ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
wesley sneijder
-
galatasaray formasi ile gol attigi bagzi anadolu takimlari;
-real madrid
-arsenal
-juventus
-fenerbahçe
sonuncusu cidden anadolu takimi. kalesinde de ayi var.
dunkirk
-
beklediğim gibi bir film değildi açıkçası ama yine de sevdim. filmdeki diyalog oldukça az ki bu da filmi oldukça gerçekçi yapıp seyirciyi içine alıyor. zannetmiyorum ki insanlar savaşta konuşkan olsun. açıkcası bir savaş filminden çok psikolojik gerilim filmi gibi, savaş filmlerine yeni bir açı getirmiş bence nolan. başrol olmaması, herkesin savaşta önemli olması, düşman askerlerinin yüzünün hiç gösterilmemesi falan küçük ama güzel ayrıntılar.
sahnelerin çoğu alıp duvar kağıdı yapmalık; filmin renk skalası oldukça güzel. müziklerine ve ses efektlerine ise diyecek bir şey yok. nolan'ın en iyi filmi olmasa da izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum savaşın ne kadar zor olduğunu size sadece görüntüyle bile hissettirebiliyor. filmde en sevdiğim cümle şu oldu: "men my age dictate this war, why should we be allowed to send our children to fight it?".
bronz madalya ama olsun
-
kendi başına evindeki 3’lü koltuğun yerini değiştiremez ağır olduğu için ama koskoca olimpiyatlarda alınan bronz madalyayı küçük görür. hey allahım.
7 senelik ilişkinin bittiği gün
-
yeni bir iliskiye başlayacağın ve artık iflah olamayacağın zamanın başlangıcının ilk günüdür.
balık yedikten sonra helva yemek
-
şöyle bir baktım da nasıl yazılmamış anlamadım. balığın öldüğünü anlaması içindir.
edit: vay amk gene debe'ye girmiş şu bayat ve 500 defa tekrarlanmış espri. ıroniydi lan bu.
mars'ta bulunan tabut
-
mars'ta hayat olmadığını gösterir.
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
benim bir keresinde "tapu and kadastro" demişliğim vardır. valla kimse üstüme gelmesin, anca o kadar çevirebilmişim. yine de büyük bir alkışı hak ettiğimi düşünüyorum. varsa, çay da alırım.
mcdonald's
-
zaman zaman tuhaf çalışan monologlarına tanık olduğum hazır yemekçi.
geçenlerde bir şubesinde sipariş ettiğimiz hamburgerler 15 dakika geçmesine rağmen hala gelmemişti. kasadaki kız en sonunda "siz gidin; ben masanıza getiririm" diye bizi gönderdi.
elinde hamburgerlerle geldiğinde gecikmenin sebebini sorduk. kız aynen şöyle dedi:
"valla ben de bilmiyorum ki... dalacam bigün hepsine zaten!"
determinizm
-
"bir zeka, herhangi bir anda varolan tüm parçacıkları ve onlara etki eden tüm yasaları bilebilirse geçmiş ve gelecek bütün berraklığı ile gözleri önüne serilir.". - petek dinçöz.
sırf ibnelik olsun diye yapılan şeyler
-
bayram tatili için memleketine giden ev arkadaşı otobüs servisine binerken "aşkım beni unutma, varınca ara demek"
akabinde adamın kızarıp bozarması, otobüste yan tarafta oturan kadının yolda adama oğlum aslında yakışıyorsunuz, bu devirde böyle şeyler normal artık demesi...
herifin yol boyunca stres olması
armağan çağlayan'ın çatlak şanzel ropörtajı
-
doktor öldürmesi ve sonrasında "alışkanlık yapıp" bir kaç kişiyi yaralaması armağan çağlayana komik gelmiştir ki kahkahasını tutamıyor.
komik mi bu? gülünecek bir şey mi?
çöp kadar değeri olmayan insanları meşhur etmeyin.