ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
su püskürterek müşteri serinleten kafe
-
süper marketlerdeki manav reyonunu hatırlatan kafedir. marketlerde de hıyarların, maydonozların üzerine aralıklarla su serpiliyor, bu kafelerde de.
siliyor musun o entryi yoksa bi şey deneyelim mi
-
harun banko arkadaşımın az önce beni ettiği tehdit.
"saat farkı da var, sana yarım saat süre." diye de ekledi ayrıca.
kanko çok da şey yapmamak lazım.
cüneyt arkın
-
kör ölür badem gözlü olur olmadan önce söylemek istiyorum; cüneyt abi ben seni çok seviyorum. benim için yeşilçam'ın gelmiş geçmiş en iyi jönüdür. gerek yakışıklılığı olsun, gerekse çok çeşitli rollerde oynaması olsun her daim onu gözümde bir numara yapacaktır.
oynamış olduğu kara murat, battal gazi ve malkoçoğlu filmlerini şimdiki teknoloji ile çekmeye çalışsalar, yemin ediyorum cüneyt arkın'ın vermiş olduğu tadı verecek aktör bulamazlar.
orta doğu teknik üniversitesi
-
uzun yıllarım geçti burada. zor da olsa mezun oldum. yaşıtlarım işe girip çalışırken ben halâ son dersleri vermeye çalışıyordum. eğitim kalitesi falan tartışılabilir.
ama,
havasından mı suyundan mı bilmiyorum; mücadeleci, teslim olmayan, zorluklardan yılmayan, çalışkan biri yapar insanı. düşünce kalkmayı iyi öğretir. hayatta tek başına olduğunu kafana vura vura anlatır.
iyi bir okul mudur bilmiyorum ancak iyi bir eğitim yuvasıdır.
bir de, padişahları sevmez.
meb'in yeni teneffüs müziği
-
zannedersem meb‘in tek eksiği nil ve müziği idi.
türk insanının felsefeye bakışı
-
en önemli mottosu, "fazla düşünme kafayı yersin" şeklindedir.
metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak
-
istisnasız her defasında geri itileyerek tepki koydugum durum.. özellikle taksim metrosunda girenleri geri iten 1.85 boylarında biri görürseniz muhtemelen benimdir.
maraş depremi ingiltere'yi dümdüz eder
-
adamların ülkesi deprem bölgesi üzerinde değil. adamlar ona göre önlem almak zorunda değil ama senin ülken deprem ülkesi ve sen önlem almak zorundasın.
görsel
ssg'nin microsoft'ta sözlükten bahsetmesi
-
gates - ne sıklıkta güncelleniyor bu sözlük?
ssg - her saniye
gates- wow! kaç kişi çalışıyor?
ssg - 30.000'den fazla.
gates - (öhh!) ne kadar ödüyorsun onlara?
ssg - hiç.
gates - ulan üçüncü dünya ülkelerinde sömürü nereye varmış be höh bee!
diziler arasında jenerik müziği en güzel olanlar
-
(bkz: true detective)
[http://youtu.be/p4zlua60hjs http://youtu.be/p4zlua60hjs]
ayrıca ;
(bkz: aramaya inanmak)
(bkz: en iyi dizi jenerikleri)
yerin çektiğini kim görmüş belki gök itiyor
-
memo tembelçizer'in yıllar önce utanmadan iddia ediyorum adlı sayfasında yer verdiği iddiaydı bu; görünce buna inananların zeka seviyelerini ve bakkala olan borcumu düşünüp kederlendim.
şaka bir yana, yerçekimi tıpkı günbatımı gibi işin aslı anlaşılmadan önce adlandırılmıştır ve yanlış bir ifadedir. gün * batmaz ya da doğmaz; dünyanın dönüşü bizde bu izlenimi uyandırır. aynı şekilde "yerçekimi" ifadesi hem "çekme" kavramını kullandığından, hem de bu çekmenin dünyaya özgü bir olguymuş izlenimini uyandırdığından hatalıdır diyebiliriz.
yukarıda da bahsedildiği gibi einstein, yerçekimine yeni bir bakış açısı getirmiş ve yerçekiminin aslında objelerin çevrelerindeki uzay-zaman düzlemini bükmesinden kaynaklandığını, ışığın bile bu bükülmeden kaçamayacağını öne sürmüştür.
sir arthur eddington ve silah arkadaşları bunun doğru olmadığını ispatlamak için 1919'da giriştikleri deneyde dünyanın güneş etrafındaki dönüşü nedeniyle zaman zaman güneşin arkasında kalan yıldızların ışığının güneş tarafından bükülüp bükülmediğini anlamak için 29 mayıs tarihindeki tam güneş tutulması sırasında ölçümler yapmışlardır. güneş tutulmasını beklemelerinin sebebi elbette güneş ışığının yapılacak olan gözleme engel olmamasıdır. yıldızlar güneşin arkasındayken göründükleri yerlerle aynı yıldızların şubat ayında güneşin arkasında olmadıkları zaman göründükleri yerleri kıyaslayıp yanlışlamaya çalıştıkları teorinin ilk sağlam kanıtını üretmeleri elbet eddington için hüzünlü olmuştur.
(bkz: kutsal bilgi kaynağı)