hesabın var mı? giriş yap

  • malpraktis yasalarini direkt abd’den kopyalarsan sonucu boyle olur iste! atladiniz mi saglikta cag?

    112 saglik ekibi veya acil hekimleri varken cildiyeci ya da bir cerrah hastaya mudahale etse ve ardindan hasta yakinlari milyonluk davalar acsa hekimi siz mi koruyacaksiniz?

    siz hekimin kendi bransina ait olmayan tetkiki bile istemesini yasaklarsaniz, malpraktis yasalarini bransina gore duzenlerseniz o da asla bransi disina cikmaz.

    durun siz daha yeni yeni ogreniyorsunuz defansif tip nediri, daha karpuz kesecegiz!

  • yapacağınız hareket her ne olursa olsun sonuçlarını iyi düşünmek gerekir. reel faiz ve enflasyon ile bir denklem kurmak gerekir. bunun yanında alacağınız şeyin stoğu ve talebide etkilidir. geçtiğimiz 2 senede ev fiyatları oldukça yükseldi ancak her şey gibi inşaat maliyetleride yükseldi. yani ev stoğu azaldı, talep artti ancak yeni inşaat sayısı azaldı.

    şöyle bir plan yapalım;

    2024 için %40 enflasyon %45 faiz
    2025 için %25 enflasyon %30 faiz
    2026 için %15 enflasyon %20 faiz

    2 milyonunuz faize yatırırsanız bu denklemde 4.5 milyon tl civarına ulaşır. faiz oranlarını oldukça iyimser yüksek tuttuğumu varsayıyorum.

    2 milyon tl'ye alacağınız ev şehre ve konuma göre değişmekle birlikte 12-15 bin tl kira getirecektir. biz ortalama 13.500 diyelim. kira artış oranınıda yukarıdaki enflasyon oranına göre belirleyeceğim.

    1. sene 162.000 tl
    2. sene %40 zamla 18.900 kira ile toplam 226.800 tl
    3. sene %25 zamla 23.625 kira ile toplam 283.500 tl kira geliri elde edeceksin.

    gelir vergisi, evin bakim giderleri vs dusmedim. isteyen onuda hesaplayabilir.

    totalde 3 senede elimize 672 bin tl civarinda bir kira getirecek.

    evin degerinide enflasyon -%5 kadar arttiracagim. suanki fiyatlarin asiri degerli oldugunu ve enflasyon kadar artmayacagini varsayalim.

    2 milyon tl olan evimiz

    1. yil %35 deger artisi ile 2.7 milyon
    2. yil %20 deger artisi ile 3.24 milyon
    3. yil %10 deger artisi ile 3.5 milyon degere ulasacak.

    kira ile toplarsak 4.2 milyon tl civarinda bir paramiz olacak. vergisini vs giderleri duselim duz hesap 4 milyon tl diyelim.

    bugune bakinca faize gore daha az getiriyor gibi gozuksede hesaplamayi bir kac sene daha oteye goturursek, evin net galip gelecegi goruluyor.

    faiz garanti para gibi gozuksede, ev gibi uzun vadeli enstrumanlarla kiyaslanmasi oldukca yanlis. yuksek faiz gecici bir donem faydalanilmasi gereken kisa vadeli bir enstrumandir. olasi bir kur soku ile aldiginiz faiz bir gunde kusa donebilir, ev ise degerine deger katacaktir. bu gibi yuksek faiz donemlerinde cash para ile ucuza kapatilacak ev size 4-5 senede faize gore oldukca iyi getiriler verecektir.

    ozetle, faiz kisa bir sure icin garanti paradir, devamliligi olmaz, olamaz. bizim gibi ulkelerde nakit varlik her zaman asiri risklidir, kisa vadede faydalanilmalidir ve topuklanmalidir. ulkenin bir gecede tekrar sacma ekonomi politikalarina donmeyeceginin ise hic bir garantisi yoktur.

    faize parayi atayim omur boyu takilayim aleni bir sekilde matematik bilmezliktir ve fakir hayalidir.

  • valla duygularıma tercüman falan olmadı.

    işini yaptıktan sonra nereye gittiğini umursamam.

    tatilden başka argümanınız yok ota boka bunu sokuyorsunuz. biz yolsuzluk dedikçe "ama sizin başgan da datile çıhtı" diyen güruhun suratına tükürsen de durum değişmez ki.

  • ünlü bir futbolcu olmasa eğer, haftasonları ottoman nargile cafe'de takılacak, ''sıkıntı yok karşim, adamsın, hallederiz o işi. olmadı ya merveyle, bana ne abi yoluma bakarım'' diye gezecek, muhtemelen facebook profiline takım elbiseyle çekilmiş, çatık kaşlı halinin fotografını koyup, '' acılardan öğrendik senden öğrenecek değiliz'' diye açıklama yazacak, ''osmanlı torunuyum,ecdad, 1453, '' diye gönderiler atacak, ''dririliş ertugrul'' hayranı olacak, 27 'sinde evlenip, haftasonu karısıyla yaptığı selfie'leri yine sosyal medyada paylaşıp '' allah bozmasın, çok güzelsiniz'' yorumlarına ''sağol karşim, darısı senin basına '' yazacaktı.

    ünlü futbolcu oldu. forması istenen adam oldu. ünlü kadınlarla yatıp kalktı. çevresi değişti, zengin kankaları oldu. iyi arabalara biniyor, pahalı saatler takıyor. sonunda da ''değişmedim'' diye prim yapıyor ama, o aslında dünyayı feth etti. aynada kendine bakıp ''sensin oğlum'' diyor. ''başarı diye bişey varsa o sensin. bayrampaşa'dan çıktın ama bak şimdi nerdesin, helal lan sana, helal oğlum. '' diye gazlıyor kendini.

    barış manço'dan gelsin:

    ''sapa kulba kapağa itibar etme dostum
    içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
    para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
    içi boş insanların bu dünyada yeri yok''

    edit: ne zaman arda yazsam debe'ye giriyorum. hesap soracak kesin.

  • "ben bu hindistan cevizinden bir şey anlamıyorum, hayır bana ne vitamin katıyor, vitamin.... (burada beş saniye bekliyor), yemek katmıyor, ağaçlarla konuşuyorum"

    survivor.

  • daha saçması yapılana kadar en saçma oluşum budur.

    patron "firmamızın sıkıntısı var. bir yerden para bekliyoruz" gibi bir açıklama yapar. sizin iç ses: "bu benim maaş almamam için bir gerekçe değil ki aq" der. dış ses: "anlıyorum ama"lı cümleler kurar.

    kısacası işten soğutan, kabak tadı veren, ipe sapa gelmez, neresinden tutsanız elinizde kalacak bir durum.

    maaş ödemeyen işe girmeyin arkadaşlar. saçma bir tavsiye gibi duruyor ama böyle işlere girenler olduğu için uyarıyorum !! çünkü giren birini tanıyorum. ben amk...

  • ilk zamanlar sms atıldığına bile inanmıyordum ben. sms oylaması diye, reytinge pek etki etmeyenleri eliyorlar diye düşünüyordum. bir poşete 25 kuruşu vermeyen insanlar hakikaten sms atıyorlar ya, gram akıl yok hacı.