir çekiciliğe sahiptir.

    stabat mater

    vivaldi'nin genel stilinin aksine, 1727 tarihli stabat mater, metnin duygulu doğasına yakışır şekilde, nadir bir duygu derinliği ve güçlü bir melankoli duygusu verir.

    l'olimpiade

    1734 yılında bestelenen ve antik yunanistan'da geçen l'olimpiade, hem tanışmaları yasaklanan kadınlara aşık iki arkadaşın hikayesini anlatıyor hem de vivaldi'nin en iyi eserlerinden biridir.

    nulla in mundo pax sincera

    solo soprano ve yaylı çalgılar orkestrası için üç aryadan ve birbirine bağlanan resitatiflerden oluşan bir parçadır. vivaldi'nin en güzel solo motetlerinden biri olarak kabul edilir ve hareketli yapısıyla ünlüdür. 'bu dünyada acı olmadan gerçek barış yoktur' olarak tercüme edilebilir.

    l'estro armonico

    parça yaylı çalgılar için ilk kez 1711'de amsterdam'da yayınlanan 12 konçertodan oluşan bir settir. vivaldi'nin yaratıcı dehasını tam olarak ortaya koyan ilk çalışmasıdır ve telli çalgılar için hızlı-yavaş-hızlı hareket formülünü kuran ilk parçadır. konçerto çıkışının büyük bir kısmı.

    e-bemol majör keman konçertosu

    deniz fırtınası olarak da bilinen e-flat majördeki keman konçertosu, şiddetli dalgaları ve gürleyen gökyüzünü adeta insana en derinden hissettirir.

    trio sonata

    bu üçlü sonat, sevincin anlamlı, basit bir ifadesidir ve udun hem sınırlamaları hem de yeteneklerini ortaya döker.

    concerto for two trumpets

    vivaldi, iki trompet ve yaylı çalgılar orkestrası için hazırlanan bu parlak eserde, venedik'in müzikal diyalog sevgisini sergiler.

    nisi dominus

    vivaldi'nin solo ses ve yaylılar için ilk mezmur eseri onun devasa çıkışında genellikle gözden kaçan bir mücevher gibidir.